TÜRK ANAYASA HUKUKU SİTESİ

 anayasa.gen.tr

Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr

 

 

LAW 104-1: TÜRK ANAYASA HUKUKU (K. Gözler)

(30 Mart 2005)

 

OLAYLAR: (1) Terörist bir örgüte yataklık yaptığından şüphe edilen milletvekili A’nın telefonu MİT Müsteşarının emriyle MİT mensupları tarafından 10 Ocak 2004 günü dinlenmiştir. Dinleme sonucunda gerçekten evinde bir terörist örgüt mensubunu sakladığı anlaşılmıştır.    (2) Bunun üzerine milletvekili A’nın evinin aranması konusunda usulüne uygun olarak 14 Ocak 2004 günü hakim kararı alınmıştır. Polisler milletvekili A’nın evine 15 Ocak 2004 günü gitmiş ve kapıyı çalmışlar, kapıya milletvekili A çıkmış, polisler arama kararını göstererek arama yapmak için eve girmek istemişlerdir. Milletvekili A, kendisinin milletvekili dokunulmazlığına sahip olduğunu ve bu nedenle TBMM kararı olmadan evinin aranamayacağını söylemiş ve aramaya karşı çıkmıştır.    (3) Neticede milletvekili A aramaya direnmiş, kapıda durarak polislerin kapıdan içeri girmelerine engel olmuştur.  (4) Milletvekili A polislerle kapıda tartışırken diğer polisler bahçeden dolaşarak milletvekilinin evine pencereden girmişler ve saklanan terörist örgüt üyesini yakalayıp karakola götürmüşlerdir.     (5) Milletvekili A hakkında ise bir şey yapmamışlar, daha sonra Cumhuriyet Savcısı, A hakkında terör örgütüne yardım ve yataklık yapma suçundan dolayı soruşturma açmış ve bu suçtan dolayı milletvekili A’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını Adalet Bakanlığı aracılığıyla TBMM’den 20 Ocak 2004 günü istemiştir.  TBMM Genel Kurulu milletvekili A’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına 5 Şubat 2004 günü karar vermiştir    (6) Milletvekili A, dokunulmazlığının kaldırılması kararının iptali istemiyle 20 Şubat 2004 günü Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi 25 Şubat 2004 günü başvuruyu reddetmiştir.     (7) Soruşturma sırasında Cumhuriyet Savcısı A’nın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı yolunda da deliller elde etmiş ve bunun üzerine A’yı uyuşturucu kaçakçılığı suçundan dolayı 30 Mart 2004 günü sorguya çekmiştir.   (8) Milletvekili A, dokunulmazlığının kaldırılması görüşmeleri sırasında MİT Müsteşarına TBMM Genel Kurulu kürsüsünden küfür etmiştir. MİT Müsteşarı milletvekili A hakkında kendisine hakaret ettiği ve hakkında ceza davası açılması istemiyle Cumhuriyet Savcılığına 10 Mart 2004 şikayette bulunmuştur.    (9) MİT Müsteşarı küfürden dolayı kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle milletvekili A hakkında asliye hukuk mahkemesinde 25 Mart 2005 günü tazminat davası açmıştır.     (10) A’nın yasama dokunulmazlığı TBMM tarafından 5 Şubat 2004 günü kaldırıldıktan sonra, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı 1 Mart 2004 tarihinde milletvekili A hakkında, terörist örgüte yardım ve yataklık yapma suçundan yetkili ve görevli ceza mahkemesinde ceza davası açmıştır. Mahkeme 20 Mart 2004 günü A hakkında tutuklama kararı vermiştir. A, aynı gün tutuklanarak cezaevine konmuştur.       (11) Mahkeme daha sonra, 10 Ocak 2004 günü yapılan telefon dinlemede ve 15 Ocak 2004 günü yapılan konut aramada elde edilen delillere dayanarak A hakkında terör örgütüne yardım ve yataklık yapma suçundan dolayı mahkumiyet kararı vermiş ve A’yı 2 yıl hapis cezasına çarptırmıştır.      (12) Hapis cezası 1 Ocak 2005 günü kesinleşmiştir. Kesinleşen mahkumiyet kararı TBMM’ye bildirilmiş ve TBMM Başkanı 10 Ocak 2005 günü TBMM Genel Kurulunda kesin mahkumiyet kararını okumuş ve A’nın milletvekilliğinin düştüğünü belirtmiştir. Bunun üzerine A’nın arkadaşı milletvekili B, A’nın milletvekilliğinin düşmesi kararının iptali istemiyle 13 Ocak 2005 Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi 30 Ocak 2005 günü bu başvurunun A tarafından yapılması gerektiği, milletvekili B’nin böyle bir başvuruda bulunma yetkisinin olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.   (13) A cezasını çekmiş ve hapisten çıkmıştır. 2006 yılında bir af kanunu çıkmış ve milletvekilinin mahkumiyeti affa uğramıştır. 2007 yılında yapılan yeni seçimlerde A tekrar milletvekili adayı olmuştur.


 

LAW 104-1: TÜRK ANAYASA HUKUKU (K.Gözler)

(30 Mart 2005)

Ad Soyad:

No:

(1) Terörist bir örgüte yataklık yaptığından şüphe edilen milletvekili A’nın telefonu MİT Müsteşarının emriyle MİT mensupları tarafından 10 Ocak 2004 günü dinlenmiştir. Dinleme sonucunda gerçekten evinde bir terörist örgüt mensubunu sakladığı anlaşılmıştır.   

1 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

(2) Bunun üzerine milletvekili A’nın evinin aranması konusunda usulüne uygun olarak 14 Ocak 2004 günü hakim kararı alınmıştır. Polisler milletvekili A’nın evine 15 Ocak 2004 günü gitmiş ve kapıyı çalmışlar, kapıya milletvekili A çıkmış, polisler arama kararını göstererek arama yapmak için eve girmek istemişlerdir. Milletvekili A, kendisinin milletvekili dokunulmazlığına sahip olduğunu ve bu nedenle TBMM kararı olmadan evinin aranamayacağını söylemiş ve aramaya karşı çıkmıştır.

2 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

(3) Neticede milletvekili A aramaya direnmiş, kapıda durarak polislerin kapıdan içeri girmelerine engel olmuştur.  

3 nolu olayda polisler A yı kolundan tutup çekip eve girebilirler miydi? Neden? A) Evet.    B) Hayır.

Çünkü, ..

 

 

 

(4) Milletvekili A polislerle kapıda tartışırken diğer polisler bahçeden dolaşarak milletvekilinin evine pencereden girmişler ve saklanan terörist örgüt üyesini yakalayıp karakola götürmüşlerdir.

4 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

(5) Milletvekili A hakkında ise bir şey yapmamışlar, daha sonra Cumhuriyet Savcısı, A hakkında terörist örgüte yardım ve yataklık yapma suçundan dolayı soruşturma açmış ve bu suçtan dolayı milletvekili A’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını Adalet Bakanlığı aracılığıyla TBMM’den 20 Ocak 2004 günü istemiştir.  TBMM Genel Kurulu milletvekili A’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına 5 Şubat 2004 günü karar vermiştir 

5 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

 

(6) Milletvekili A, dokunulmazlığının kaldırılması kararının iptali istemiyle 18 Şubat 2004 günü Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi 25 Şubat 2004 günü başvuruyu reddetmiştir.

6 nolu olayda Anayasa Mahkemesinin  ret gerekçesi ne olabilir? 

 

 

 

 

(7) Soruşturma sırasında Cumhuriyet Savcısı A’nın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı yolunda da deliller elde etmiş ve bunun üzerine A’yı uyuşturucu kaçakçılığı suçundan dolayı 30 Mart 2004 günü sorguya çekmiştir.

7 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

 

 

 

(8) Milletvekili A, dokunulmazlığının kaldırılması görüşmeleri sırasında MİT Müsteşarına TBMM Genel Kurulu kürsüsünden küfür etmiştir. MİT Müsteşarı milletvekili A hakkında kendisine hakaret ettiği ve hakkında ceza davası açılması istemiyle Cumhuriyet Savcılığına 10 Mart 2004 şikayette bulunmuştur.   

8 nolu olayda A hakkında ceza davası açılabilir mi? Neden? A) Açılabilir.    B) Açılamaz.

Çünkü,…

 

 

 

 

(9) MİT Müsteşarı küfürden dolayı kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle milletvekili A hakkında asliye hukuk mahkemesinde 25 Mart 2005 günü tazminat davası açmıştır. 

9 nolu olayda A tazminat ödemeye mahkum edilebilir mi? Neden? A) Edilebilir.   B) Edilemez.

Çünkü, …

 

 

 

 

(10) A’nın yasama dokunulmazlığı TBMM tarafından 5 Şubat 2004 günü kaldırıldıktan sonra, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı 1 Mart 2004 tarihinde milletvekili A hakkında, terörist örgüte yardım ve yataklık yapma suçundan yetkili ve görevli ceza mahkemesinde ceza davası açmıştır. Mahkeme 20 Mart 2004 günü A hakkında tutuklama kararı vermiştir. A, aynı gün tutuklanarak cezaevine konmuştur.       

10 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

 

(11) Mahkeme daha sonra, 10 Ocak 2004 günü yapılan telefon dinlemede ve 15 Ocak 2004 günü yapılan konut aramada elde edilen delillere dayanarak A hakkında terör örgütüne yardım ve yataklık yapma suçundan dolayı mahkumiyet kararı vermiş ve A’yı 2 yıl hapis cezasına çarptırmıştır.     

11 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı ve nedenini, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

                                                            

 

 

 

 

(12) Hapis cezası 1 Ocak 2005 günü kesinleşmiştir. Kesinleşen mahkumiyet kararı TBMM’ye bildirilmiş ve TBMM Başkanı 10 Ocak 2005 günü TBMM Genel Kurulunda kesin mahkumiyet kararını okumuş ve A’nın milletvekilliğinin düştüğünü belirtmiştir. Bunun üzerine A’nın arkadaşı milletvekili B, A’nın milletvekilliğinin düşmesi kararının iptali istemiyle 13 Ocak 2005 Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi 30 Ocak 2005 günü bu başvurunun A tarafından yapılması gerektiği, milletvekili B’nin böyle bir başvuruda bulunma yetkisinin olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.  

12 nolu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır?   A) Vardır.   B) Yoktur. (Önce A veya B şıklarından birini yuvarlak içine alarak seçiniz. Sonra A yı seçmişseniz iseniz olan aykırılığı ve nedenini, B yi seçmişseniz iseniz bunun nedenini aşağıya yazınız).

 

 

 

 

 

(13) A cezasını çekmiş ve hapisten çıkmıştır. 2006 yılında bir af kanunu çıkmış ve milletvekilinin mahkumiyeti affa uğramıştır. 2007 yılında yapılan yeni seçimlerde A tekrar milletvekili adayı olmuştur.

13 nolu olayda A tekrar milletvekili adayı olabilir mi? Neden?  A) Olabilir. B) Olamaz.

Çünkü, …  

 

 

 

 

 

 

Ön, arka, sağ ve solunuzdaki arkadaşınızın ismini yazınız. Ön:                            Arka:                                  Sağ:                           Sol:

 

 

 

 

 


 

 

LAW 104-2: TÜRK ANAYASA HUKUKU (K.Gözler)

(30 Mart 2005)

Ad Soyad:

No:

 

1. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 9 Mart 1993 tarih ve E.1992/299, K.1993/63 sayılı kararına  konu teşkil eden olayda, Bakanlar Kurulu, 1991 yılı için, daha bu yıl başlamadan, 13 Mart 1990 tarih ve 90/328 sayılı Kararıyla ihracat istisnası oranını % 16 olarak saptamıştır. Daha sonra Bakanlar Kurulu 1991 yılı devam ederken 12 Ağustos 1991 tarih ve 91/2073 sayılı kararıyla ihracat istisna oranını % 12’ye indirmiştir. Bu Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay’da dava açılmıştır. (Ornek olay Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, 9 Mart 1993 Tarih ve E.1992/299, K.1993/63 Sayılı Kararına konu olmuştur. Danıştay kararını www.kazancı.com.tr den bulabilirsiniz). 

SORU: Söz konusu Bakanlar Kurulu kararı Anayasamıza uygun mudur? Neden? (Aşağıdaki şıklardan birini yuvarlak içine alarak cevap veriniz).      A) Bakanlar Kurulu Anayasaya uygundur.     B) Aykırıdır. (Aykırı ise aykırı olduğu ilke ve alt ilkeyi tam olarak aşağıya yazınız).

 

 

 

 

2. Varsayalım ki TBMM çıkardığı bir kanunla şöyle bir düzenleme yapmıştır: “Türkiye’de yabancılar toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenleyebilirler. Türkiye’de toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek isteyen yabancılar, toplantı veya gösterinin yapılacağı yerin bulunduğu valiliğe toplantı veya gösterinin yapılacağını en az 7 gün önceden bildirmeleri gerekir”.

SORU: Bu düzenleme Anayasaya uygun mudur? Neden?     A) Anayasaya uygundur.         B) Anayasaya aykırıdır.

Çünkü,

 

 

 

 

 

3. Varsayalım ki TBMM çıkardığı bir kanunla üniversite öğrencilerinin üniversite bina ve bahçelerinde sigara içmelerini yasaklamış ve içenler hakkında para cezası öngörmüştür.

SORU: Bu düzenleme Anayasaya uygun mudur? Neden?

A) Anayasaya uygundur  (Nedenini aşağıya yazınız)        B) Anayasaya aykırıdır. (Hangi ilkeye, alt ilkeye, şarta aykırı olduğunu aşağıya yazınız).

 

 

 



 

4. Varsayalım ki, bir ressam arabaların geçtiği bir caddenin üstüne arabaların geçişini engel olan bir şekilde tezgahını kurmuş, ve caddenin kenarında bulunan tarihi bir caminin yağlı boya resmini yapmaktadır. Bunu gören bir polis memuru ressamın yanına gitmiş, trafiği aksattığını söyleyerek yaya kaldırımına çıkmasını istemiştir. Buna karşılık ressam, Anayasayı çıkarmış ve Anayasanın 27’nci maddesini okuyarak Polise kendisinin “sanat hürriyeti”ne sahip olduğunu, polisin bu hürriyete saygı duyması gerektiğini söylemiştir.

SORU: Kim haklıdır? Neden? (Bunun altında yatan ilke, kavramın ne olduğunu aşağıda “çünkü”den sonra yazınız).  

A) Polis haklıdır.         B) Ressam haklıdır.

Çünkü,

 

 



 

5. X, 1 Mart 2005 sabahı Sarıyer’de Y’nin cüzdanını çalmış ve kaçmaya başlamış ancak oradan geçen bir polis memuru tarafından kaçarken yakalanmış ve zorla karakola götürülmüştür. Kendisine hırsızlık nedeniyle yakalandığı derhal söylenmiştir. X, 4 Mart 2005 günü nöbetçi hakimin önüne çıkarılmış ve hakim tutuklama kararı vermiş ve X tutuklanarak ceza evine konmuştur.   

SORU: Bu olayda Anayasamıza bir aykırılık var mıdır? Neden?

A) Anayasaya bir aykırılık yoktur.         B) Anayasaya aykırılık vardır. (Varsa olan aykırılığı “çünkü”den sonra yazınız). 

Çünkü,

 

 

 

 

 

Ön, arka, sağ ve solunuzdaki arkadaşınızın ismini yazınız. Ön:                            Arka:                                  Sağ:                           Sol:

 

 


LAW 104-1: TÜRK ANAYASA HUKUKU

(11 Mayıs 2005)

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: Anayasa kullanmak serbesttir. Her soru 10 puan değerindedir. Süre 50 dakikadır. Gerekçe isteniyorsa gerekçesiz doğru cevaba puan verilmez.

SORULAR

1. TBMM, kendi çalışma usullerini “kanun” ile değil, “İçtüzük” ile düzenlemektedir. Neden? Bunun altında yatan ilke nedir?

 

 

 

 

 

2. Anayasamızda öngörülmüş çeşitli “özel karar yetersayıları” vardır. Örneğin Anayasanın değiştirilmesi için TBMM üye tamsayısının üçte ikisi veya beşte üçü, Cumhurbaşkanının seçimi için üye tamsayısının üçte ikisi veya üye tamsayısının salt çoğunluğu gerekir. Anayasamızda daha beş değişik oylama için “özel karar yetersayıları” öngörülmüştür. Bunlardan iki oylamayı ve bu oylamalarda aranan özel karar yetersayılarını belirtiniz.

 

 

 

 

 

3. Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri 1982 Anayasasına göre yasama fonksiyonunun kapsamında bulunmaz? (Doğru şık veya şıkları yuvarlak içine alınız).

a) Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak                              

b) Kanun hükmünde kararname çıkarmak

c) Bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek    

d) Para basılmasına karar vermek       

e) Tüzük çıkarmak

 

4.  Anayasanın daha önceden hiçbir şekilde düzenlemediği bir alanı, yasama organı, doğrudan doğruya kanunla düzenleyebilir. Bunun altında yatan ilke nedir?

 

 

 

 

 

 

 

5.  Yeni Bakanlar Kurulunun göreve başlaması dolayısıyla yapılan güven oylamasında 230 kabul (=güven) oyu, 200 ret (=güvensizlik) oyu, 30 çekimser oy çıkmıştır. Toplantıya katılan 10 milletvekili ise oy kullanmamıştır. TBMM Başkanı Bakanlar Kurulunun güven oyu aldığını açıklamış ve Bu yöndeki işlemi RG’de yayınlamıştır. Bakanlar Kurulu gerçekten Anayasamıza göre güven oyu almış mıdır? Burada Anayasamıza bir aykırılık var mıdır? Neden? Varsa bunun giderilmesi için bir şey yapılabilir mi? Bu konuda Anayasada hüküm var mı? Bu konuda Anayasa Mahkemesinin bir içtihadı var mıdır? Varsa nedir?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

LAW 104-1: TÜRK ANAYASA HUKUKU      Mid-Term 3      (11 Mayıs 2005)         Sayfa 2

 

6. Varsayalım ki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı ile İçişleri Bakanı arasında ülkenin güvenliğinin sağlanmasına ilişkin bir tartışma çıkmıştır. Cumhurbaşkanı bu tartışma esnasında İçişleri Bakanına hakaret etmiştir. İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanına karşı hukuk davası açıp tazminat isteyebilir mi? Neden?

 

 

 

 

 

 

 

7. Milletvekili olmayan Bakan B’nin rüşvet aldığı iddia edilmektedir. Cumhuriyet savcısı bu iddiayla soruşturma açmış ve TBMM’den Adalet Bakanlığı aracılığıyla B’nin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiştir. TBMM B’nin yasama dokunulmazlığını kaldırmış ve Cumhuriyet Savcısı da B hakkında suçu işlediği yer ceza mahkemesinde dava açmıştır. Bu olayda Anayasamıza bir aykırılık var mıdır? Varsa nedir? Yoksa neden?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8. TBMM kendi seçimlerinin yenilenmesine hangi hukuki biçimde (hangi tür  yasama işlemiyle) karar vermelidir? Neden? Bu konuyla ilgili Anayasa Mahkemesinin içtihadı nedir?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

9. Anayasamızın 91’inci maddesinde belirtilmediği halde Anayasa Mahkemesinin 1990 yılında oluşturduğu ve daha sonra da geliştirerek tekrarladığı içtihadına göre, TBMM’nin Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisini verebilmesinin (maddede belirtilenlere ilave olarak) üç tane ek şartı vardır. Anayasa da öngörülmemiş bu ek şartlar nelerdir?

 

 

 

 

 

 

 

10. Varsayalım ki, Bakanlar Kurulu, TBMM’den aldığı yetki kanuna dayanarak bir KHK çıkararak bir yandan istinaf mahkemeleri kurmuş, diğer yandan da Yargıtay Kanununda değişiklik yaparak Yargıtayın görev ve yetkilerinden bazılarını bu istinaf mahkemelerine vermiştir. Söz konusu KHK Anayasamıza uygun mudur?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başarılar Dilerim.

Doç. Dr. Kemal Gözler



 

LAW 104-2: TÜRK ANAYASA HUKUKU

(11 Mayıs 2005)

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: Anayasa kullanmak serbesttir. Her soru 10 puan değerindedir. Süre 50 akikadır. Gerekçe isteniyorsa gerekçesiz doğru cevaba puan verilmez.

SORULAR

1. Cumhurbaşkanının seçim usulü ile TBMM Başkanının seçim usulü birbirine çok benzemektedir. Ancak aralarında bir fark vardır. Bu fark nedir?

 

 

 

 

 

 

2. TBMM Genel Kurulu 400 milletvekili ile toplanmıştır. Bir kanunun kabulü için oylama yapılmış, oylama neticesinde 190 kabul, 160 ret oyu çıkmış, Genel Kurul toplantısına katılan 50 milletvekili ise oy kullanmamıştır. Bu kanun kabul edilmiş midir?

 

 

 

 

 

 

 

3. Varsayalım ki, Bakanlar Kurulu, TBMM’den aldığı yetki kanuna dayanarak bir kanun hükmünde kararname çıkarmış ve vatandaşların seçim hakkının kullanılması şartlarına ilişkin olarak Milletvekili Seçim Kanununda bazı değişiklikler yapmıştır. Söz konusu KHK Anayasamıza uygun mudur?  Neden?

 

 

 

 

 

 

 

 

4. Parlamento kararları ile kanunlar arasında çeşitli farklar vardır. Bu farklardan iki tanesini yazınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5. Başbakan Bakanlar kurulunda görüştükten sonra gerekli görüp TBMM’den güven istemiştir. Güven istemi TBMM’ye bildirildikten üç gün sonra görüşülmüş ve görüşmeler bittikten iki gün sonra oylanmıştır. TBMM Başkanı yapılan güven oylamasında güven isteminin reddi yolunda 260 oy (=güvensizlik oyu), güven isteminin kabulü yolunda 250 oy (=güven oyu) ve 15 de çekimser oy çıktığını ve Bakanlar Kurulunun güven oyu aldığını açıklamıştır. Bu olayda Anayasaya aykırılık var mıdır? Varsa nedir? Bu aykırılığa karşı bir şey yapılabilir mi?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

LAW 104-2: TÜRK ANAYASA HUKUKU      Mid-Term 3   (11 Mayıs 2005)         Sayfa 2

 

6. TBMM Başkanının rüşvet aldığı iddia edilmektedir. TBMM Başkanı hakkında ne yapılabilir? TBMM Başkanı yargılanabilir mi? TBMM Başkanı yargılanabilirse hangi mahkemede yargılanır? Bunun için öncelikle yapılması gereken şey nedir?

 

 

 

 

 

 

 

7. Bakan A’nın evinin bahçesinde bir ceset bulunmuştur. Bu kişiyi Bakan A’nın öldürdüğü iddia edilmektedir. Bakan A yargılanabilir mi? Yargılanabilirse hangi mahkemede yargılanır? Bakan A’nın yargılanabilmesi için yapılması gereken şey nedir?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8. Olağan dönem KHK’leri ile olağanüstü hal KHK’leri arasında bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklardan üç tanesini yazınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

9. Tüzükler ile yönetmelikler arasında bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklardan üç tanesini yazınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

10. Maliye Bakanı hakkında enflasyonu düşüremediği gerekçesiyle meclis soruşturması açılabilir mi? Neden? Aynı bakan hakkında rüşvet aldığı gerekçesiyle gensoru önergesi verilebilir ve daha sonra bu bakan güvensizlik oyuyla bu nedenle görevden alınabilir mi? Neden?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başarılar Dilerim.

Doç. Dr. Kemal Gözler


 

 

LAW 104-1: TÜRK ANAYASA HUKUKU FİNAL SINAVI
(6 Haziran 2005) Doç. Dr. Kemal Gözler

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: 1982 Anayasası metnini kullanmak serbesttir. Her soru 4 puan değerindedir. Süre 2 saat 30 dakikadır. Lütfen tercihen tükenmez veya mürekkepli kalem kullanarak okunaklı yazınız. Keza çok şey yazabilmek için, çok küçük veya çok sık satır aralığıyla yazı yazmayınız.

SORULAR

SORU 1: Aşağıdaki kararın Anayasamıza uygunluğunu tartışınız. (Cevap için sayfa 1’nin arka yüzünü kullanınız).

Diyarbakır Altıncı Ağır Ceza Mahkemesinin 6 Mayıs 2005 Tarihli Kararı.- “Talebin kabulü ile yurt dışı bağlantılı olarak illegal silahlı terör örgütlerinin yasadışı faaliyetlerine yönelik olarak faillerin belirlenmesi, ele geçirilmesi ve suç delillerinin elde edilmesi ve eylem planlamalarının önceden öğrenilmek sureti ile engellenmesi başka yollarla mümkün olmadığından yurt dışı çıkışlar ve girişler dahil olmak üzere, Telsim, Turkcell, Avea, Türk Telekom AŞ uzak mesafe telefon hizmeti vermeye yetkili A, B, C tipi lisansı olan iletişim şirketleri tarafından işletilen ve telefon üzerinden yapılan iletişime ait tüm detay bilgilerin MİT Müsteşarlığı’nca detay kayıtlarının (cell id, data hattı, imai, ams, mms, gprs üzerinden internete bağlanma bilgileri) alınması ve incelenmesi hususunda Anayasa’nın 22. maddesi ile 4422 sayılı yasanın 2, 4, 11 ve 16. maddeleri uyarınca izin verilmesine karar verildi.”  (Vatan, 1 Haziran 2005; Hürriyet, 2 Haziran 2005).

İzleme’nin terim sözlüğü

Cell id: Telefon üzerinde kullanıcıya görünen semt adı. Aslında iletişim için hangi baz istasyonun kullanıldığını gösterir. Cell id ile konuşmayı yapanın o sırada hangi semtte bulunduğu tespit edilir.

Data hattı: Bilgisayarlara uzaktan bağlanıldığında iletişimi hızlandıran özel bilgi aktarma hattı.

IMEI: Cep telefonunun seri numarası.

AMS (Akıllı mesaj servisi): Bilgisayar üzerinden internet sayesinde bir yada birden çok kişinin cep telefonuna aynı anda kısa mesaj gönderen sistem.
MMS (multimedya mesaj servisi): Kısa mesaj sadece yazılı mesaj gönderirken bu servisle sesli görüntülü mesaj göndermek mümkün olur.

GPRS (General Packet Radio System): İnternete cep telefonuyla hızlı bağlanmak için sistem.

VoIP: Telefon görüşmelerini mesafeden bağımsız olarak internet üzerinden sağlayan teknoloji. İletişim için telefon yerine internet hatları kullanıldığı için görüşme maaliyetleri düşer.

IP sunucu karşı sunucu bağlantıda kullanılan telefon bağlantısı: Internet protokol kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşan IP dinamik ve statik olarak ikiye ayrılır. Dinamik IP sürekli değişirken statik IP internet sunucu bilgisayarlarda kullanılır. Cep telefonu ile IP’si bilinen bilgisayara uzaktan bağlantı kurulur. 

 

SORU 2: TBMM çıkardığı X sayılı Yetki Kanunuyla Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermiştir. Yetki Kanunu 10 Mart 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bakanlar Kurulu bu Yetki Kanununa dayanarak 30 Mart 2004 günü Y sayılı KHK’yi çıkarmıştır. Bu Yetki Kanununun iptali istemiyle  20 Nisan 2004 günü Anamuhalefet Partisi Meclis Grubu tarafından Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmıştır.  Anayasa Mahkemesi bu Yetki Kanununu iptal etmiş ve gerekçeli iptal kararı 20 Şubat 2005 günü Resmî Gazetede yayınlanmıştır. Y sayılı KHK hükmü Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından önündeki uygulanırken, Mahkeme bu KHK’nin dayanağı olan X sayılı Yetki Kanununun iptal edildiği, artık bu KHK’nin dayanağı kalmadığı ve dolayısıyla bu KHK’nin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Y sayılı KHK’nin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine 20 Mayıs 2005 günü başvurmuştur. Siz Anayasa Mahkemesi üyesi olsaydınız ne karar verirdiniz. Neden (Örnek olaydaki hukuki sorun nedir? Bu sorunun nasıl çözümlenebilir?) (Cevap için sayfa 2’nin arka yüzünü kullanınız).

 

SORU 3 Anayasamızın 76’ncı maddesine göre milletvekili seçilebilmek için Türk vatandaşı olmak gerekir. Ancak Anayasamızın  84’üncü maddesinde milletvekilliğinin düşmesi sebepleri arasında vatandaşlığın kaybı sebebi sayılmamıştır. Milletvekili seçildikten sonra Türk vatandaşlığını kaybeden bir milletvekilinin milletvekilliği sona erer mi? Buradaki hukuki sorun nedir?  Bu sorun nasıl çözümlenebilir mi? Tartışınız. (Cevap için sayfa 3’ün arka yüzünü kullanınız).

 

SORU 4: Yüksek Seçim Kurulu bir “mahkeme (yargı organı)” mıdır? Neden? Bu konuda Anayasa Mahkemesinin içtihadı nedir? Anayasa Mahkemesi içtihadıyla bağlı olmaksızın Yüksek Seçim Kurulu bir “mahkeme (yargı organı)” olup olmadığını tartışınız. (Bu tartışmada ileri sürülebilecek teorik görüşler neler olabilir? Bu görüşleri desteklemek için ileri sürülebilecek Anayasa hükümleri neler olabilir? (Cevap için sayfa 4’ün arka yüzünü kullanınız).

 

(Aşağıdaki sorularda cevap için soruları izleyen boşlukları kullanınız).

SORU 5: Varsayalım ki Anayasada ölüm cezalarını öngören bir madde vardır. Anayasada ölüm cezasını öngören bir madde varken yasama organı kanunla ölüm cezasını ilga edebilir mi? Neden?  (Cevap için aşağıdaki boşluğu kullanınız).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 7: Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi çıkarabilmek için Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun bir yetki kanununa ihtiyacı yoktur. Bu husus neyi gösterir? Veya bu husus, hangi büyük ilkenin bir istisnasıdır?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Bundan sonraki soruların kesin, bir kaç kelimelik veya bir kaç cümlelik cevabı vardır. Bu cevap için sorulardan sonraki boşluklar yeterlidir. Sadece sorulana cevap veriniz. Lütfen sorunun cevabı dışında gereksiz bilgi yazmayınız!

SORU 7: Hans Kelsen’e göre uluslararası antlaşmaların temelinde yatan ilke ve bu ilkenin müeyyidesi nedir? Latinceleriyle birlikte yazınız.

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Soruların cevap kısımlarında aşağıdaki gibi şıklar varsa, önce bu şıklardan doğru olanını işaretleyeniz; daha sonra “Çünkü” den sonra gerekçesini yazınız. Bu tür sorularda gerekçesiz doğru şıkkın işaretlenmesine puan verilmez.

SORU 8: Bir kanunun kabulü için yapılan oylamada TBMM Genel Kurulunda 200 kabul, 190 ret, 9 çekimser oy çıkmıştır. Oylamada bir bakan, hem kendisi için, hem de toplantıya katılamayan diğer iki bakan arkadaşı için kabul oyu kullanmıştır. Cumhurbaşkanı bu kanunun Resmî Gazetede 10 Mart 2005 günü yayımlamıştır. İptal davası açmaya yetkili makamlardan birisi bu kanunun Anayasada öngörülen çoğunlukla kabul edilmediği gerekçesiyle 30 Mart 2005 günü Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmıştır. Anayasa Mahkemesi ne yönde karar vermelidir? Neden?

A) Anayasa Mahkemesi başvuruyu reddetmelidir.        B) Anayasa Mahkemesi kanunu iptal etmelidir.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 9: 200 milletvekili tarafından 1982 Anayasasının 36’ıncı maddesinin değiştirilmesi hakkında anayasa değişikliği teklifi verilmiştir. Değişiklik teklifi en az 48 saat arayla iki ayrı defa görüşülmüş ve yapılan elektronik oylamada 367 kabul, 150 ret ve 10 çekimser oy çıkmıştır. TBMM Başkanı değişiklik teklifinin kabul edildiğini açıklamış ve onay için Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı, değişiklik teklifini onaylayarak Resmî Gazetede yayınlamıştır. Bunun üzerine 110 milletvekili süresi içinde Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmışlardır. Anayasa Mahkemesi bu iptal davasında ne karar vermelidir? Neden?          A) Anayasa Mahkemesi başvuruyu reddetmelidir.        B) Anayasa değişikliğini iptal etmelidir.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 10: Varsayalım ki, usûlüne uygun olarak verilmiş ve usûlüne uygun olarak görüşülmüş bir kanun teklifinin kabul edilmesi için yapılan son oylamada 220 kabul 210 ret ve 15 çekimser oy çıkmıştır. TBMM başkanı kanunun kabul edildiğini açıklamış ve Cumhurbaşkanına yollamış ve Cumhurbaşkanı süresi içinde kanunu Resmî Gazetede 10 Şubat 2002 tarihinde yayımlamıştır. 10 Mayıs 2005 tarihinde söz konusu kanun, Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bir davada uygulanırken, davalı bu kanunun Anayasanın öngördüğü çoğunlukla kabul edilmediğini ve dolayısıyla Anayasa aykırı olduğunu iddia etmiş ve Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi bu iddiayı ciddî görerek itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi ne yönde  karar vermelidir? Neden?

A) Anayasa Mahkemesi başvuruyu reddetmelidir.        B) Anayasa Mahkemesi kanunu iptal etmelidir.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 11: Anayasa Mahkemesinde usulüne uygun olarak açılmış bir iptal davasının esastan incelenmesi aşamasında bir üye ölmüştür. Mahkemenin çalışması ve bu davaya devam edilebilmesi için ne yapılması gerekir?

 

 

 

 

 

 

SORU 12: Anayasanın 68’inci maddesinin değiştirilmesi için 192 milletvekili yazılı olarak değişiklik teklifi vermiştir. Bu teklif TBMM Genel Kurulunda iki defa görüşülmüştür. Ve neticede usulüne uygun olarak yapılan oylamada  340 oy ile kabul edilmiştir. Meclis Başkanı yayımlanmak üzere kabul edilen değişiklik teklifini Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı da değişikliği 15 gün içinde onaylamış ve Resmi Gazetede yayımlamıştır. Bu olayda anayasaya bir aykırılık var mıdır? Neden?      A) Aykırılık vardır.    B) Aykırılık yoktur.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 13: TBMM Bakanlar Kuruluna bütçe kanununda değişiklik yapma yetkisi veren bir yetki kanununu usulüne uygun olarak kabul etmiştir.  Bu kanun 139 kabul ve 135 ret oyuyla kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı tarafından Resmi Gazetede 10 Mart 2004 günü yayınlanmıştır. Bakanlar Kurulu yetki süresi içinde usulüne uygun olarak bu yetki kanununa dayanarak 2004 Yılı Bütçe Kanununda Değişiklikler Yapan bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarmıştır. Bu KHK 20 Nisan 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu olayda Anayasaya bir aykırılık var mıdır? Neden?

A) Aykırılık vardır.    B) Aykırılık yoktur.

Çünkü:

 

 

 

 

 

 

SORU 14: Aşağıdaki iki madde arasında çelişki var mıdır? Varsa bu çelişki nasıl çözümlenir? Neden?

Anayasa, Madde 7.– Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.

Anayasa, Madde 91.– Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.

 

 

 

 

 

 

 

SORU 15: Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesinin önünde görülmekte olan bir davada müdafi, sanığa uygulanacak olan 1 Haziran 2005 günü yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunun X maddesinin 1954 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Y maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüş ve Mahkemenin Anayasanın 152’nci maddesine göre Anayasa Mahkemesine başvurmasını istemiştir. Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi her iki maddeyi incelemiş ve gerçekten de 1 Haziran 2005 günü yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunun X maddesi ile 1954 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Y maddesi arasında bir çatışma olduğu kanısına varmıştır. Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi nasıl hareket etmelidir? Çatışan normlardan hangisini uygulamalıdır? Bu çatışmayı nasıl çözümlemelidir? Neden?

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 16: Varsayalım ki bir kanun hükmünde kararname ile uyuşturucu kaçakçılığı yapan kişilerin telefonlarının hakim kararı alındıktan sonra polis tarafından dinlenebileceği yolunda bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme Anayasamıza uygun mudur? Neden?     A) Anayasamıza uygundur.    B) Anayasamıza aykırıdır.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 17:  Olağan dönemlerde aşağıda sayılanlardan hangisi veya hangileri kanun hükmünde kararname ile yapılamaz? (Yapılamayacak olanı veya olanları yuvarlak içine alınız).

a) Ormanlar konusunda düzenleme yapılması

b) Maliye Bakanlığının kuruluş şemasının değiştirilmesi

c) Bölge valiliği kurulması

d) Üniversite kurulması

e) Mahkeme kurulması

f) Büyük şehir belediyesi kurulması

g) Derneklere üyelik şartlarının belirlenmesi

 

SORU 18: Bütçe Kanununun kabulü için yapılan oylamada 280 kabul, 220 ret, 30 çekimser oy çıkmıştır. 15 üye ise toplantıya katıldığı halde oy kullanmamıştır.  TBMM başkanı Bütçe Kanunun kabul edildiğini açıklamış ve yayın için Cumhurbaşkanına 12 Aralık 2004 günü göndermiştir. Cumhurbaşkanı 20 Aralık 2004 günü Bütçe Kanununu bir defa daha görüşülmek üzere  TBMM’ye geri göndermiştir. TBMM 24 Aralık 2004 günün aynı Kanunun aynen 150 kabul ve 140 ret oyla kabul etmiş ve TBMM Başkanı Kanunun yayınlanmak üzere Cumhurbaşkanı geri göndermiştir. Cumhurbaşkanı 29 Aralık 2004 günü Kanunu Resmî Gazetede yayınlamış ve 20 gün sonra da Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmıştır. Bu olayda Anayasaya bir aykırılık var mıdır? Neden?         A) Aykırılık vardır.        B) Aykırılık yoktur.

Çünkü:

 

 

 

 

 

SORU 19:  Türkiye’de hakimlik teminatlarından ikisi mevcut değildir. Bunlar nelerdir?

a)

b)

 

SORU 20: Türk tarihinde iki meclisli parlamento sistemini öngören Anayasa veya Anayasalar var mıdır? Varsa bu Anayasa veya Anayasaları sadece belirtiniz.

 

 

 

SORU 21: 1961 Anayasasının yargı organıyla ilgili olarak getirdiği iki yenilik nedir?

a)

b)

 

SORU 22: Bir bakan akşam evde otururken gürültü yapan komşusunu dövmüştür.

A) Hangi mahkemede yargılanır?

 

B) Bunun için daha önce yapılması gereken bir şey var mıdır?

 

 

 

SORU 23: TBMM’nin hükümetin düşmesine yol açan ve açmayan denetim yolları nelerdir? “Hükümetin düşmesine yol açan yollar” ve “açmayan yollar” şeklinde  ayrım yaparak bu yolları sadece sayınız.

Hükümetin düşmesine yol açan yollar:

 

 

Hükümetin düşmesine yol açmayan yollar:

 

 

 

SORU 24: Gensoru neticesinde verilen güven oylamasının diğer tür güven oylamalarından karar yetersayısına ilişkin bazı farklılıkları vardır. Bu farklılıklar nelerdir?

 

 

 

SORU 25: Olağanüstü hal ile sıkıyönetim arasında sonuçları itibarıyla bazı farklılıklar ve benzerlikler vardır. Sadece farklılıkları belirtiniz.

 

 

 

 

 

 

Başarılar Dilerim. / Doç. Dr. Kemal Gözler

 

 


 

LAW 104-2: TÜRK ANAYASA HUKUKU FİNAL SINAVI (6 Haziran 2005)

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: 1982 Anayasası metnini kullanmak serbesttir. Her soru 4 puan değerindedir. Süre 2 saat 30 dakikadır. Lütfen tercihen tükenmez veya mürekkepli kalem kullanarak okunaklı yazınız. Keza çok şey yazabilmek için, çok küçük veya çok sık satır aralığıyla yazı yazmayınız.

SORULAR

SORU 1: Asağıda Ertuğrul Özkök’ün  Hürriyet Gazetesinin 29 Nisan 2005 tarihli sayısında “Ya Referanduma Giderse” başlıklı yazısından bir alıntı yapılmıştır. Alıntıda ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu 1982 Anayasası bakımından değerlendiriniz. (Cevap için sayfa 1’in arka yüzünü kullanınız).

“BUGÜNLERDE karşılaşsak, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ve ona tam destek veren CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz’a bir soru sorardım. Aslında bu soruyu, türban sorununu laiklikle eşanlamlı hale getiren herkese sormak isterdim.

Hepimizin bu sorunun cevabını çok dikkatli ve ciddi biçimde düşünmemiz gerektiğine inanıyorum

Soru şu: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kafası atar ve Anayasa’nın türbanı yasaklayan maddesini değiştirmeye kalkarsa?

Ne cevap alacağımı da tahmin ediyorum: ‘Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu kaybetti’.

Zaten benim asıl endişem de bundan dolayı. Keşke o çoğunluğu olsa da değiştirse. Çünkü sonunda, ‘Bu, AKP hükümetinin zihniyetini yansıtıyor’ der, işin içinden çıkarsınız. Ondan sonra gelen hükümet bu maddeyi yeniden değiştirebilir.

Asıl tehlike şu. Ya Erdoğan türban konusunu referanduma götürürse... Evet, ya bunu yaparsa ve halkın yüzde 60-70’i de yasak kalksın derse ne yapacaksınız? İşte o zaman bu karar bir daha hiçbir zaman değişmeyecek şekilde milletin son kararı olur.”

 

SORU 2: Aşağıdaki kararın Anayasamıza uygunluğunu tartışınız. (Cevap için sayfa 2’nin arka yüzünü kullanınız).

Diyarbakır Altıncı Ağır Ceza Mahkemesinin 6 Mayıs 2005 Tarihli Kararı.- “Talebin kabulü ile yurt dışı bağlantılı olarak illegal silahlı terör örgütlerinin yasadışı faaliyetlerine yönelik olarak faillerin belirlenmesi, ele geçirilmesi ve suç delillerinin elde edilmesi ve eylem planlamalarının önceden öğrenilmek sureti ile engellenmesi başka yollarla mümkün olmadığından yurt dışı çıkışlar ve girişler dahil olmak üzere, Telsim, Turkcell, Avea, Türk Telekom AŞ uzak mesafe telefon hizmeti vermeye yetkili A, B, C tipi lisansı olan iletişim şirketleri tarafından işletilen ve telefon üzerinden yapılan iletişime ait tüm detay bilgilerin MİT Müsteşarlığı’nca detay kayıtlarının (cell id, data hattı, imai, ams, mms, gprs üzerinden internete bağlanma bilgileri) alınması ve incelenmesi hususunda Anayasa’nın 22. maddesi ile 4422 sayılı yasanın 2, 4, 11 ve 16. maddeleri uyarınca izin verilmesine karar verildi.”  (Vatan, 1 Haziran 2005; Hürriyet, 2 Haziran 2005).

İzleme’nin terim sözlüğü

Cell id: Telefon üzerinde kullanıcıya görünen semt adı. Aslında iletişim için hangi baz istasyonun kullanıldığını gösterir. Cell id ile konuşmayı yapanın o sırada hangi semtte bulunduğu tespit edilir.

Data hattı: Bilgisayarlara uzaktan bağlanıldığında iletişimi hızlandıran özel bilgi aktarma hattı.

IMEI: Cep telefonunun seri numarası.

AMS (Akıllı mesaj servisi): Bilgisayar üzerinden internet sayesinde bir yada birden çok kişinin cep telefonuna aynı anda kısa mesaj gönderen sistem.
MMS (multimedya mesaj servisi): Kısa mesaj sadece yazılı mesaj gönderirken bu servisle sesli görüntülü mesaj göndermek mümkün olur.

GPRS (General Packet Radio System): İnternete cep telefonuyla hızlı bağlanmak için sistem.

VoIP: Telefon görüşmelerini mesafeden bağımsız olarak internet üzerinden sağlayan teknoloji. İletişim için telefon yerine internet hatları kullanıldığı için görüşme maaliyetleri düşer.

IP sunucu karşı sunucu bağlantıda kullanılan telefon bağlantısı: Internet protokol kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşan IP dinamik ve statik olarak ikiye ayrılır. Dinamik IP sürekli değişirken statik IP internet sunucu bilgisayarlarda kullanılır. Cep telefonu ile IP’si bilinen bilgisayara uzaktan bağlantı kurulur. 

 

SORU 3: Anayasamızın 76’ncı maddesine göre milletvekili seçilebilmek için Türk vatandaşı olmak gerekir. Ancak Anayasamızın  84’üncü maddesinde milletvekilliğinin düşmesi sebepleri arasında vatandaşlığın kaybı sebebi sayılmamıştır. Milletvekili seçildikten sonra Türk vatandaşlığını kaybeden bir milletvekilinin milletvekilliği sona erer mi? Buradaki hukuki sorun nedir?  Bu sorun nasıl çözümlenebilir mi? Tartışınız. (Cevap için sayfa 3’ün arka yüzünü kullanınız).

 

SORU 4: 16. Sayıştay bir “mahkeme (yargı organı)” mıdır? Neden? Bu konuda Anayasa Mahkemesinin içtihadı nedir? Anayasa Mahkemesi içtihadıyla bağlı olmaksızın Sayıştayın bir “mahkeme (yargı organı)” olup olmadığını tartışınız. (Bu tartışmada ileri sürülebilecek teorik görüşler neler olabilir? Bu görüşleri desteklemek için ileri sürülebilecek Anayasa hükümleri neler olabilir?  (Cevap için sayfa 4’ün arka yüzünü kullanınız).

 

AÇIKLAMA: Bundan sonraki sorularda cevap için soruları izleyen boşlukları kullanınız.

SORU 5: Varsayalım ki Anayasada ölüm cezalarını öngören bir madde vardır. Anayasada ölüm cezasını öngören bir madde varken yasama organı kanunla ölüm cezasını ilga edebilir mi? Neden? 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 6: Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin bir kanuna dayanması şart değildir. Bu husus neyi gösterir? Bu husus, hangi büyük ilkenin bir istisnasıdır?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AÇIKLAMA: Bundan sonraki soruların kesin, bir kaç kelimelik veya bir kaç cümlelik cevabı vardır. Bu cevap için sorulardan sonraki boşluklar yeterlidir. Sadece sorulana cevap veriniz. Lütfen sorunun cevabı dışında gereksiz bilgi yazmayınız!

SORU 7: Hans Kelsen’e göre uluslararası antlaşmaların temelinde yatan ilke ve bu ilkenin müeyyidesi nedir? Latinceleriyle birlikte yazınız.

 

 

 

AÇIKLAMA: Soruların cevap kısımlarında aşağıdaki gibi şıklar varsa, önce bu şıklardan doğru olanını işaretleyeniz; daha sonra “Çünkü” den sonra gerekçesini yazınız. Bu tür sorularda gerekçesiz doğru şıkkın işaretlenmesine puan verilmez.

SORU 8: Varsayalım ki, Anayasanın 2’nci maddesinde geçen “sosyal” kelimesinin madde metninden çıkarılması için 190 milletvekili yazılı değişiklik teklifi vermiştir. Değişiklik teklifi en az 48 saat arayla iki ayrı defa görüşülmüş ve usûlüne uygun olarak oylanmış ve oylamada 370 kabul, 150 ret ve 10 çekimser oy çıkmıştır. TBMM Başkanı değişiklik teklifinin kabul edildiğini açıklamış ve onay için Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı, değişiklik teklifini onaylayarak Resmî Gazetede yayınlamıştır. Söz konusu Anayasa değişikliğini karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılırsa, Anayasa Mahkemesi ne karar vermelidir? Neden? 

A) İptal kararı vermelidir.      B) Başvuruyu reddetmelidir.

Çünkü,

 

 

 

 

 

SORU 9: 183 milletvekili ve 1 milletvekili olmayan bakanın imzasıyla 1982 Anayasasının 13’üncü maddesinin değiştirilmesi hakkında anayasa değişikliği teklifi verilmiştir. Değişiklik teklifi en az 48 saat arayla iki ayrı defa görüşülmüş ve usûlüne uygun olarak oylanmış ve oylamada 367 kabul, 150 ret ve 10 çekimser oy çıkmıştır. TBMM Başkanı değişiklik teklifinin kabul edildiğini açıklamış ve onay için Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı, değişiklik teklifini onaylayarak Resmî Gazetede yayınlamıştır.

A) Söz konusu Anayasa değişikliğine karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılması istenmektedir. Bu davayı kimler açabilir?

 

 

B) Bu davada dava açma  süresi  ne kadardır?

 

C) Anayasa Mahkemesi bu iptal davasında ne karar vermelidir? Neden? aa) İptal kararı vermelidir.      bb) Başvuruyu reddetmelidir. Çünkü,

 

 

 

SORU 10: Varsayalım ki, usûlüne uygun olarak verilmiş ve usûlüne uygun olarak görüşülmüş bir kanun teklifinin kabul edilmesi için yapılan son oylamada 220 kabul 210 ret ve 15 çekimser oy çıkmıştır. TBMM başkanı kanunun kabul edildiğini açıklamış ve Cumhurbaşkanına yollamış ve Cumhurbaşkanı süresi içinde kanunu Resmî Gazetede 10 Şubat 2002 tarihinde yayımlamıştır. 10 Mayıs 2005 tarihinde söz konusu kanun, Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bir davada uygulanırken, davalı bu kanunun Anayasanın öngördüğü çoğunlukla kabul edilmediğini ve dolayısıyla Anayasa aykırı olduğunu iddia etmiş ve Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi bu iddiayı ciddî görerek itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi ne karar vermelidir? Neden?      A) Kanunu iptal etmelidir.      B) Başvuruyu reddetmelidir.     Çünkü,

 

 

 

 

 

 

SORU 11: Anayasa Mahkemesinde usulüne uygun olarak açılmış bir iptal davasının esastan incelenmesi aşamasında bir üye ölmüştür. Mahkemenin çalışması ve bu davaya devam edilebilmesi için ne yapılması gerekir?

 

 

 

 

 

 

SORU 12: Anayasanın 68’inci maddesinin değiştirilmesi için 192 milletvekili yazılı olarak değişiklik teklifi vermiştir. Bu teklif TBMM Genel Kurulunda iki defa görüşülmüştür. Ve neticede usulüne uygun olarak yapılan oylamada  340 oy ile kabul edilmiştir. Meclis Başkanı yayımlanmak üzere kabul edilen değişiklik teklifini Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı da değişikliği 15 gün içinde onaylamış ve Resmi Gazetede yayımlamıştır. Bu olayda anayasaya bir aykırılık var mıdır? Neden?     A) Aykırılık vardır.     B) Aykırılık yoktur. 

Çünkü, 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 13: TBMM Bakanlar Kuruluna bütçe kanununda değişiklik yapma yetkisi veren bir yetki kanununu usulüne uygun olarak kabul etmiştir.  Bu kanun 139 kabul ve 135 ret oyuyla kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı tarafından Resmi Gazetede 10 Mart 2004 günü yayınlanmıştır. Bakanlar Kurulu yetki süresi içinde usulüne uygun olarak bu yetki kanununa dayanarak 2004 Yılı Bütçe Kanununda Değişiklikler Yapan bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarmıştır. Bu KHK 20 Nisan 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu olayda Anayasaya bir aykırılık var mıdır? Neden?

A) Aykırılık vardır.     B) Aykırılık yoktur. 

Çünkü, 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 15: Aşağıdaki iki madde arasında çelişki var mıdır? Varsa bu çelişki nasıl çözümlenir? Neden?

Anayasa, Madde 7.– Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.

Anayasa, Madde 91.– Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 14: Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesinin önünde görülmekte olan bir davada müdafi, sanığa uygulanacak olan 1 Haziran 2005 günü yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunun X maddesinin 1954 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Y maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüş ve Mahkemenin Anayasanın 152’nci maddesine göre Anayasa Mahkemesine başvurmasını istemiştir. Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi her iki maddeyi incelemiş ve gerçekten de 1 Haziran 2005 günü yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunun X maddesi ile 1954 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Y maddesi arasında bir çatışma olduğu kanısına varmıştır. Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi nasıl hareket etmelidir? Bu çatışmayı nasıl çözümlemelidir? Neden?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 16: Bakanlar Kurulu aldığı bir kararla İstanbul’da sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi sağlamak amacıyla İstanbul Büyük Şehir Belediye sınırları içine yerleşmek isteyenlerin öncelikle İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığından izin almalarını, izin almadan yerleşenlere belediye hizmeti verilmeyeceğini ve ayrıca  500 YTL para cezası verilmesini öngörmüştür. Bakanlar Kurulunun bu kararı Anayasamıza uygun mudur? Neden?    A) Uygundur.    B) Aykırıdır. 

Çünkü, 

 

 

 

 

 

SORU 17: Anayasamız bazı tür kanunların kabul edilmesi için farklı usuller öngörmüştür. Bu tür kanunlardan iki tanesini aşağıya yazınız.

a)

b)

 

SORU 18: Türk tarihinde iki meclisli parlamento sistemini öngören Anayasa veya Anayasalar var mıdır? Varsa bu Anayasa veya Anayasaları sadece belirtiniz.

 

 

 

SORU 19: 1961 Anayasasının yargı organıyla ilgili olarak getirdiği iki yenilik nedir?

a)

b)

SORU 20: Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu bütün ülkede olağanüstü hâl ilan etmiştir. Bu Bakanlar Kurulu, aşağıda sayılanları yapmak istemektedir. Bunlardan hangisi veya hangilerini olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi ile yapamaz? (Yapılamayacak olanları yuvarlak içine alınız).

a) Basının sansür edilmesi.

b) Sokağa çıkma yasağı getirilmesi.

c) Kişilere hangi mezhepten olduklarının sorulması.

d) Derneklerin kapatılması.

e) Olağanüstü hâl ilan tarihinden önce işlenmiş terör suçlarının cezalarının arttırılması.

f) Bazı memurların görevlerine son verilmesi.

 

SORU 21: Rüşvet aldığı iddia edilen bir bakan;

A) Hangi mahkemede yargılanır?

 

B) Bunun için daha önce yapılması gereken bir şey var mıdır?

 

 

SORU 22: TBMM’nin hükümetin düşmesine yol açan ve açmayan denetim yolları nelerdir? “Hükümetin düşmesine yol açan yollar” ve “açmayan yollar” şeklinde  ayrım yaparak bu yolları sadece sayınız.

Hükümetin düşmesine yol açan yollar:

 

Hükümetin düşmesine yol açmayan yollar:

 

 

SORU 23: Gensoru neticesinde verilen güven oylamasının diğer tür güven oylamalarından karar yetersayısına ilişkin bazı farklılıkları vardır. Bu farklılıklar nelerdir?

 

 

SORU 24: Olağanüstü hal ile sıkıyönetim arasında sonuçları itibarıyla bazı farklılıklar ve benzerlikler vardır. Sadece farklılıkları belirtiniz.

 

 

 

SORU 25: Anayasamızın Devlet Güvenlik Mahkemelerini kuran Anayasamızın 143’üncü maddesi 2004 Anayasa değişiklikleriyle yürürlükten kaldırılmıştır. 2004’ten önce acaba Türkiye’de “devlet güvenlik yargısı kolu” diye bir “yargı kolu” var mıydı? Neden?

 

 

 

Başarılar Dilerim. / Doç. Dr. Kemal Gözler


 

 


Copyright

(c) Kemal Gözler. 2005. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden izin almaksızın ne suretle olursa olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz, dağıtılamaz, başka internet sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için kgozler@hotmail.com adresine başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat eserini herhangi bir yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde bulunduranları, paraya çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis cezası ve 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırmaktadır.

Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar

Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesinde öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5).

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan kişileri, 4 (dört) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis ve 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırmaktadır.

Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat isteyebilir”.

 


Editör: Kemal Gözler

E.mail: kgozler@hotmail.com

Ana sayfa: www.anayasa.gen.tr

Son Değişiklik: 30 Mart 2006