SUNUŞ

Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen tarafından M.S. 529-533 yıllarında İstanbul’da hazırlatılıp yürürlüğe konulan Corpus Iuris Civilis’ten önce Roma İmparatorluğunda hukuk eğitimi tam bir kaos içindeydi. Corpus Iuris Civilis’ten önce hukuk kuralları dağınık haldeydi. Hukuk kitapları ise uzun, karışık ve bulanıktı. Üstelik F. H. Lawson’ın ifadesine göre “hiçbir servetin satın alamayacağı ve hiçbir yeteneğin sindiremeyeceği” sayıda hukuk kitabı vardı. Jüstinyen, Corpus Iuris Civilis’in bir parçası olan Digesta’nın başlangıcında “kanunların insanın anlama kapasitesini aşan sonsuz bir karmaşa içinde (ita esse confusum, ut in infinitum extendatur et nullius humanae naturae capacitate concludatur)” olduğunu söylüyordu (Corpus Iuris Civilis [Ed. Paul Kreuger], Berlin, 1954 <http://web.upmf-grenoble. fr/Haiti/Cours/Ak>).

Dolayısıyla hukuk eğitimi olağanüstü zordu. Rivayete göre hukuk öğrencileri, hukuk hocalarını İmparator Jüstinyen’e şikayet ederler. Bunun üzerine imparator Jüstinyen bir yandan dağınık hukuk kurallarının derlenmesini emreder ki ortaya Corpus Iuris Civilisin bir parçası olan Codex çıkar (7 Nisan 529). Jüstinyen diğer yandan, hukuk öğrencileri için, açık ve basit bir ders kitabı hazırlanmasını emreder ki ortaya Institutiones çıkar (21 Kasım 533). Bu husus Jüstinyen’in ağzından daha Institutiones başlangıcında (Proemium) “hukuka aşık gençler (cupidae legum iuventuti)”e hitaben şu şekilde açıklanır:

“Şimdiye kadar karmakarışık olan kanunlarımızı uyumlu hale (constitutiones antea confusas in luculentam ereximus consonantiam) getirdikten sonra, artık kulaklarınız ve beyniniz gereksiz ve yanlış şeyler (tam aures quam animae vestrae nihil inutile nihilque perperam positum) işitmesin, ama sadece uygulanabilecek olan şeyler öğrenesiniz diye (sed quod in ipsis rerum optinet argumentis), Tribonian, Theofilus ve Dorotheus’u, hukuk biliminin temel unsurlarını (legitimae scientiae prima elementa) içeren bu kitabı hazırlamakla görevlendirdik. Bu kanunları şevk ve arzuyla öğreniniz ve kendinizi öyle yetiştiriniz ki, öğreniminizin sonunda, devletimizin size emanet edilecek kısımlarını yönetmeye ehil olun” (Ibid).

Aynı bakış açısı Institutiones’in birinci kitabının ilk başlığının ikinci paragrafında da şu şekilde açıklanır:

“Hukukunun öğretilmesinde en uygun yol, konuları önce açık ve basit bir şekilde (si primo levi ac simplici) açıklamak, sonra da her bir konuyu ayrıntılarıyla ve tam olarak (post deinde diligentissima atque exactissima interpretatione singula) incelemektir. Yok eğer henüz acemi ve bilgisiz olan öğrencinin beynini daha başlangıçta pek çok şeyle doldurmaya (ab initio rudem adhuc et infirmum animum studiosi multitudine ac varietate rerum oneraverimus) kalkarsak, şu iki şeyden biri olur (duorum alterum aut): Ya öğrenci hukuk eğitiminden kaçar (desertorem studiorum); ya da normalde kolay bir yoldan (ad quod leniore via) daha çabuk ulaşabileceği bir noktaya ancak çok büyük bir emekle (cum magno labore eius) ve çoğunlukla da kendine güvenini yitirdikten (saepe etiam cum diffidentia) sonra ulaşır” (Ibid).

Codex ve Institutiones yürürlüğe girdikten sonra İmparator Jüstinyen, sadece Codex’in uygulanmasını ve hukuk fakültelerinde ders kitabı olarak sadece Institutiones’in okutulmasını emreder. Yeni uygulamayı desteklemek için Jüstinyen bütün eski kanun kitaplarının imha edilmesini emreder. Jüstinyen bununla da yetinmez, Codex ve Institutiones’in yorumlanmasını yasaklar. Zira ona göre bunlar “kayadan akan su kadar berrak”tır (http://fr.wikipedia.org/ wiki/Corpus_juris_civilis ).

Günümüz Türkiye’sinde de hukuk eğitimi, Jüstinyen’den önce İstanbul’daki hukuk eğitimini andırmaktadır. Ülkemizde hukuk eğitimi tam bir kaos içindedir. Sayısız ders kitabı vardır. Bunlar hacim bakımından kalın, içerik bakımından ise bulanıktırlar. Bu kitaplarda neyin söylendiği anlaşılmaz. Pek çok yoruma, görüşe ve karşı görüşe yer verilir. Hukuk kuralının kendisinden habersiz öğrenciler, bu kural hakkında farklı yorumları, görüş ve karşı görüşleri öğrenmek zorunda kalır. Öğrenciler bir hukuk kuralı hakkında pek çok yazarın görüşünü öğrenirler; ama ne ilahî hikmetse kuralın kendisini bir türlü öğrenemezler.

Günümüz Türkiye’sinde de artık Institutiones ayarında kısa, açık ve basit ders kitapları yazmak ve bulanık ders kitaplarını tasfiye etmenin zamanı gelmiştir. Nasıl Jüstinyen’in Institutiones’i 533 yılında Doğu Roma’daki, yani İstanbul’daki hukuk öğrencilerini işkenceden kurtarmış ise, günümüz Türkiye’sinde de hukuk öğrencilerini işkenceden kurtaracak ders kitapları yazmanın vaktidir. İşte “öğrenci dostu” serisi, böyle bir anlayışla yola çıkıyor. 

“Öğrenci dostu” kitap, Institutiones’in* açtığı yoldan giden, “açık ve basit (levi ac simplici)” bir şekilde yazılmış olan ve öğrencilere hukuku “kolay yoldan (ad leniore via)” ve “çok büyük bir emek harcamaksızın (sine magno labore)” öğretmeyi amaçlayan kitap demektir.

“Öğrenci dostu” kitap, hacim bakımından ince, içerik bakımından ise “kaynak suyu gibi berrak” olan bir kitaptır. “Öğrenci dostu” kitapla ders çalışmak işkence değil, bir zevk haline gelecek. Öğrenci dostu kitapla öğrencinin kendine güveni geri gelecek.

Cupidae legum iuventuti salutem!**

Kemal Gözler

 

* Institutiones'e göre hukuk ders kitaplarının nasıl olması gerektiği konusunda daha fazla bilgi için şu makaleye bakılabilir: Kemal Gözler, “Hukuk Eğitiminde Ders Kitapları Nasıl Olmalıdır? Institutiones’in Yaklaşımı”, Terazi: Aylık Hukuk Dergisi, Yıl 2, Sayı 15, Kasım 2007, s.99-103. [Tam Metin]
 

** Hukuka aşık gençlere selam olsun!

 


ÖĞRENCİ DOSTU SERİSİNDEN ÇIKAN KİTAPLAR

 

Öğrenci Dostu Serisi No 1:

Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esaslarına Giriş, Bursa, Ekin Yayınevi, Öğrenci Dostu Serisi, 1. Baskı, 2008; 11. Baskı, 2018, 13,5 x 19,5 cm, 368 sayfa,   [Tanıtım]

 


Öğrenci Dostu Serisi No 2:

Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin Yayınevi, Öğrenci Dostu Serisi, Birinci Baskı, 2008, 15. Baskı, 2019, 13,5 x 19,5 cm, 384 sayfa,  [Tanıtım]

 


Öğrenci Dostu Serisi No 3:

Kemal Gözler, İngilizce Karşılıklarıyla Hukukun Temel Kavramları, Bursa, Ekin Yayınevi, Öğrenci Dostu Serisi, 1. Baskı, 2003; 17. Baskı, 2019,  13,5 x 19,5 cm, 352 sayfa, [Tanıtım]

 


Öğrenci Dostu Serisi No 4:

Kemal Gözler, Kısa İdare Hukuku, Bursa, Ekin Yayınevi, 1. Baskı, 2011, 13. Baskı, 2019, 13,5x19,5 cm, 288 s. [Tanıtım]

 


Öğrenci Dostu Serisi No 5:

Kemal Gözler, Kısa Anayasa Hukuku, Bursa, Ekin Yayınevi, 1. Baskı, 2009, 16. Baskı, 2018, 13,5 x 19,5 cm, 272 s. [Tanıtım]

 

 


 

NOT 1: Bazı kitaplarım için "Öğrenci Dostu" ibaresini kullanma fikri bende sayın Emre Çiftçi'nin bana gönderdiği 3 Nisan 2007 tarihli e-maili okumam sonucu oluştu. Kendisine teşekkür ederim. 

NOT 2: "Öğrenci Dostu"  logosu tescilli bir markadır.

 


Copyright

(c) Kemal Gözler. 2008-2019. Bu sayfaya izin almadan link verilebilir. Ancak, bu web sayfası, önceden izin almaksızın ne suretle olursa olsun, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, tekrar yayınlanamaz, dağıtılamaz, başka internet sitelerine metin olarak konulamaz. İzin için kgozler[at]hotmail.com adresine başvurunuz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 3 Mart 2004 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71 ve 72’nci maddeleri, bir fikir ve sanat eserini herhangi bir yöntemle çoğaltanları, dağıtanları, satanları, elinde bulunduranları, paraya çevrilmeksizin, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezası veya 50.000 TL'den 150.000 TL'ye  kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birden cezalandırmaktadır.

Alıntılar (İktibas) Konusunda Açıklamalar

Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 35’inci maddesinde öngörülen şu şartlara uyulmalıdır: (1) İktibas, bir eserin “bazı cümle ve fıkralarının” bir başka esere alınmasıyla sınırlı olmalıdır (m.35/1). (2) İktibas, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla yapılmalıdır (m.35/3). (3) İktibas, belli olacak şekilde yapılmalıdır (m.35/5) [Bilimsel yazma kurallarına göre, aynen iktibasların tırnak içinde verilmesi ve iktibasın üç satırdan uzun olması durumunda iktibas edilen satırların girintili paragraf olarak dizilmesi gerekmektedir]. (4) İktibas ister aynen, ister mealen olsun, eserin ve eser sahibinin adı belirtilerek iktibasın kaynağı gösterilmelidir (m.35/5). (5) İktibas edilen kısmın alındığı yer belirtilmelidir (m.35/5).

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 3 Mart 2004 tarih ve 4630 sayılı kanunla değişik 71’inci maddesinin 4’üncü fıkrası, 35’inci maddeye aykırı olarak “kaynak göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak” göstererek iktibas yapan kişileri, 2 (iki) yıldan 4 (dört) yıla kadar hapis cezası veya 50.000 YTL'den 150.000 YTL'ye  kadar ağır para cezasıyla veya zararın ağırlığı dikkate alınarak bunların her ikisiyle birden cezalandırmaktadır.

Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18 Şubat 1981 tarih ve E.1980/1, K.1981/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kararına göre, “iktibas hususunda kullanılan eser sahibinin ve eserinin adı belirtilse bile eser sahibi, haksız rekabet hükümlerine dayanarak Borçlar Kanununun 49. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde manevi tazminat isteyebilir”.


 

Editör: Kemal Gözler

E-mail: kgozler[at]hotmail.com

Ana sayfa: www.anayasa.gen.tr

Bu sayfa: www.anayasa.gen.tr/ogrenci-dostu.htm

Konuluş Tarihi: 26 Ocak 2008

Son değişiklik: 17 Eylül 2019