TÜRK ANAYASA HUKUKU SİTESİ

 anayasa.gen.tr

Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr

 

 

Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Birinci Sınıf Bahar Dönemi

 

 

 

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU

Final (30 Mayıs 2007) (Doç. Dr. Kemal Gözler)

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: Sınav klasik ve test olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Klasik kısmın cevaplarını soruları izleyen boşluklara yazınız. Test kısmının cevaplarını ise kısmın başındaki cevap tablosundaki ilgili sorunun karşısındaki parantezlerin için doldurarak cevaplayınız. Lütfen okunaklı yazınız. Sadece istenilene cevap veriniz. Küçük küçük ve sık satır yazmayınız. Gereksiz açıklamalardan puan kırılır.  Klasik kısımda her soru 4 puan; test kısmında ise her soru 2 puan değerindedir. Sınavda anayasa kullanmak serbesttir. Ancak anayasa notsuz olmalıdır. Sınav süresi 2 saat 15 dakikadır. Sadece istenilene cevap verirseniz, süreniz yeter. Gereksiz şeyleri yazmaya kalkarsanız, süreniz yetmez. Sürenizi iyi kullanınız. Bilmediğiniz sorularla zaman kaybetmeyiniz.

SORULAR

SORU 1: “Kamulaştırma” ile “devletleştirme” arasında yapıldıkları işlem bakımından fark nedir? Sadece belirtiniz.  (4 p)

 

Kamulaştırma “idarî işlem”, devletleştirme “kanun” ile yapılır.

 

 

 

 

 

 

SORU 2: “Kamu hürriyetleri” kavramının “insan hakları” kavramından farkı nedir? Sadece belirtiniz.  (4 p)

 

Kamu hürriyetleri, insan haklarının pozitif hukuk tarafından tanınmış kısmıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 3: X sayılı Kanunun Y maddesi, Türkiye’ye yasal bir şekilde girmiş olan yabancıların bulundukları şehirden diğer bir şehre seyahat etmelerini izne bağlamıştır. Bu düzenleme Anayasamıza uygun mudur? Neden? (4 p)  (Bu tür sorularda önce doğru şıkkı işaretleyiniz. Sonra gerekçesini yazınız).

XA) Anayasaya uygundur.     A) Uygun değildir.

Çünkü, Anayasa, m.16’ya göre yabancılar için temel hak ve hürriyetler milletlerarası hukukua uygun olamk şartıyla kanunla sınırlanabilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Etrafınızdaki arkadaşlarınızın ismini yazınız. Ön:                                   Arka:                                   Sağ:                                 Sol:

SORU 4: Bazı durumlarda, Anayasa, bir hak ve hürriyeti sadece tanımakla yetinmemiş; aynı zamanda yasama organının o hak ve hürriyeti sınırlandırırken yapamayacağı hususları da belirterek o temel hak ve hürriyet için güvenceler getirmiştir. Örneğin “her ne sebeple olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz” (m.25/2); “basın... sansür edilemez (m.28/1); “süreli ve süresiz yayın önceden izin alma şartına bağlanamaz” (m.29/1); “herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir” (m.33/1). Bu tür güvencelere ne isim verilir?  Sadece bu ismi yazınız. (4 p)

“Ek güvenceler” veya “özgül güvenceler”

 

 

SORU 5: Türkiye’de 1995’ten önce yürürlükte olan bir uygulamaya göre, bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların toplamının o seçim çevresinden seçilecek milletvekili sayısına bölünmesiyle elde edilecek rakam kadar geçerli oy alamayan partiler, o seçim çevresinden milletvekili çıkaramıyordu. Bu uygulamaya verilen isim neydi? Sadece ismini belirtiniz.   (4 p)

Seçim çevresi barajı.

 

 

 SORU 6: TBMM Genel Kurulunda, 20 milletvekili istemi üzerine toplantı yetersayısının olup olmadığı konusunda yoklama yapılmış ve  TBMM Genel Kurulunda 300 milletvekilinin olduğu tespit edilmiştir. Bu birleşimde bir kanunun kabul edilmesi konusunda yapılan oylamada 145 Kabul, 140 Ret, 10 çekimser oy çıkmıştır. 5 Milletvekili ise Genel Kurul toplantısına katıldıkları hâlde her nasılsa oy kullanmamışlardır. TBMM Başkanı bu kanunun kabul edildiğini açıklamış ve yayınlanması için Cumhurbaşkanı göndermiştir. Cumhurbaşkanı da Kanunu Resmi Gazetede yayınlamıştır. 

a) Söz konusu kanunun kabul edilişi Anayasaya uygun mudur? (2 p )

   aa) Uygundur.    xxxbb) Uygun değildir.

   Çünkü, kabul oyları (145 oy), toplantıya katılanların salt çoğunluğunu (300/2=150->151) ulaşmamıştır.

 

 

 

 

 

 

b) Söz konusu kanuna karşı kimler, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilirler?  (1 p)

Burada şekil bakımından anayasaya aykırılık iddiası vardır. Dolayısıyla sadece Cumhurbaşkanı ve 110 milletvekili dava açabilir.

 

 

 

 

 

 

c) Söz konusu kanuna karşı iptal davası açma süresi ne kadardır?  (1 p)

Burada şekil bakımından anayasaya aykırılık iddiası vardır. Dolayısıyla dava açma süresi 10 gündür.

 

 

SORU 7: TBMM Genel Kurulu, bir bakan hakkında meclis soruşturması açılıp açılmamasına hangi çoğunluk ile karar verir? Neden? (4 p)

Toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla. Çünkü, Anayasa, m.100/1’de özel karar yetersayısı öngörülmediği için buradaki karar yetersayısı Anayasa, m.96/1’e göre belirlenir ve o da toplantıya katılanların salt çoğunluğudur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 8:  Bütçe kanunlarının, hazırlanmaları, kabul edilmeleri ve yayınlanmaları bakımından normal kanunlardan farklı olan yanları vardır. Bu farklılıklardan sadece iki tanesini yazınız.  (4 p)

-Bütçe Kanunu “yıllık”tır.

- Bütçe kanunlarına, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.

- Hazırlanmaları konusunda  kurallar doğrudan doğruya Anayasa tarafından belirlenmiştir.

- Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. Komisyonunun 40 üyesinden 25’i iktidar grubundan olacaktır.

- TBMM üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı ve-ya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar (m.162/5).

-Normal kanunlardan farklı olarak bütçe kanunları Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderilemez (m.89/2).

-Normal kanunlardan farklı olarak Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez (m.163)

 

SORU 9: 7 Mayıs 2004 tarih ve 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90’ıncı maddesinin son fıkrasına şu cümle eklenmiştir: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşmaların hükümleri esas alınır”. Bu hükmün uygulamada yaratabileceği bazı sorunlar vardır. Bu sorunlardan bir tanesini yazınız.  (4 p)

Uygulamada bir milletlerarası andlaşmanın temel hak ve hürriyetlere ilişkin olup olmadığı konusunda her zaman problem çıkabilir. Pek çok milletlerarası andlaşma temel hak ve hürriyetler ilgili olarak görülebilir. İkili ticaret anlaşmaları, vergi antlaşmaları vs. de temel hak ve hürriyetlere ilişkindir. Doktrinde bu tür anlaşmaların her temel hak ve hürriyet ile ilgili değil, “doğrudan insan haklarıyla ilgili” milletlerarası andlaşmalar olduğu düşünülmektedir. Bu düşünceler sağduyuyu yansıtan düşünceler olmakla birlikte pozitif temelden mahrumdurlar. Bir kere m.90/son’da “insan haklarıyla ilgili milletlerarası andlaşmalar”dan değil, çok daha geniş yorum yapmaya imkan veren “temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalar”dan bahsedilmektedir. Temel hak ve hürriyetler ise Türkiye’de Anayasanın 17’nci maddesi ile 74’üncü maddesi arasında sayılmıştır. Yapılan antlaşmaların belki de hepsi Anayasa değişikliği düzenlenen bir temel hak ve hürriyetle ilişkilendirilebilir. Örneğin ikili ticaret antlaşmaları çalışma, sözleşme ve özel teşebbüs hürriyetiyle (m.48) ilişkilendirilebilir. Vergilendirmeye ilişkin antlaşmalar da bu kapsamda görülebilir; çünkü Türkiye’de vergi ödevi (m.73) Anayasanın temel hak ve hürriyetler bölümünde düzenlenmiştir. Her halükarda uygulamada hangi andlaşmanın temel hak ve hürriyetlere ilişkin olduğu, hangisinin olmadığının tespiti sorun doğuracaktır. Tüm bunlar 2004’teki değişikliğin pek de isabetli bir değişiklik olmadığını göstermektedir.

 

Temel hak ve hürriyetler daha iyi koruyan kanunlarla daha az koruyan milletlerarası andlaşmaların çatışması durumunda ne olacaktır? 90’ıncı maddenin son fıkrasına 2004 eklenen yukarıdaki hükme göre böyle bir durumda da milletlerarası andlaşma uygulanır. Yani, hakim, belli bir konuda Türk kanunu ilgili temel hak ve hürriyeti daha iyi koruyor olsa bile, o konuda bir milletlerarası andlaşmada hüküm varsa, daha iyi koruma getiren Türk kanununu değil,  milletlerarası andlaşmayı uygulamak zorunda kalacaktır. Madde 90/son’a göre 2004 yılında eklenen bu hüküm, milletlerarası andlaşmaların kendi kanunlarımıza göre temel hak ve hürriyetler her zaman daha iyi koruduğu gibi yanlış ve aşağılık kompleksi üzerine dayalı bir varsayım üzerine kuruludur.

 

Anayasamızın 90’ıncı maddenin son fıkrasına 2004 eklenen yukarıdaki hükümde tartışmaya açık bir nokta daha vardır: Bu hükümde her durumda değil, “uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşmaların hükümleri esas alınır” demektedir. Buradaki “uyuşmazlık” kelimesinin yorumunda problem çıkabilir. Kanımızca, aksi düşünenler varsa da, maddenin sözünden hareketle, temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası andlaşmalar, sadece yargı organlarının önündeki uyuşmazlıklarda esas alınır. Dolayısıyla bu hüküm, idarî makamlara değil, yargı organlarına hitap eden bir hükümdür. İdarî makamlar, yaptıkları eylem ve işlemlerle ilgili bir Türk kanunu ile bir milletlerarası andlaşmanın çatışması durumunda hangisi sonraki tarihli ise onu esas alır. M.90/son-3.cümle, milletlerarası andlaşmaların kanun değerinde olduğu genel kuralına istisna

getiren bir hükümdür. Dolayısıyla exceptio est strictissimae interpretationis ilkesi uyarınca dar yoruma tâbi tutulmalıdır.

 

SORU 10: Anayasamıza göre istisnaen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi gereken kanunlar vardır. Örneğin Anayasa değişikliği kanunları böyledir. Nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi gereken kanunlara bir örnek de siz veriniz.

Af kanunları.

 

SORU 11: Kanun – parlâmento kararı karşılaştırmasını aşağıdaki tablo üzerinde yapınız.

 

KANUN

PARLÂMENTO KARARI

CB'nın Geri Gönderme Yetkisi Var mı?

VAR

YOK

Cumhurbaşkanının İmzası Var mı?

VAR

YOK

Anayasa Mahkemesinin Denetimi Var mı?

VAR

Üç istisna dışında YOK

 

SORU 12: Meclis çalışmalarına özürsüz ve izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayan bir milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi hakkında TBMM Genel Kurulunda açık oylama yapılmıştır.  Oylamada 250 kabul, 230 ret ve 15 çekimser oyu çıkmıştır. Söz konusu milletvekilinin milletvekilliği düşmüş müdür? Bu oylamada karar yetersayısı var mıdır? Neden?  (4 p.)

A) Karar yetersayısı vardır.       xxB) Karar yetersayısı yoktur.

Çünkü, düşmesi için Anayasa, m.84/4’e göre üye tamsayısı salt çoğunluğu gerekir. Kabul oyları sayısı en az 276 olmalıydı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 13: Yargıtayın kuruluşunda kanun hükmünde kararname ile değişiklik yapılabilir mi? Neden? (4 p.)

xxxA) Yapılabilir.       B) Yapılamaz.

Çünkü, Anayasa, m.91/1’e göre temel hak ve hürriyetler dışında her alan KHK ile düzenlenebilir. Yargıtay ise Anayasa, m.154’te düzenlenmektedir. Bu alan KHKye kapalı bir alan değildir.

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 14: Milletvekili olmayan bir Bakan, tatilde gittiği otelde, garsonla kavga yapmış ve garsonun kolunu kırmıştır. Bakan yargılanabilir mi? Bakan yargılanabilirse yapılması gereken işlem nedir? Yargılanırsa hangi mahkeme de yargılanır? (4 p.)

Yasama dokunulmazlığı kaldırılırsa suçu işlediği yer ceza mahkemesinde yargılanır.

 

 

 

 

 

SORU 15: Anayasa değişikliği teklifinin bir maddesi, TBMM Genel Kurulunda birinci görüşmesinde 340 oyla, ikinci görüşmede ise aynı madde 375 oyla kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanı bu maddeyi onaylayabilir mi? Neden?  (4 p.)

xxxA) Onaylayabilir.       B) Onaylayamaz.

Çünkü, anayasa değişikliğindeki kabul yetersayısı bakımından ikinci oylamada madde hakkında yapılan oylamada ortaya çıkan oy sayısı esas alınır. Yani söz konusu madde beşte üç değil, üçte iki çoğunlukla kabul edilmiştir. Bu çoğunlukla kabul edilen değişiklik hakkında ise Cumhurbaşkanı onama yetkisi vardır.

 

 

 

 

 

 

(Test sorularına geçiniz)


 

Öğrencinin Adı Soyadı:

TEST SORULARI

Her biri 2 puan değerindedir. Yanlış doğruyu götürmez Cevapları aşağıdaki cevap tablosuna işaretleyiniz.

A A                 CEVAP TABLOSU                   A A

1. (A) (B) (C) (D) (E)

2. (A) (B) (C) (D) (E)

3. (A) (B) (C) (D) (E)

4. (A) (B) (C) (D) (E)

5. (A) (B) (C) (D) (E)

6. (A) (B) (C) (D) (E)

7. (A) (B) (C) (D) (E)

8. (A) (B) (C) (D) (E)

9. (A) (B) (C) (D) (E)

10. (A) (B) (C) (D) (E)

11. (A) (B) (C) (D) (E)

12. (A) (B) (C) (D) (E)

13. (A) (B) (C) (D) (E)

14. (A) (B) (C) (D) (E)

15. (A) (B) (C) (D) (E)

16. (A) (B) (C) (D) (E)

17. (A) (B) (C) (D) (E)

18. (A) (B) (C) (D) (E)

19. (A) (B) (C) (D) (E)

20. (A) (B) (C) (D) (E)

      (F) (G) (H)


 

SORU 1: Türkiye’de siyasî partiler tarihine ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) İkinci meşrutiyetten sonra 1876 Kanun-u Esasîsi döneminde siyasî partiler, birer dernek (cemiyet) olarak düşünülmüş ve düzenlenmiştir.

b) 1924 Anayasası döneminde siyasî partiler, birer dernek (cemiyet) olarak düşünülmüş ve düzenlenmiştir.

c) İkinci Meşrutiyet döneminde siyasî partilerin kurulmasında “serbestlik sistemi” geçerliydi, yani siyasî partiler izin almaksızın kurulabiliyordu.

d) Cumhuriyet döneminde 1946 yılına kadar siyasî partilerin kurulmasında “izin sistemi” geçerliydi; yani bir siyasî partinin kurulabilmesi için yetkili makamların iznini alması gerekiyordu.  

e) 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 hükümet darbelerinden sonra, bütün siyasî partiler feshedilmiştir.

SORU 2: Siyasî partilerin kapatılması konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) içtihatlarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) AİHS’de siyasî parti kurma hürriyeti bu isim altında tanınmamıştır.

b) AİHM içtihatlarına göre, siyasî parti kurma hürriyeti, AİHS’nin 11’inci maddesinde güvence altına alınmış olan dernek kurma hürriyetinin kapsamında bulunur; bu hürriyetin sağladığı korumadan yararlanır.

c) AİHM içtihatlarına göre parti kapatma sebeplerinin Anayasa ile belirlenmesi gereklidir.

d) AİHM içtihatlarına göre, parti kapatma, ülke bütünlüğünün korunması, millî güvenliğin sağlanması gibi meşru bir amaç gütmelidir.

e) AİHM içtihatlarına göre, parti kapatma tedbirine ancak bu tedbirin “demokratik bir toplumda gerekli” olması durumda başvurulabilir.

SORU 3: Siyasî parti kapatma davalarına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Bu davalarda Anayasa Mahkemesi, kapatılması istenen partinin devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verebileceği gibi, siyasî partinin yapılacak ilk seçimlere katılmasının yasaklanmasına da karar verebilir. XE "siyasî partinin seçimlere katılmasının yasaklanması"  

 

b) Siyasî parti kapatma davalarında Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.

c) Siyasî parti kapatma davaları dosya üzerinde incelenir ve karara bağlanır.

d) Siyasî parti kapatma davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilinin savunması dinlenir.

e) Siyasî parti kapatma davasının sonucunda Anayasa Mahkemesinin vereceği kararlar kesindir.

SORU 4: Siyasî partilerin kapatılması kararının sonuçlarına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Kapatılan partinin tüzel kişiliği, kapatma kararının Resmi Gazetede yayınlandığı gün sona erer.

b) Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan partinin malvarlığı hazineye geçer.

c) Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.

d) Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona erer.

e) Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.

SORU 5: Siyasî partilerin kapatılması kararına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Anayasa Mahkemesi, bir siyasî partinin kapatılmasına ancak üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla karar verebilir.

b) Anayasa Mahkemesi, bir siyasî partinin devlet yardımından yoksun bırakılmasına ancak üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla karar verebilir.

c) Anayasa Mahkemesinin parti kapatma kararı Bakanlar Kurulu tarafından uygulanır.

d) Anayasa Mahkemesinin uygulamada kapatma davalarında ihtiyati tedbir kararı verdiği de görülmektedir.

e) Siyasî partinin “kapanması”, kapatılmasını engellemez.

SORU 6: Siyasî parti kapatma sebeplerinde sınırlılık tezi kabul edilirse aşağıdaki hangi sebepten dolayı bu partinin kapatılması mümkündür?

a) Partinin tüzüğünde saltanatın geri getirilmesinin partinin amacı olduğunun yazması.

b) Partinin ticari faaliyette bulunması.

c) Partinin temelli kapatılmasına rağmen başka bir ad altında tekrar kurulması

d) Partinin üyelerine askeri üniforma giydirmesi

e) Partinin iç yapı ve çalışmalarında demokrasi ilkesine aykırı davranması

SORU 7: Siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda siyasî parti temelli kapatılır.

b)  XE "Tüzük ve Programlarının Anayasa, m.68/4’e Aykırı Olması" Bir siyasî partinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir

c) Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.

d) Siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda, Anayasa Mahkemesi, temelli kapatmaya karar verebileceği gibi, söz konusu siyasî partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına da karar verebilir. 

e) Anayasa Mahkemesi, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partileri temelli olarak kapatabileceği gibi, bu partilerin devlet yardımından yoksun bırakılmasında da karar verebilir.

SORU 8: Siyasî partilerin kapatılmasında “odak olma ölçütü”ne ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Odak olma ölçütü, siyasî parti yöneticilerinin eylemlerinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

b) Odak olma ölçütü, siyasî parti üyelerinin eylemlerinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

c) Odak olma ölçütü, siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

d) Odak olma ölçütü, Anayasamızın 69’uncu maddesine 1995 anayasa değişiklikleriyle eklenmiştir.

e) Odak olma ölçütünün ne anlama geldiği Anayasanın 69’uncu maddesine 2001 yılında eklenen bir hükümle açıklanmıştır.

SORU 9: Siyasî parti yasaklarıyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz.

b) Siyasî partiler, yurt dışı teşkilatı kuramazlar.

c) Din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasî partiler kurulamaz.

d) Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur.

e) Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.

SORU 10: Siyasî partilerin mali denetimiyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.

b) Mali denetim sonucunda siyasî partilerin kanuna uygun olmayan gelir ve giderleri olduğu tespit edilirse, bunların hazineye irat kaydedilmesine karar verilir. 

c) Siyasî partilerin kanuni sınırları aşan taşınmaz malları varsa bu malların Hazine adına tapuya tesciline karar verilir.

d) Mali denetim sonucunda tespit parti saymanın tespit edilen açıklarının, saymana ödettirilmesine karar verilir.

e) Anayasa Mahkemesi siyasî partilerin mali denetiminde Sayıştaydan yardım alabilir.

 

SORU 11: Aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin görevi değildir?

a) Bazı kişileri Yüce Divan sıfatıyla yargılamak.

b) Siyasî partilerin kapatılmasına karar vermek.

*c) Tüzüklerin Anayasaya uygunluğunu denetlemek.

d) Uyuşmazlık Mahkemesine Başkan seçmek.

e) Milletvekilliğinin düşmesi kararlarını denetlemek.

 

SORU 12: Aşağıdakilerden hangisi tabii afet nedeniyle ilan edilen olağanüstü hâlin sonuçlarından birisi değildir?

a) Vatandaşlar için, para ve mal yükümlülükleri getirilebilir.

b) Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir.

c) Olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi çıkarılabilir.

d) Vatandaşlar için çalışma yükümlülükleri getirilebilir.

*e) Kolluk yetkisi askerî makamlara geçer.

 

SORU 13: Aşağıdakilerden hangisi bir kanunun anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvuramaz?

*a) Sayıştay

b) Sulh hukuk mahkemeleri

c) Disiplin mahkemeleri

d) Danıştay

e) Tapu kadastro mahkemeleri

 

SORU 14: Aşağıdakilerden hangisi somut norm denetimi hakkında doğru değildir?

a) Somut norm denetimi yoluna ancak kanunlar ve kanun hükmünde kararnameler hakkında gidilebilir.

b) Somut norm denetimi yoluna ancak davada uygulanacak olan hükümler hakkında gidilebilir.

c) Somut norm denetimi yoluna gidilebilmesi için ya mahkeme davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini re'sen Anayasaya aykırı görmeli, ya da taraflardan birinin ileri sürdüğü Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varmalıdır.

*d) Somut norm denetimi yoluna giden mahkeme Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. Anayasa Mahkemesi beş ay içinde karar vermezse mahkeme, davayı kendi kanısına göre çözer.

e) Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmü hakkında somut norm denetimi yolu işletilemez.

 

SORU 15: Aşağıdakilerden hangisi “ilk incelemeden (iptidaen) ret kararı” değildir?

a) Görevsizlik nedeniyle ret kararı

b) İtiraz yoluna başvuran mahkemenin yetkisizliği nedeniyle ret kararı

c) Dava açma süresinin geçmesi nedeniyle ret kararı

d) Başvuranın yetkisizliği nedeniyle ret kararı

*e) Kanunun anayasa aykırı olmadığı nedeniyle verilen ret kararı

 

SORU 16: Anayasa Mahkemesinin çalışma ve yargılama usûlü hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Anayasa Mahkemesinin görüşmeleri alenî değildir.

b) Bakan ve asıl üyelerden mazereti olanların yerini kıdem esasına göre yedek üyelerle tamamlar.

*c) Anayasa Mahkemesi, daima asıl üye tamsayısının  salt çoğunluğuyla karar verir.

d) Üyeler çekimser oy kullanamaz; ya başvurunun reddi, ya da kanunun iptali yönünde oy kullanabilirler.

e) Oylamaya en kıdemsiz üyeden başlanır.

 

SORU 17: Anayasa değişikliği usulü hakkında aşağıda yer alan ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Cumhurbaşkanı, TBMM’nin üye tamsayısının 3/5 çoğunluk ile kabul ettiği bir anayasa değişikliğini halkoylamasına sunabilir.

b) Cumhurbaşkanı, TBMM’nin üye tamsayısının 3/5 çoğunluk ile kabul ettiği bir anayasa değişikliğini bir defa daha görüşülmek üzere geri gönderebilir.

c) TBMM Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen anayasa değişikliğini üye tamsayısının 2/3 çoğunluğuyla kabul edebilir.

*d) Cumhurbaşkanının geri göndermesi üzerine TBMM’nin 2/3 çoğunlukla kabul ettiği anayasa değişikliğini, Cumhurbaşkanı artık 15 gün içinde Resmi Gazete’de yayımlamak zorundadır.

e) Hiçbiri

 

SORU 18: Anayasanın örneğin 68’inci maddesinin değiştirilmesi için 192 milletvekili yazılı olarak değişiklik teklifi vermiştir. Bu teklif TBMM Genel Kurulunda iki defa görüşülmüştür. Ve neticede gizli yapılan oylamada  340 oy ile kabul edilmiştir. Meclis Başkanı yayımlanmak üzere kabul edilen değişiklik teklifini Cumhurbaşkanına göndermiştir. Cumhurbaşkanı da değişikliği 15 gün içinde onaylamış ve Resmi Gazetede yayımlamıştır. Yapılan anayasa değişikliği hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

a) Bu Anayasa değişikliği Anayasaya uygundur. Çünkü 175’inci maddenin aradığı tüm koşullara uyulmuştur.

b) Bu Anayasa değişikliği Anayasaya aykırıdır. Çünkü teklif yetersayısı yoktur.

*c) Bu Anayasa değişikliği Anayasaya aykırıdır. Çünkü Cumhurbaşkanının böyle bir değişikliği onaylama yetkisi yoktur.

d) Bu Anayasa değişikliği Anayasaya aykırıdır. Çünkü karar yetersayısı yoktur.

e) Hiçbiri.

 

SORU 19: Anayasa değişikliği tekliflerinin görüşülmesi hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, Anayasanın 175’inci maddesindeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tâbidir.

*b) Anayasa değişikliği teklifleri öncelikle görüşülemezler.

c) Anayasa değişikliği teklifleri önce Anayasa Komisyonunda görüşülür.

d) Anayasa değişikliği tekliflerinin Genel Kurulda iki defa görüşülmesi gerekir.

e) Anayasa değişikliği teklifleri hakkında yapılan iki görüşme arasında en az kırksekiz saat olmalıdır.

 

SORU 20: Olağanüstü yönetim usûlleri hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

*a) Sıkıyönetim rejimi hukukî sonuçlarını TBMM’nin onama kararıyla kazanır.

b) Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim ilân etme yetkisi Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna aittir.

c) Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim ilân kararı, TBMM’nin onayına tâbidir.

d) Olağanüstü hâl veya sıkıyönetim ilânına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının onaylanmasına ilişkin TBMM kararı, Anayasa Mahkemesinin denetimine tâbi değildir.

e) Sıkıyönetim ilan yetkisi süre yönünden sınırlı bir yetkidir.

f) Sıkıyönetim ilan yetkisi yer yönünden sınırlı bir yetkidir.

g) Olağanüstü hâl makamlarının işlemleri yargı denetimine tâbidir.

h) Sıkıyönetim komutanının işlemleri yargı denetimine tâbi değildir.

 

 

 

Başarılar Dilerim.

Doç. Dr. Kemal Gözler

 

 

 

 

 


 

 

 

Sorular ve cevaplarına dersin web sayfasından ulaşabilirsiniz (http://home.ku.edu.tr/~kgozler/law104.htm)

SORU 1: E

SORU 2: C

SORU 3: A

SORU 4: A

SORU 5: B

SORU 6: A

SORU 7: E

SORU 8: C

SORU 9: B

SORU 10: D

SORU 11: C

SORU 12: E

SORU 13: A

SORU 14: D

SORU 15: E

SORU 16: C

SORU 17: D

SORU 18: C

SORU 19: B

SORU 20: A

 

 

 

 

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU
Mid-Term (17 Nisan 2007) (Doç. Dr. Kemal Gözler)

Ad Soyad:

No:

TALİMAT: Sınav klasik ve test olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Klasik kısmın cevaplarını soruları izleyen boşluklara yazınız. Test kısmının cevaplarını ise kısmın başındaki cevap tablosundaki ilgili sorunun karşısındaki parantezlerin için doldurarak cevaplayınız. Lütfen okunaklı yazınız. Sadece istenilene cevap veriniz. Küçük küçük ve sık satır yazmayınız. Gereksiz açıklamalardan puan kırılır.  Klasik kısımda her soru 5 puan; test kısmında ise her soru 2 puan değerindedir. Sınavda anayasa kullanmak serbesttir. Ancak anayasa notsuz olmalıdır. Sınav süresi 70 dakikadır. Sürenizi iyi kullanınız. Bilmediğiniz sorularla zaman kaybetmeyiniz.

SORULAR

SORU 1: 1961 Anayasasına göre Cumhuriyet Senatosunun kuruluşunu (oluşumunu) açıklayınız.

150 üye halk tarafından seçilir.

15 üye Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.

Tabii üyeler (Eski MBK Başkan ve üyeleri+Eski Cumhurbaşkanları

 

 

 

SORU 2: Lâik devlet ilkesinin gereklerini bir şema hâlinde gösteriniz.

 

Şema 4.1:

LAİK DEVLET İLKESİNİN GEREKLERİ

 

 

Din Hürriyeti

Din-Devlet İşlerinin Ayrılığı

 

 

1. Devletin Resmî Bir Dini XE "Resmî Din"  Olmamalıdır.

İnanç Hürriyeti

Sınırsız
(AY, m.24/1)

İbadet Hürriyeti
AY, m.14 ile Sınırlı

(AY, m.24/2)

2. Devlet Bütün Dinler Karşısında Tarafsız Olmalıdır.

3. Devlet Bütün Din Mensuplarına Eşit Davranmalıdır.

4. Din Kurumları ile Devlet Kurumları Birbirinden Ayrı Olmalıdır.

5. Hukuk Kuralları Din Kurallarına Uymak Zorunda Olmamalıdır.

       

 

 

SORU 3: 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarına göre egemenliği millet adına kullanan organlar nelerdir?

1924 Anayasasında: TBMM (m.4)

1961 Anayasasında: “yetkili organlar” (m.4/2)

1982 Anayasasında: “yetkili organlar” (m.6/2)

 

SORU 5: “Ad hoc komisyon” ne demektir? Açıklayınız.

 

Özel (Ad Hoc) Komisyonlar XE "Özel (Ad Hoc) Komisyonlar" .- Parlâmentonun, sırf belli bir konuda çalışmak üzere kurduğu, Anayasa, kanunlar veya İçtüzük tarafından öngörülmemiş komisyondur. Bu tür komisyonlara “özel komisyon” veya “ad hoc komisyon XE "ad hoc komisyon" ” denir.

 

SORU 6: Olağanüstü hâllerde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının şartlarını sadece sayınız.

 

1. Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerden biri mevcut olmalıdır.

2. Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemelidir

3. Ölçülülük ilkesine uyulmalıdır.

4. 15’inci maddenin ikinci fıkrasında sayılan hak ve ilkelerden oluşan çekirdek alana dokunulmamalıdır. Bu çekirdek alan şunlardan oluşur:

a) Yaşama hakkı XE "yaşama hakkı" , maddî ve manevî varlığın bütünlüğü

b) Din, vicdan, düşünce ve kanaatlerin XE "din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini"  açıklanmaya zorlanamaması

c) Suç ve cezaların geçmişe yürümezliği

   d) Masumluk karinesi.

 

 

SORU 4: Aşağıda iki maddesi verilen 5617 sayılı Kanunda Anayasaya aykırı bir yön var mıdır? Tartışınız.

 

28 Mart 2007 tarih ve 5615 sayılı Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­n­u Ve Bazı Kanunlarda De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun (Resmî Gazetede Yayın Tarihi: 04 Nisan 2007).

MAD­DE 5- 193 sa­yı­lı Ka­nu­nun mü­ker­rer 80 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (6) numara­lı ben­din­de yer alan “dört yıl için­de” iba­re­si “beş yıl için­de” ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 32- Bu Ka­nu­nun;

a) 3, 4, 5, 8 ve 9 un­cu mad­de­le­ri; 10 un­cu mad­de­si­nin, 193 sa­yı­lı Ka­nu­nun  ge­çi­ci 67 nci mad­de­si­nin (14) nu­ma­ra­lı fık­ra­sı­na iliş­kin de­ği­şik­lik hük­mü, 11, 25, 26, 28, 29, 30 ve 31 inci mad­de­le­ri ile ge­çi­ci 2 nci ve ge­çi­ci 3 ün­cü mad­de­le­ri 1/1/2007 ta­ri­hin­den ge­çer­li ol­mak üze­re ya­yı­mı ta­ri­hin­de, …. yü­rür­lü­ğe gi­rer.

31 Aralık 1960 tarih ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu , MÜKERRER MADDE 80 - (Ek: 2361 - 24.12.1980) (22.7.1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 82/3-d maddesi ile 1.1.1999 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.)Mükerrer Madde 80.- (Yeniden Düzenleme: 4783 - 7.1.2003 / m.4 - Yürürlük m.16) Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar.         (NOT: Değer artışı kazançları gelir vergisine tâbidir).

 

Cevap: 5617 sayılı Kanunun 32’nci maddesinin Anayasanın hukuk devleti ilkesini düzenleyen 27’nci maddesine aykırı olduğu ileri sürülebilir. Çünkü vergi alanında geçmişe etkili düzenleme getirmektedir. Vergi alanında yükümlülerin aleyhine geçmişe etkili uygulama ise hukuk güvenliği ilkesini (önceden bilinebilirlilik ilkesini) ve dolayısıyla hukuk devleti ilkesine aykırıdır. 1 Ocak 2003 ilâ 4 Nisan 2003 tarihleri arasında ev almış bir kişi bu evini 1 Ocak 2007 ilâ 4 Nisan 2007 tarihleri arasında satsaydı değer artışı kazancından dolayı vergilendirilmeyecekti. Oysa bu tarihler arasında  satması durumunda 4 Nisan 2007 tarihinde yürürlüğe giren 5617 sayılı Kanuna göre bu kişi vergilendirilecektir.

 

 

 

SORU 7: 14 ay hapis cezasına mahkûm olan ve cezası ertelenen kişi milletvekili adayı olabilir mi? Neden?   A) Olabilir.     X B) Olamaz.   (Bu tür sorularda önce şıkkı seçiniz; sonra da gerekçesini yazınız).

 

Çünkü,  ertelemenin milletvekili zeçilme yeterliliği üzerinde bir etkisi yoktur. TCK m.51/8 göre erteleme durumunda denetim süresi iyi halli geçmiş olunca, mahkumiyet kalkmamakta, ceza infaz edilmiş sayılmaktadır.

 

 

SORU 8: YSK, üç ve yedi günlük itiraz süreleri geçmiş olsa bile bazı istisnaî durumlarda millet-ekilinin seçilmesine dair tutanağı iptal edebilmektedir. YSK’nın bu içtihadına ne isim verilmektedir?

Tam kanunsuzluk

 

SORU 9:  Varsayalım ki bir kanun hükmünde kararnameyle şu hüküm getirilmiş olsun: “Gazeteler, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması sebebiyle hâkim kararıyla toplatılabilir”. Bu hüküm, Anayasamıza uygun mudur? Neden?

A) Uygundur.       X B) Aykırıdır.

Çünkü, KHK ile temel hak ve hürriyetler sınırlandırılamaz.

 

 

SORU 10. Milletvekili M’nin yasama dokunulmazlığı yaralama suçundan dolayı kaldırılmış ve yargılanması sonucu 10 ay hapis cezası almıştır. SORU: M’nin cezası infaz edilebilir mi? Edilebilirse neden? Edilemezse neden?

B) İnfaz edilebilir.         XB) İnfaz edilemez.

Çünkü, cezanın infazı milletvekilinin sonuna bırakılır (Anayasa, m.83/3)

 

 

 

SORU 11: Bir milletvekili hakkında bir Cumhuriyet savcısı soruşturma açmıştır. Bunu öğrenen milletvekili Cumhuriyet savcısına yazılı olarak başvurmuş ve söz konusu suç iddiası konusunda yargılanmayı kabul ettiğini ve kendisi hakkında dava açılmasına izin verdiğini başvurmuştur. Cumhuriyet savcısı bunun üzerine milletvekili hakkında dava açmış ve mahkemede milletvekilinin kendisinin yargılanmayı kabul ettiğinden bahisle yargılamaya devam etmiştir. Mahkemenin yargılamaya devam etmesi doğru mudur? Neden?

A) Doğrudur.       xB) Yanlıştır.

Çünkü, yasama dokunulmazlığı kamu düzenindendir.

 

 

 

 

SORU 12: TBMM Genel Kurulunda toplantı yetersayısının mevcut olduğu karinesi ne demektir ve bu karine nasıl çürütülebilir?

Toplantı yetersayısı karinesi, TBMM Genel Kurulunu yöneten Başkan veya Başkanvekilinin birleşimi “toplantı yetersayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz” diyerek açmasıdır.  Bu karine, 20 milletvekilinin ayağa kalkarak yoklama yapılmasını istemesiyle çürütülür.

 

 

SORU 13: Meclis çalışmalarına özürsüz ve izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayan bir milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi hakkında TBMM Genel Kurulunda açık oylama yapılmıştır.  Oylamada 250 kabul, 230 ret ve 15 çekimser oyu çıkmıştır. Söz konusu milletvekilinin milletvekilliği düşmüş müdür? Bu oylamada karar yetersayısı var mıdır? Neden?

A) Karar yetersayısı vardır.       xB) Karar yetersayısı yoktur.

Çünkü, söz konusu sebepten milletvekilliğinin düşmesine için Anayasa m.84/4 özel karar yetersayısı öngörülmüştür ve bu sayı üye tamsayısı salt çoğunluğu (276) dur. Örnek olayda ise kabul oyu sayısı 250 de kalmıştır.

 

 

 

SORU 14: Anayasanın 13’üncü maddesinde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının sınırı olarak öngörülmüş çeşitli güvenceler (sınırlar, ilkeler, yasaklar) vardır. Bu güvencelerden biri, ilk defa 1961 Anayasası tarafından öngörülmüştür. Daha sonra 1982 Anayasası tarafından bu güvence benimsenmemiştir. Ancak 2001 Anayasa değişiklikleriyle bu güvence benimsenmiş ve 1982 Anayasasına tekrar girmiştir. Bu güvencenin adı nedir?

Öz güvencesi

 

SORU 15: Temel hak ve hürriyetler korunmasında teşriî başvuru yolunda TBMM Dilekçe Komisyonunun başvuru hakkında aldığı kararların hukukî gücü nedir? Belirtiniz.

Bağlayıcı bir gücü yoktur. İcrai nitelikte değildir.

 

 

SORU 16: Varsayalım ki TBMM Genel Kurulu kürsüsünde konuşma yapan milletvekili olmayan bir bakan kendisine oturduğu yerden hakaret eden bir muhalefet partisi milletvekilini silahını çekip öldürmüştür. Söz konusu bakan yasama sorumsuzluğundan veya yasama dokunulmazlığından yararlanır mı? Neden?

Olayda yasama sorumsuzluğu işlemez. Çünkü oy, söz düşünce açıklaması yok. Olayda yasama dokunulmazlığı da işlemez. Çünkü ağır cezalık suçüstü hâli vardır.

 


 

TEST SORULARI

Her biri 2 puan değerindedir. Yanlış doğruyu götürmez Cevapları aşağıdaki cevap tablosuna işaretleyiniz.

Öğrencinin Adı Soyadı:

 

A A                   CEVAP TABLOSU                 A A

1. (A) (B) (C) (D) (E)

2. (A) (B) (C) (D) (E)

3. (A) (B) (C) (D) (E)

4. (A) (B) (C) (D) (E)

5. (A) (B) (C) (D) (E)

6. (A) (B) (C) (D) (E)

7. (A) (B) (C) (D) (E)

8. (A) (B) (C) (D) (E)

9. (A) (B) (C) (D) (E)

10. (A) (B) (C) (D) (E)


 

 

UYARI Test soruları Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, Bursa, Ekin, 2007, s.229-232’den alınmıştır. Sorular yazarın izni olmadan başka yerde kullanılamaz.

 

SORU 1: Türkiye’de siyasî partiler tarihine ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) İkinci meşrutiyetten sonra 1876 Kanun-u Esasîsi döneminde siyasî partiler, birer dernek (cemiyet) olarak düşünülmüş ve düzenlenmiştir.

b) 1924 Anayasası döneminde siyasî partiler, birer dernek (cemiyet) olarak düşünülmüş ve düzenlenmiştir.

c) İkinci Meşrutiyet döneminde siyasî partilerin kurulmasında “serbestlik sistemi” geçerliydi, yani siyasî partiler izin almaksızın kurulabiliyordu.

d) Cumhuriyet döneminde 1946 yılına kadar siyasî partilerin kurulmasında “izin sistemi” geçerliydi; yani bir siyasî partinin kurulabilmesi için yetkili makamların iznini alması gerekiyordu.  

*e) 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 hükümet darbelerinden sonra, bütün siyasî partiler feshedilmiştir.

SORU 2: Siyasî partilerin kapatılması konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) içtihatlarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) AİHS’de siyasî parti kurma hürriyeti bu isim altında tanınmamıştır.

b) AİHM içtihatlarına göre, siyasî parti kurma hürriyeti, AİHS’nin 11’inci maddesinde güvence altına alınmış olan dernek kurma hürriyetinin kapsamında bulunur; bu hürriyetin sağladığı korumadan yararlanır.

*c) AİHM içtihatlarına göre parti kapatma sebeplerinin Anayasa ile belirlenmesi gereklidir.

d) AİHM içtihatlarına göre, parti kapatma, ülke bütünlüğünün korunması, millî güvenliğin sağlanması gibi meşru bir amaç gütmelidir.

e) AİHM içtihatlarına göre, parti kapatma tedbirine ancak bu tedbirin “demokratik bir toplumda gerekli” olması durumda başvurulabilir.

SORU 3: Siyasî parti kapatma davalarına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

*a) Bu davalarda Anayasa Mahkemesi, kapatılması istenen partinin devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verebileceği gibi, siyasî partinin yapılacak ilk seçimlere katılmasının yasaklanmasına da karar verebilir. XE "siyasî partinin seçimlere katılmasının yasaklanması"  

b) Siyasî parti kapatma davalarında Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.

c) Siyasî parti kapatma davaları dosya üzerinde incelenir ve karara bağlanır.

d) Siyasî parti kapatma davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilinin savunması dinlenir.

e) Siyasî parti kapatma davasının sonucunda Anayasa Mahkemesinin vereceği kararlar kesindir.

SORU 4: Siyasî partilerin kapatılması kararının sonuçlarına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

*a) Kapatılan partinin tüzel kişiliği, kapatma kararının Resmi Gazetede yayınlandığı gün sona erer.

b) Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan partinin malvarlığı hazineye geçer.

c) Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.

d) Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona erer.

e) Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.

SORU 5: Siyasî partilerin kapatılması kararına ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Anayasa Mahkemesi, bir siyasî partinin kapatılmasına ancak üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla karar verebilir.

*b) Anayasa Mahkemesi, bir siyasî partinin devlet yardımından yoksun bırakılmasına ancak üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla karar verebilir.

c) Anayasa Mahkemesinin parti kapatma kararı Bakanlar Kurulu tarafından uygulanır.

d) Anayasa Mahkemesinin uygulamada kapatma davalarında ihtiyati tedbir kararı verdiği de görülmektedir.

e) Siyasî partinin “kapanması”, kapatılmasını engellemez.

SORU 6: Siyasî parti kapatma sebeplerinde sınırlılık tezi kabul edilirse aşağıdaki hangi sebepten dolayı bu partinin kapatılması mümkündür?

*a) Partinin tüzüğünde saltanatın geri getirilmesinin partinin amacı olduğunun yazması.

b) Partinin ticari faaliyette bulunması.

c) Partinin temelli kapatılmasına rağmen başka bir ad altında tekrar kurulması

d) Partinin üyelerine askeri üniforma giydirmesi

e) Partinin iç yapı ve çalışmalarında demokrasi ilkesine aykırı davranması

SORU 7: Siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda siyasî parti temelli kapatılır.

b)  XE "Tüzük ve Programlarının Anayasa, m.68/4’e Aykırı Olması" Bir siyasî partinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir

c) Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.

d) Siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda, Anayasa Mahkemesi, temelli kapatmaya karar verebileceği gibi, söz konusu siyasî partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına da karar verebilir. 

*e) Anayasa Mahkemesi, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partileri temelli olarak kapatabileceği gibi, bu partilerin devlet yardımından yoksun bırakılmasında da karar verebilir.

SORU 8: Siyasî partilerin kapatılmasında “odak olma ölçütü”ne ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Odak olma ölçütü, siyasî parti yöneticilerinin eylemlerinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

b) Odak olma ölçütü, siyasî parti üyelerinin eylemlerinin Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

*c) Odak olma ölçütü, siyasî partilerin tüzük ve programlarının Anayasanın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı olması durumunda aranır.

d) Odak olma ölçütü, Anayasamızın 69’uncu maddesine 1995 anayasa değişiklikleriyle eklenmiştir.

e) Odak olma ölçütünün ne anlama geldiği Anayasanın 69’uncu maddesine 2001 yılında eklenen bir hükümle açıklanmıştır.

SORU 9: Siyasî parti yasaklarıyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz.

*b) Siyasî partiler, yurt dışı teşkilatı kuramazlar.

c) Din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasî partiler kurulamaz.

d) Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur.

e) Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.

SORU 10: Siyasî partilerin mali denetimiyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Siyasî partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.

b) Mali denetim sonucunda siyasî partilerin kanuna uygun olmayan gelir ve giderleri olduğu tespit edilirse, bunların hazineye irat kaydedilmesine karar verilir. 

c) Siyasî partilerin kanuni sınırları aşan taşınmaz malları varsa bu malların Hazine adına tapuya tesciline karar verilir.

*d) Mali denetim sonucunda tespit parti saymanın tespit edilen açıklarının, saymana ödettirilmesine karar verilir.

e) Anayasa Mahkemesi siyasî partilerin mali denetiminde Sayıştaydan yardım alabilir.

 

 Başarılar Dilerim.

Doç. Dr. Kemal Gözler


 

 

 

 

Test Kısmının CEVAP Anahtarı

 

SORU 1: E

SORU 2: C

SORU 3: A

SORU 4: A

SORU 5: B

SORU 6: A

SORU 7: E

SORU 8: C

SORU 9: B

SORU 10: D

 

Test soruları Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, Bursa, Ekin, 2007, s.229-232’den alınmıştır. Sorular yazarın izni olmadan başka yerde kullanılamaz.

 

KORSAN YAYINCILARA VE FOTOKOPİCİLERE UYARI: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 3.3.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 72’nci maddesi, bir kitabı herhangi bir şekilde (fotokopi dahil) çoğaltanları, dağıtanları, satanları, ticarî amaçla elinde bulunduranları, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezasıyla veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birden cezalandırmaktadır.

 

İKTİBAS KONUSUNDA UYARILAR: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesine göre, bir kitaptan iktibas (alıntı) yapılabilmesi için şu şartlara uyulması gerekir: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas edilen kısmın alındığı yer (sayfa numarası) belirtilmelidir (m.35/5).

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 3.3.2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan kişileri, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezasıyla veya 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birden cezalandırmaktadır.

Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi hâlinde manevi tazminat isteyebilir”.

Bu Kitaptan Yapılacak İktibaslar Konusunda Açıklamalar: (1) Bu kitabın metninden iktibas yapılırken yukarıdaki koşullara uyulmalı ve kaynak gösterilse dahi iktibas oranı haksız rekabet teşkil edecek düzeye ulaşmamalıdır. (2) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesi, iktibası “bazı cümle ve fıkraların bir başka esere alınması” ile sınırlandırdığına göre, bu kitapta kullanılan orijinal kutu, şema, tablolar, yazarın yazılı izni olmaksızın, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemezler.

 

 

 

 

(c) Kemal Gözler. Sorular izinsiz yayınlanamaz. KG.

 


Copyright

(c) Kemal Gözler. 2007. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden izin almaksızın ne suretle olursa olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz, dağıtılamaz, başka internet sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için kgozler[at]hotmail.com adresine başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat eserini herhangi bir yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde bulunduranları, paraya çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis cezası ve 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırmaktadır.

Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar

Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesinde öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5).

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 21.2.2001 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan kişileri, 4 (dört) yıldan 6 (altı) yıla kadar hapis ve 50 (elli) milyar liradan 150 (yüzelli) milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırmaktadır.

Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat isteyebilir”.

 


Editör: Kemal Gözler

E.mail: kgozler[at]hotmail.com

Ana sayfa: www.anayasa.gen.tr

Son Değişiklik: 26 Temmuz 2007