[Ana Sayfa]
“İSLÂM HUKUKU” TERİMİ KAÇ YAŞINDA?
“Fıkıh” Yerine Ne Zamandan Beri “İslâm Hukuku” Terimi Kullanılıyor?
Kemal Gözler*
İki gün önce yayınladığım “‘Hukuk’ Kelimesi Kaç Yaşında? Etimoloji Bize Ne Söyler?”
başlıklı makalemde, Türkiye’de, modern anlamda, yani “bağlayıcı kurallar bütünü” anlamında “hukuk” kelimesinin 1800’lerin ortasında kullanılmaya başlandığını ve kısa sürede bu kelimenin yerleştiğini gözlemlemiştim. “Hukuk” kelimesi Türkiye’de öylesine yerleşmiştir ki, bu kelime bin küsur yıllık “fıkıh” kelimesini silip süpürmüştür.
Türkiye’de bugün “hukuk” kelimesinin bilmeyen kişi sayısı çok azdır. Buna karşılık, Türkiye’de “fıkıh” kelimesini bilmeyen, hatta bu kelimeyi hayatında duymamış pek çok kişi var.
Dahası bugün Türkiye’de fıkıhçılar da, “fıkıh” terimi yerine bir itiraz ve sorgulamaya tâbi tutmaksızın “İslâm hukuku” terimini kullanıyorlar . Mesela bugün ilâhiyat fakültelerinde fıkıh anabilim dallarının ezici çoğunluğu “İslâm hukuku anabilim dalı” ismini taşıyor
. Dolayısıyla ilâhiyat fakültelerinde okutulan fıkıh dersleri de çoğunlukla “fıkıh” değil, “İslâm hukuku” ismini taşıyor. Yine Türkiye’de fıkıhçıların neredeyse tamamına yakını, kendileri için “fıkıhçı” değil, “İslâm hukukçusu” sıfatını kullanıyor. Yine Türkiye’de bugün yayınlanan fıkıh kitaplarının çoğunluğu “fıkıh” değil, “İslâm hukuku” başlığını taşıyor.
Türkiye’de fıkıhçılar hukukun dayanılmaz cazibesine kapılmış durumdalar.
Oysa “‘Hukuk’ Kelimesi Kaç Yaşında?” başlıklı makalemde gösterdiğim gibi Türkiye’de “hukuk” kelimesi, 170 yıllık bir geçmişe sahip köksüz bir kelimedir. “İslâm hukuku” kelimesi ise “hukuk” kelimesine göre daha da köksüz bir kelimedir.
Şimdi Türkiye’de “İslâm hukuku” teriminin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını araştıralım .
* * *
Bu araştırmaya başlamadan önce şunu belirtmekte yarar vardır ki, “fıkıh” ile “İslâm hukuku” terimlerinin kapsamlarının aynı olmadığını düşünenler vardır. Gerçekten de “fıkıh” kavramının kapsam bakımından “İslâm hukuku” kavramına göre daha geniş olduğu, İslâm hukukunun sadece insanlar arasındaki ilişkileri, fıkhın ise, buna ilave olarak insan ile Allah arasındaki ilişkileri de incelediği söylenebilir . Ne var ki, genel olarak veya en azından insanlar arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda “fıkıh” ile “İslâm hukuku” kavramları aynı şeylerdir ve birbiri yerine kullanılabilir ve görünen odur ki kullanılmaktadır.
* * *
Yukarıda açıklandığı gibi bugün Türkiye’de bin yıllık “fıkıh” terimi terk edilirken, “İslâm hukuku” terimi şöhrete kavuşmuştur.
Peki ama Türkiye’de böylesine şöhretli olun “İslâm hukuku” terimi kaç yaşında?
Bu kadar şöhretli olduğuna göre herhalde yüzlerce yaşında olmalıdır.
Hayır “İslâm hukuku” terimi oldukça genç!
Peki ama “İslâm hukuku” terimi tam olarak ne zaman ortaya çıktı? Yani İslâm hukuku tam olarak kaç yaşında? Bu sorulara cevap vermek için şu soruya cevap vermek gerekir; “İslâm hukuku” terimi, bir kitapta veya bir makalede veya bir yazılı belgede ilk defa ne zaman kullanıldı?
1. İslâm Hukuku” Terimi, Bir Kitap veya Bir Makalede İlk Defa Ne Zaman Kullanıldı?
Osmanlı’nın son zamanlarında “İslâm hukuku” veya “hukuk-u İslâmiyye” teriminin bir kitap veya makalede, bir gazete yazısında geçmiş olma ihtimali vardır.
Ancak bu ihtimal, Osmanlı’da modern anlamda “hukuk” kelimesi 1870’lerden itibaren yaygınlaştığına göre , 1870’lerden daha eskilere gidemez. Zira, bir parça ait olduğu bütününden daha eski olamayacağı gibi, “İslâm hukuku” terimi, parçası olduğu “hukuk” teriminden daha eski bir terim olamaz.
“İslâm hukuku” veya “hukuk-u İslâmiye” teriminin ilk defa hangi kitap veya makalenin içinde, hangi gazete yazısında geçtiğini kesin olarak tespit etmek son derece zordur. Bununla birlikte sınırlı imkânlarla yaptığım araştırmada, “İslâm hukuku” teriminin en eski kullanım örnekleri hakkında şu bulgulara ulaşabildim:
a) 1908.- Meclis-i Maarif Reisi ve hukuk muallimlerinden Haydar Efendi’nin takrirlerinden Adil Bey tarafından tahrir edilen ve Sırat-ı Müstakim [Sebilü'r-Reşad] dergisinin 14 Ağustos 1324 (27 Ağustos 1908) tarihli sayısında yayınlanan “Hikmet-i Hukuk-u İslamiyye” başlıklı makalenin gerek başlığında gerekse metninde “Hukuk-u İslâmiyye (حقوق اسلاميه)” terimi geçmektedir . Derginin kapağı ve makalenin başlığından bir görüntü aşağıya konulmuştur:
Tespit edebildiğim kadarıyla Sırat-ı Müstakim dergisinde 1908 yılında yayınlanan “Hikmet-i Hukuk-u İslâmiyye” başlıklı bu makaledeki “hukuk-u İslâmiyye” teriminin kullanımı Türkçedeki en eski kullanımdır. Şüphesiz benim gözümden kaçmış daha eski tarihlere giden kullanımlar olabilir. Daha eski tarihe giden kullanım örneklerini
bana bildireceklere şimdiden teşekkür ederim. Daha eski kullanımlar bana bildirilirse, bunları burada bildirenlerin isimlerini de zikrederek yayınlarım. Böylece “İslâm hukuku” teriminin en eski kullanımını adım adım tespit
etmiş oluruz.
b) 1910.- Troyskili Ahmed Taceddin’in Tearüf-i Müslimin dergisinin 9 Haziran 1910 tarihinde çıkan birinci cildinin beşinci sayısında yayınlanan “Duma ve Hukuk-u İslâmiyye” başlıklı makalede “Hukuk-u İslâmiyye (حقوق اسلاميه)” terimi geçmektedir . Derginin kapağı ve makalenin başlığından bir görüntü aşağıya konulmuştur:
Troyskili Ahmed Taceddin’in 1910’da yayınlanan makalesindeki “hukuk-u İslâmiyye” terimi, benim tespit edebildiğim en eski ikinci kullanımdır.
c) 1925.- Adalet Bakanı Mahmut Esat [Bozkurt], Ankara Hukuk Mektebinin 5 Kasım 1925 tarihinde açılışında yaptığı ve daha sonra
Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 6 Kasım 1925 tarihli nüshasında yayınlanan konuşmasında “İslâm hukuku” terimi
kullanmaktadır . Haydar Efendi ve Troyskili Ahmed Taceddin’den farklı olarak Mahmut Esat, “hukuk-u İslamiyye” şeklinde eski tarz terkip yerine “İslâm hukuku” şeklindeki tamlamayı kullanmıştır.
d) 1936.- Ahmet Samim Gönensay’ın İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 1936 yılında yayınlanmış Medenî Hukuk isimli kitabının birinci cildinin üçüncü sayfasında yer alan şu cümlede “İslâm hukuku” terimi geçmektedir: “Medenî Kanunun meriyete girdiği tarihe kadar bizde medenî hukukun başlıca membaı
fıkıh, yani İslâm hukuku idi” . Kitabın kapağı ve ilgili cümlenin görüntüsü aşağıdadır.
Görüldüğü gibi Gönensay, “İslâm hukuku” terimini “fıkıh” terimi ile aynı anlamda kullanmaktadır.
e) 1939.- “İslâm hukuku” terimi, Ömer Lütfi Barkan’ın 1939 yılında Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuasında yayınladığı “Türk-İslâm Hukuku Tatbikatının Osmanlı İmparatorluğunda Aldığı Şekiller I: Malikane-Divani Sistemi” başlıklı makalenin başlığında geçmektedir.
f) 1940.- Mehmet Cemil Bilsel ve arkadaşları tarafından 1940 yılında Milletlerin Hukukî Hayatı Serisinden Türkiye isimli kitabın 174’üncü sayfasında “İslâm hukuku” terimi geçmektedir .
2. “İslâm Hukuku” Terimi, Kitap İsmi Olarak İlk Defa Hangi Kitapta Kullanıldı?
Kitap ve makalelerin içeriğini bir yana bırakmakta ve “İslâm hukuku” teriminin ilk defa ne zaman geçtiği konusundaki araştırmamızı, kitap başlıklarıyla sınırlandırmakta yarar vardır. Zira bu durumda “İslâm hukuku” teriminin ilk defa hangi kitabın isminde geçtiğini
kesin olarak tespit edebiliriz.
a) 1946.- Görebildiğim kadarıyla “İslâm hukuku” terimi kitap ismi olarak ilk defa Sabri Şakir Ansay’ın Ankara’da 1946 yılında basılmış Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku isimli kitabında kullanılmıştır . Kitabın ikinci baskısı 1954 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yayınlarından çıkmıştır . Kitabın birinci ve ikinci baskısının kapakları aşağıya konulmuştur :
Kitabın birinci baskısının önsözünden anlaşıldığına göre, söz konusu kitap, Ankara Hukuk Fakültesinde birinci sınıfta okutulan “hukuk tarihi” derslerinin “İslâm hukuku” kısmında verilen ders takrirlerinin genişletilmesi suretiyle oluşturulmuştur. Ansay’ın önsözüne bakarak, 1940’lı yıllarda Ankara Hukuk Fakültesinde “hukuk tarihi” dersinin bir kısmı olarak “İslâm hukuku”nun okutulduğu ve muhtemelen bu derslerde “İslâm hukuku” teriminin kullanıldığını söyleyebiliriz.
b) 1949.- “İslâm hukuku” terimini (“Hukuk-ı İslâmiyye” şekliyle) başlığında kullanan ikinci kitap Ömer Nasuhi Bilmen’in İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 1949-1952 yıllarında yayınlanmış altı ciltlik
Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu başlıklı kitabıdır. Kitabın kapak resmi aşağıdadır:
Mürteza Bedir, fıkhın anıtsal kitaplarından biri olan bu kitabın “fıkıh” değil, “Hukuk-ı İslâmiyye (İslâm Hukuku)” başlığını taşımasını, Türkiye’de “fıkıh” kelimesinin “hukuk” kelimesine dönüşmesi
sürecinde önemli bir örnek olarak değerlendirmektedir .
3. Ders Programlarında “İslâm Hukuku” Terimi İlk Defa Ne Zaman Kullanıldı?
Darülfununun Ulum-ı Şeriyye Şubesinde okutulan dersler arasında (1912-1924) “İslâm hukuku” veya “hukuk-u İslâmiyye” isimli bir ders yoktu. Bunun yerine “fıkıh”, “usûl-ü fıkıh”, “tarih-i fıkıh” gibi dersler vardı .
İstanbul Darülfununu İlahiyat Fakültesinde okutulan dersler arasında (1924-1933) “İslâm hukuku” diye bir ders yoktu; “fıkıh” dersinin ismi yine “fıkıh”tı .
Görüldüğü gibi ders programlarına bakarak 1933 yılına kadar Türkiye’de “fıkıh” yerine “İslâm hukuku” teriminin henüz kullanılmadığını gözlemleyebiliriz.
Bir ders programında “İslâm hukuku” terimi, ilk defa, 1949 yılında kurulan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin ders programında geçmektedir. Bu Fakültenin 1953-1954 öğretim yılı ders programında üçüncü sınıfta okutulan derslerden birinin adı “İslâm hukuku”dur . Ders programında “fıkıh” isimli bir ders yoktur .
İlahiyat Fakültesinde “fıkıh” yerine “İslâm hukuku” terimi kullanılsa da, Mürteza Bedir’in gözlemlediği gibi, ilki 1959 yılında kurulan Yüksek İslâm Enstitülerinin ders programlarında 1982 yılına kadar “fıkıh” terimine dokunulmamıştır . Yüksek İslâm enstitülerinin 1978 yılındaki ders programında “İslâm hukuku” değil, “fıkıh” dersi vardır .
Ne var ki, 22 Haziran 1982 tarih ve 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle yüksek İslâm enstitüleri, ilâhiyat fakültelerine dönüştürüldü. Daha sonra bunların ders programları, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi ders programı örnek alınarak tekrar oluşturuldu. Bu şekilde 1982 yılında yüksek İslâm enstitülerinin ders programlarında da “fıkıh” dersinin ismi “İslâm hukuku” dersi olarak değiştirildi
[26].
* * *
Özetle, Türkiye’de “İslâm hukuku” teriminin bir gazete yazısında ilk defa 1908 yılında, kitap ismi olarak da ilk defa 1946 yılında, ders ismi olarak da ilk defa 1953 yılında kullanıldığını söyleyebiliriz. “İslâm hukuku” teriminin yaygın olarak kullanılması ise, yüksek İslâm enstitülerinin 1982 yılında Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi model alınarak ilâhiyat fakültelerine dönüştürülmelerinden sonra gerçekleşmiştir.
Şimdi makalenin başlığındaki “‘İslâm hukuku’ terimi kaç yaşında” sorusunu tekrar soralım ve bu soruya şu cevabı verelim: Kesin olmamakla birlikte Türkiye’de “İslâm hukuku” teriminin 1900’lerin başında ortaya çıkmıştır. Terimin yayılması 1950’den sonra, tam anlamıyla yerleşmesi ise 1982’den sonra olmuştur. Buna göre, doğum tarihini esas alırsak, “İslâm hukuku” teriminin ortalama yüz yaşında olduğunu söyleyebiliriz.
4. Fransa’da “Droit musulman (İslâm Hukuku)” Terimi Ne Zaman Ortaya Çıktı?
Peki ama “İslâm hukuku” terimi bir Türk buluşu mudur? Sanmıyorum.
Zannımca nasıl modern anlamda “hukuk” terimi bize Fransızcadaki “droit” teriminden geçmiş ise, “İslâm hukuku” teriminin de bize yine Fransızcadaki “droit musulman” teriminden geçmiş olmalıdır.
Fransa’da “droit musulman (İslâm hukuku)” teriminin ortaya çıkması, aynı terimin bizde ortaya çıkmasına göre çok daha eskidir. Türkiye’de “İslâm hukuku” başlıklı ilk kitap 1946 yılında yayınlanmış iken Fransa’da “droit musulman” başlıklı ilk kitap 1854 yılında yayınlanmıştır .
a) Fransız Millî Kütüphanesinin online kataloglarında yaptığımız araştırmaya göre, Fransa’da “droit musulman” başlıklı yayınlanan ilk kitap, Charles Gillotte’un Traité de droit musulman isimli 1854 yılında basılan 202 sayfalık kitabıdır .
b) 1860’lardan itibaren Fransızca olarak “Droit musulman” başlıklı pek çok kitap yayınlanmıştır. Örnekler:
M. Nicolas de Tornauw, Le Droit musulman exposé d'après les sources, (Çev.: M. Eschbach) Paris, Cotillon, Éditeur, Libraire du Conseil d'État, 1860.
François Cadoz, Initiation à la science du droit musulman: Varietes juridiques, Oran, Imprimerie A. Perrier, 1868.
Edouard Sautayra ve Eugène Cherbonneau, Droit musulman, Paris, Maisonneuve et Cie., 1873 ve 1874 (2 Cilt).
Ernest Zeys, Essai d'un traité méthodique de droit musulman (École malékite), Alger, A. Jourdan, 1884.
L. de Langlard, Leçons de droit musulman, Pondichéry, C. Rattinamodéliar, 1887.
c) Burada belirtmek ilginç olacaktır ki, Osmanlı İmparatorluğunda en meşhur fıkıh kitaplarının başında gelen Halebî İbrahim’in
Mülteka'l Ebhur’u, Fransızcaya Henry Sauvaire tarafından Droit musulman üst başlığıyla çevrilmiş ve 1882 yılında Marsilya’da yayınlanmıştır .
d) Yine Sava Paşa’nın Fransızca olarak yazdığı ve Paris’te birinci cildi 1892, ikinci cildi 1898 yılında yayınladığı Étude sur la théorie du droit musulman isimli kitabında “fıkıh” yerine “İslâm hukuku (Droit musulman)” kelimesi kullanılmıştır .
Görüldüğü gibi Fransa’da kullanılan “droit musulman” terimi, Türkiye’de kullanılan “İslâm hukuku” veya “hukuk-u İslâmiyye” teriminden yaklaşık yüzyıl kadar eskidir . Pek muhtemelen Türkiye’de kullanılan “İslâm hukuku” veya “hukuk-u İslâmiyye” terimleri Fransa’da kullanılan “droit musulman” teriminden mülhemdir. Bunda şaşırtıcı bir yan da yoktur. “‘Hukuk’ Kelimesi Kaç Yaşında?” başlıklı makalemizde gösterdiğimiz gibi Türkiye’de modern anlamda “hukuk” kelimesinin kendisi de Fransa’dan mülhem bir kelimedir.
Sonuç
Türkiye’de bağlayıcı hukuk kuralları anlamında “hukuk” kelimesi 1800’lerin ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Türkiye’de “hukuk” kelimesinin yerleşmesinden sonra da “fıkıh” terimi yerine “İslâm hukuku” terimi kullanılmaya başlanmıştır. “İslâm hukuku” teriminin tam olarak ne zaman ilk defa kullanıldığını kesin olarak tespit etmek mümkün değilse de, bu kullanımın 1900’lerin başlarında başladığı genel olarak söylenebilir.
“İslâm hukuku” terimi, Türkçeye pek muhtemelen Fransızcadaki “droit musulman” teriminden esinlenerek girmiştir.
Türkiye’de bin yıllık “fıkıh” teriminin terk edilip, yerine “İslâm hukuku” teriminin kullanılması, durup dururken, bir rastlantı sonucu olmamıştır. Bu kullanım, Batılı anlamda “hukuk” teriminin Türkçeye girmesinden sonra görülmüştür. Batı hukuku, sadece Tanzimat sonrası Osmanlı hukukunu veya Cumhuriyet dönemi Türk hukukunu değil, bin yıllık fıkhı da etkilemiştir.
Bugün Türkiye’de modern hukukçular olarak bizler, inceleme konumuzu ifade etmek için, Ottokar von Schlechta-Wssehrd’ın 1847’de Viyana’da ilk defa kullandığı “hukuk” kelimesini kullanıyoruz.
Bugün Türkiye’de fıkıhçıların neredeyse tamamı, bin yıllık fıkıh terimini terk edip, Türkiye’de yüz yıl kadar önce ortaya çıkan “İslâm hukuku” terimini kendi disiplinleri için kullanıyorlar.
Tanzimattan bu yana Avrupa hukuku, Türk hukukunu derinden etkilemiştir ve etkilemeye de devam ediyor. Batı hukuku, sadece laik hukuku değil, “İslâm hukuku”nu etkiliyor. Bugün Türkiye’de İslâm hukukçularının bir kısmı Batı hukukuna soğuk baksalar da kendi disiplinlerinin adı (“İslâm hukuku”) ve kendileri için kullandıkları sıfat (“İslâm hukukçusu”) dahi Batı hukukunun bir ürünüdür. Batı hukuku, İslâm hukukunu da biçimlendiriyor. Bu nedenle, Türkiye’de çağdaş İslâm hukukçularının bir kısmının “bunlar bizde de var” dercesine, yapı ve plân olarak, Batı hukuk kitaplarından öykünerek kitap yazmaları şaşırtıcı değildir.
Türkiye’de hukuk alanında batılılaşma süreci öylesine derin ve köklüdür ki, bu süreçten fıkıhçılar dahi nasibini almışlardır.
3 Ağustos 2019
Bu makale, şu makalenin devamıdır: Kemal Gözler, “'Hukuk' Kelimesi Kaç yaşında? Etimoloji Bize Ne Söyler?” www.anayasa.gen.tr/hukuk-kac-yasinda.htm (Yayın Tarihi: 31 Temmuz 2019).
DİPNOTLAR
(Geri dönmek için dipnot numarasının üzerine tıklayınız).
[2] Talip Türcan, İslâm hukuku teriminin “günümüzde artık neredeyse çekincesiz olarak kullanıl(dığını)” yazar (Talip Türcan, “Fıkıhdan İslâm Hukukuna: Fıkhın İslâm Hukukuna Evrilme Süreci Üzerine Bazı Düşünceler”,
İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, Sayı 6, 2005, s.16.
[3] Mart 2019 itibarıyla ilahiyat fakültelerimizde bulunan 15 adet “fıkıh anabilim dalı”na karşılık toplam 81 adet “İslâm hukuku” anabilim dalı bulunmaktadır. Bkz.: Kemal Gözler,
Fıkıh-Hukuk İlişkisi Üzerine, Bursa, Ekin, 2019, s.77-80.
[4] “İslâm hukuku” teriminin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusu Türk literatüründe az incelenmiş bir konudur. Bu konuda şu üç makaleyi önemle zikretmek gerekir:
Mürteza Bedir, “Fıkıh to Law: Secularization through Curriculum”, Islamic Law and Society, Cilt 11, No. 3, 2004, s.378-401.
Talip Türcan, “Fıkıh ve Hukuk-İslam Hukuku Kavramı Üzerine Bir Değerlendirme”, Eski Yeni, Yıl 2012, Cilt , Sayı 24, s.19-25. Türcan, bu makalede “fıkhı ifade etmek amacıyla İslam hukuku tabirine XIX. yüzyılın sonlarından itibaren başvurulmaya başlandığı bilinmektedir” diye yazar (Ibid., s.19); ama tam tarih vermez; keza bu terimin ilk defa kimin tarafından nerede kullanıldığı sorununu da tartışmaz.
Talip Türcan, “Fıkıhdan İslâm Hukukuna: Fıkhın İslâm Hukukuna Evrilme Süreci Üzerine Bazı Düşünceler”, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, Sayı 6, 2005, s.11-22. Türcan bu makalesinde “fıkıh ve hukuk arasında, kavramsal düzeyde, ne tür bir ilişkinin bulunduğu sorunu, İslam hukuku teriminin geliştirildiği XIX. yüzyılın sonlarından bu yana, bilhassa fıkhın karakteri bağlamında kısmen ele alınmış olmakla birlikte, belirtilen süreçte İslam hukuku araştırmacılarınca oluşturulan yeni yapının mahiyeti üzerinde yeterince durulmamıştır” diye yazar (Ibid., s.18).
[5] Fıkıh ile hukuk ve İslâm hukuku arasındaki ilişki için bkz.: Talip Türcan, “Fıkıh, Hukuk ve İslâm Hukuku”,
in Talip Türcan (ed.),
İslâm Hukuku, Ankara, Grafiker, 7. Baskı, 2018, s.38. Genel olarak fıkıh ile hukuk ve İslâm hukuku arasındaki ilişki için Türcan’ın bu çalışmasına bakılabilir (
Ibid., s.27-40).
[7] Haydar Efendi (Muharriri Adil Bey), “Hikmet-i Hukuk-ı İslamiyye”,
Sırat-ı Müstakim [Sebilü'r-Reşad], (İstanbul: Eşref Edib), Cilt I, Sayı 1, (14 Ağustos 1324 / 27 Ağustos 1908), s.15-16 (Makaleye İSAM Veri Tabanından ulaşılabilmektedir:
isamveri.org/...EFENDIH.pdf).
[8] Troyskili Ahmed Taceddin, “Duma ve Hukuk-u İslâmiyye”,
Tearüf-i Müslimin, Cilt I, Sayı 5, (İstanbul, 27 Mayıs 1326 / 9 Haziran 1910), s.80-82 (Makaleye İSAM Veri Tabanından ulaşılabilmektedir:
isamveri.org/...TACEDDINTA.pdf).
[9] Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un Ankara Hukuk Mektebinin Açılışında Yaptığı Konuşma (5 Kasım 1925),
Hakimiyet-i Milliye, 6 Kasım (Teşrinisani) 1925,. Sayı 1572 (Konuşma metni
Yargıtay Dergisi Atatürk Armağanı, Cilt VII, Sayı 1-2, Ocak-Nisan 1981, s.XVII-XX’de tekrar yayınlanmıştır. Metne
yargitaydergisi.gov.tr/...1981.pdf’den ulaşılabilmektedir). Bu örneği bana bildiren Emrah Şimşir’e teşekkür ederim.
[10] Ahmet Samim Gönensay,
Medenî Hukuk, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1936, c.1, s.3 (
books.google.com.tr/...).
[11] Mehmet Cemil Bilsel, Ali Fuat Başgil, Ahmet Samim Gönensay ve diğerleri,
Milletlerin Hukuki Hayatı Serisinden Türkiye, İstanbul, Hukuk İlmini Yayma Kurumu Yayını, Üniversite Kitabevi, 1940,
s.174 (
books.google.com.tr/...).
[12] Sabri Şakir Ansay,
Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, Ankara, Yeni
Cezaevi Basımevi, 1. Baskı, 1946.
[13] Sabri Şakir Ansay,
Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, Ankara, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 2. Baskı, 1954. İkinci baskının tam metnine
online olarak Ankara Üniversitesi Kitaplar Veri Tabanından (
kitaplar.ankara.edu.tr/.../pdf/714.pdf) ulaşılabilmektedir. Kitabın dördüncü baskısı 2002 yılında Turhan Kitabevi tarafından yapılmıştır: Sabri Şakir Ansay,
Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, Ankara, Turhan Kitabevi, 2002.
[15] Ömer Nasuhi Bilmen,
Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu,
İstanbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1949-1952, 6 Cilt.
[16] Mürteza Bedir, “
Fıkıh to Law: Secularization through Curriculum”,
Islamic Law and Society, Cilt 11, No. 3, 2004, s.382.
[18] İlginçtir ki, “hukuk felsefesi” dersinin adı da “hikmet-i teşri”dir.
[20] İstanbul Darülfununu, 21 Nisan 1340 tarih ve 493 numaralı İstanbul Darülfünununun Şahsiyeti Hükmiyesi Hakkındaki Kanun ile kurulmuştur. Bu Kanuna göre Darülfununda bir “İlahiyat Fakültesi” bulunuyordu. 1933 Üniversite reformuyla “İlahiyat Fakültesi” kapatılmıştır.
[23] Mürteza Bedir, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinin ders programında “fıkhın” “İslâm hukuku” başlığı altında ortaya çıktığını gözlemler ve bu ve benzeri olgulardan yola çıkarak modern hukukun isimlendirmesinin müfredatta galip çıktığını yazar (Bedir,
op. cit., s.392-393).
[24] Bedir,
op. cit., s.392.
[26] Örnek olarak Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinin 1983-1984 yılı ders programına Mustafa Öcal’ın izleyen makalesinden ulaşılabilir: Mustafa Öcal, “25. Yılında Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi”,
Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 9, Cilt 9, 2000, s.19 (
isamveri.org/...OCALM.pdf) (Erişim Tarihi: 19 Mart 2019).
[27] Aslında burada “İslâm hukuku” teriminin sadece Fransızcada değil, İngilizce, Almanca, Rusça gibi diğer dillerde ilk defa ne zaman kullanıldığı sorusunu da sormak gerekir. Ancak bu soru, bizi aşan, ayrı bir araştırma konusu olacak kadar geniş bir sorudur. Bu konuda bu dillere hakim olanların ayrıca çalışması gerekir.
Bununla birlikte “İslâm hukuku” teriminin İngilizcede ilk defa ne zaman kullanıldığı konusunda bir iki şey söyleyebiliriz. Bilindiği gibi günümüzde İngilizcede “İslâm hukuku” teriminin karşılığı olarak “Islamic law” terimi kullanılır. Ancak bu terimin İngilizcede kitap ismi olarak kullanılması, tespit edebildiğimiz kadarıyla, yenidir ve 1900'lerin ortalarına rastlamaktadır. Örnek olarak şu kitapları zikredebiliriz: Azizuddin Ahmad, Islamic Law in Theory and Practice, Lahore, 1956; J. N. D. Anderson, Islamic Law in the Modern World, Stevens & Sons, 1959; Joseph Schacht, An Introduction to Islamic Law, Oxford, Clarendon Press, 1964.
Ancak Londra’da ve Kalküta’da 1700’lerin sonlarından itibaren “Mohammedan law”, “Mohummudan law” veya “Mussulman laws” isimli kitapların yayınlandığı görülmektedir. Örneğin Burhâneddin el-Mergīnânî’nin el-Hidaye isimli kitabı İngilizceye Charles Hamilton tarafından The Hedàya, or Guide: A Commentary on the Mussulman Laws başlığı altında çevrilmiş ve 1791 yılında Londra’da (T. Bensley) yayınlanmıştır (kitaba books.google.com.tr/...'den ulaşılabilmektedir). (Bu kitabı bana bildiren Prof. Dr. Recep Çiğdem’e teşekkür ederim). Muhammed es-Secâvendî’nin “es-Sirâciyye” isimli kitabı bir şerh ile birlikte Al Sirájiyyah: or, the Mohammedan Law of Inheritance başlığı altında İngilizceye William Jones tarafından çevrilmiş ve 1792 yılında Kalküta’da (Joseph Cooper matbaası) yayınlanmıştır. (Kitaba books.google.com.tr/...'den ulaşılabilmektedir). John Baillie tarafından yazılan A Digest of Mohummudan Law başlıklı kitap 1805 yılında Külküta’da (the Honorable Company's Press) yayınlanmıştır (Kitabın The British Library'deki katalog kaydına explore.bl.uk/...'den ulaşılabilmektedir).
EK (23.8.2019): Ahmet Yükseltürk, Rusça ve Almancada bu terimlerin ilk defa ne zaman geçtiği konusunda bir araştırma yapmıştır. Araştırmasında ulaştığı sonuçları 23 Ağustos 2019 tarihinde kendi bloğunda yayınlamıştır. Yükseltürk'ün ulaştığı sonuçlara göre Rusçada "Müslüman hukuku (Мусульманское
законоведение)" terimi ilk defa Nikolay Yegoroviç Tornau’nun 1850’de yayımlanan “Изложение начал мусульманского законоведения” başlıklı kitabında kullanılmıştır. Yine Yükseltürk'ün ulaştığı sonuca göre Almancada "Moslemische Recht (Müslüman hukuku”) teriminin ilk defa Nikolay Yegoroviç Tornau’nun yukarıda belirtilen Rusça kitabının 1855’te yayınlanan Almanca tercümesinde kullanıldığı görülmektedir. Sayın Yükseltürk, çalışmasında, ayrıca, Google Ngram Viewer ile oluşturduğu, Rusçada "Исламское право", "Мусульманское право", "Мусульманское
законодательство" gibi terimlerinin, Almancada "Islamische Recht", "Moslemische Recht” gibi terimlerinin ve İngilizcede “Islamic law", "Muslim law", "Mohammedan law" "Mussulman law" gibi terimlerin 1800'lerden beri yıllara göre kullanım sıklığını gösteren çok yararlı grafikler sunmaktadır. Bkz.: Ahmet Yükseltürk, "'İslâm Hukuku' Teriminin Rusça ve Almancada İlk Defa Ne Zaman Kullanıldığı ile İlgili Kısa Bir Araştırmanın Sonuçları", ahmetyukselturk.blogspot.com..., 23 Ağustos 2019.
[28] Burada not edelim ki, Fransa’da 1800’lerde, kitap isimlerinde olmasa, bile makale metinlerinde “
droit musulman” yerine aynı anlamda “
droit islamique” teriminin de kullanıldığı görülmektedir. “
Droit islamique” teriminin görebildiğimiz kadarıyla en eski kullanımı şuradadır:
Mémoires de la Société Ethnologique, Paris, Librairie orientale de Mme Ve Dondey-Dupré, 1841, Cilt I, Birinci Kısım, s.275 (
books.google.com.tr/...).
[29] Fransa’da “
droit musulman” veya “
droit islamique” terimi 1800’lerin ilk yarısında kullanılmaya başlanmış olmalıdır. Fransa’da 1700’lerin sonlarında “
droit musulman” veya “
droit islamique” teriminin kullanıldığını gösterir örnek bulamadık. Eğer bu terimler 1800'lerden önce Fransızcada kullanılıyor olsaydı, birinci cildi 1787 yılında yayınlanan Ignace Mouradja d’Ohsson’un meşhur
Tableau Général de l'Empire Othoman isimli meşhur eserinde,bu terimlerin geçiyor olmaları beklenirdi. Oysa d’Ohsson’un kitabında bu terimler değil, İslâm hukukunu ifade etmek için “
législation Mahométane” ve “
jurisprudence Mahométane” terimleri kullanılmaktadır. Birinci terim için kitabın alt başlığına ve birinci cildinin XI’inci sayfasına ikinci terim için birinci cildin 54’üncü sayfasına bakılabilir. d’Ohsson’un birinci terimi “şeriat” ve ikinci terimi de “fıkh” karşılığında kullandığı söylenebilir. Ignace Mouradja d’Ohsson,
Tableau général de l’Empire othoman, Paris, Imprimerie de Monsieur [Firmin Didot], 1788, c.I, s.XI, 54 (Kitaba
Google Books’tan ulaşılabilmektedir:
books.google.com.tr/...).
[31] Halebi, İbrahim ibn Muhammed,
Droit musulman (rite Hanafite): Le Moultaqa el abheur, (Çeviren: Henry Sauvaire), Marsilya, Barlatier-Frissat, 1882 (Bibliothèque nationale de France:
catalogue.bnf.fr/ark:/12148/cb170404122).
[32] Savvas Pacha,
Étude sur la théorie du droit musulman, Paris, Marchal et Billard, 1892 ve 1898, 2 Cilt (ikinci cilde
archive.org/...savvgoog/page/n8
'den ulaşılabilmektedir). Kitap daha sonra 1955 yılında Baha Arıkan tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından
İslâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd başlığı altında yayınlanmıştır (Sava Paşa,
İslâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd, (Çev. Baha Arıkan), Ankara, Diyanet İşleri Başkanlığı, 1955, 2 Cilt).
[33] Mürteza Bedir, “
Islamic law (İslâm hukuku)” teriminin, Türkiye’de kullanılmadan önce, Batıda oryantalistlerin çalışmalarında yaygın olarak kullanıldığını not etmektedir (Bedir,
op. cit., s.392). Ama Bedir, bu kullanıma örnek vermez.
BİBLİYOGRAFYA
ANSAY (Sabri Şakir), Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, Ankara, Yeni Cezaevi Basımevi, 1. Baskı, 1946.
ANSAY (Sabri Şakir), Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, Ankara, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 2. Baskı, 1954 (kitaplar.ankara.edu.tr/.../pdf/714.pdf)
BEDİR (Mürteza), “Fıkıh to Law: Secularization through Curriculum”, Islamic Law and Society, Cilt 11, No. 3, 2004, s.378-401.
BİLMEN (Ömer Nasuhi), Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1949-1952, 6 Cilt.
BİLSEL (Mehmet Cemil), Ali Fuat Başgil, Ahmet Samim Gönensay ve diğerleri, Milletlerin Hukuki Hayatı Serisinden Türkiye, İstanbul, Hukuk İlmini Yayma Kurumu Yayını, Üniversite Kitabevi, 1940, s.174 (books.google.com.tr/...).
BOZKURT (Mahmut Esat), “Ankara Hukuk Mektebinin Açılış Konuşması (5 Kasım 1925)”, Hakimiyet-i Milliye, 6 Kasım (Teşrinisani) 1925, Sayı 1572 (Konuşma metni Yargıtay Dergisi Atatürk Armağanı, Cilt VII, Sayı 1-2, Ocak-Nisan 1981, s.XVII-XX’de tekrar yayınlanmıştır. Metne yargitaydergisi.gov.tr/...1981.pdf’den ulaşılabilmektedir).
D’OHSSON (Ignace Mouradja), Tableau général de l’Empire othoman, Paris, Imprimerie de Monsieur [Firmin Didot], 1788, c.I, s.XI, 54 (Kitaba
Google Books’tan ulaşılabilmektedir: books.google.com.tr/...).
GILLOTTE (Charles), Traité de droit musulman, Bône, Imprimerie de Dagand, 1854, 202 s. (Bibliothèque nationale de France: catalogue.bnf.fr/ark:/12148/cb30507784q).
GÖNENSAY (Ahmet Samim), Medenî Hukuk, İstanbul, İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Yayınları, 1936, c.1 (books.google.com.tr/...).
GÖZLER (Kemal), “‘Hukuk’ Kelimesi Kaç Yaşında? Etimoloji Bize Ne Söyler?”,
anayasa.gen.tr/hukuk-kac-yasinda.htm (Yayın Tarihi: 31 Temmuz 2019).
HALEBİ İBRAHİM ibn Muhammed, Droit musulman (rite Hanafite): Le Moultaqa el abheur, (Çeviren: Henry Sauvaire), Marsilya, Barlatier-Frissat, 1882 (Bibliothèque nationale de France:
catalogue.bnf.fr/ark:/12148/cb170404122).
HAYDAR EFENDİ (Muharriri Adil Bey), “Hikmet-i Hukuk-ı İslamiyye”, Sırat-ı Müstakim [Sebilü'r-Reşad], (İstanbul: Eşref Edib), Cilt I, Sayı 1, (14 Ağustos 1324 / 27 Ağustos 1908), s.15-16 (Makaleye İSAM Veri Tabanından ulaşılabilmektedir:
isamveri.org/...EFENDIH.pdf).
ÖCAL (Mustafa), “25. Yılında Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi”, Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 9, Cilt 9, 2000, s.3-106 (isamveri.org/...OCALM.pdf) (Erişim Tarihi: 19 Mart 2019).
ÖCAL (Mustafa), “Yüksek İslâm Enstitüsü”, TDV İslâm Ansiklopedisi (islamansiklopedisi.org.tr/yuksek-islam-enstitusu) (Erişim Tarihi: 31 Temmuz 2019).
SAVA PAŞA, İslâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd, (Çev. Baha Arıkan), Ankara, Diyanet İşleri Başkanlığı, 1955, 2 Cilt.
SAVVAS PACHA, Étude sur la théorie du droit musulman, Paris, Marchal et Billard, 1892 ve 1898, 2 Cilt (ikinci cilde
archive.org/...savvgoog/page/n8'den ulaşılabilmektedir).
SOCIETE Société Ethnologique, Mémoires de la Société Ethnologique, Paris, Librairie orientale de Mme Ve Dondey-Dupré, 1841, Cilt I, Birinci Kısım (books.google.com.tr/....).
TROYSKİLİ AHMED TACEDDİN, “Duma ve Hukuk-u İslâmiyye”, Tearüf-i Müslimin, Cilt I, Sayı 5, (İstanbul, 27 Mayıs 1326 / 9 Haziran 1910), s.80-82 (Makaleye İSAM Veri Tabanından ulaşılabilmektedir:
isamveri.org/...TACEDDINTA.pdf).
TÜRCAN (Talip), “Fıkıh ve Hukuk-İslam Hukuku Kavramı Üzerine Bir Değerlendirme”, Eski Yeni, Yıl 2012, Cilt , Sayı 24, s.19-25.
TÜRCAN (Talip), “Fıkıh, Hukuk ve İslâm Hukuku”, in Talip Türcan (ed.),
İslâm Hukuku, Ankara, Grafiker, 7. Baskı, 2018, s.27-40.
TÜRCAN (Talip), “Fıkıhdan İslâm Hukukuna: Fıkhın İslâm Hukukuna Evrilme Süreci Üzerine Bazı Düşünceler”, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, Sayı 6, 2005, s.11-22.
YÜKSELTÜRK (Ahmet), "'İslâm Hukuku' Teriminin Rusça ve Almancada İlk Defa Ne Zaman Kullanıldığı ile İlgili Kısa Bir Araştırmanın Sonuçları", ahmetyukselturk.blogspot.com..., 23 Ağustos 2019.
(c) Kemal Gözler, 2019.
UYARI: Makalemin tam metin olarak başka internet sitelerinde, gazete veya dergilerde yayınlanmasına rızam yoktur. Makalemden ancak miktar olarak yarısını aşmamak ve www.anayasa.gen.tr/ adresine link verilmek şartıyla alıntı yapılabilir.
Bu makaleye aşağıdaki şekilde atıf yapılması önerilir: Kemal Gözler, “‘İslâm Hukuku’ Terimi Kaç Yaşında? ‘Fıkıh’ Yerine Ne Zamandan Beri ‘İslâm Hukuku’ Terimi Kullanılıyor?”, anayasa.gen.tr/islam-hukuku....htm (Yayın Tarihi: 3 Ağustos 2019).
BU MAKALE DAHA SONRA ŞU KİTABIMIZDA YAYINLANMIŞTIR:
Kemal Gözler, Türkiye Nereye Gidiyor? Akademi ve Hukuk Üzerine Gözlemler ve Eleştiriler (Makalelerim 2019), Bursa, Ekin, 2020, s.65-80.
Bu makale ilginizi çektiyse izleyen makale de ilginizi çekebilir: Kemal Gözler, “'Hukuk' Kelimesi Kaç yaşında? Etimoloji Bize Ne Söyler?” www.anayasa.gen.tr/hukuk-kac-yasinda.htm (Yayın Tarihi: 31 Temmuz 2019).
Bu makale ilginizi çektiyse izleyen kitabımız da ilginizi çekebilir: Kemal Gözler, Fıkıh-Hukuk İlişkisi Üzerine , Bursa, Ekin, 2019.
Copyright ve Sorumluluk
İktibas (Alıntı) Koşulları
Atıf (Kaynak Gösterme) Usulleri
Editör: Kemal
Gözler
E-Mail:
twitter.com/k_gozler
Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr
Bu Sayfa: www.anayasa.gen.tr/hukuk-nereye-gidiyor.htm
İlk Yayın Tarihi: 3 Ağustos 2019, Saat 15:30
Düzeltme/Geliştirme Tarihi: 5 Ağustos 2019, Saat 17:40; 6 Ağustos 2019, Saat 12:00; 14 Ağustos 2019, Saat 19:00; 23 Ağustos 2019, Saat 18:40