[Ana Sayfa]


İLÂHİYAT NEREYE GİDİYOR? (2)
İlâhiyatta Yüksek Lisans ve Doktora Sayıları Hakkında Gözlemler

Kemal Gözler*

3 Kasım 2019 tarihinde “İlâhiyat Nereye Gidiyor?” başlıklı bir makale yayınlayarak Türkiye’de ilâhiyat fakültelerinin adedinde, ilâhiyat fakültelerindeki öğrenci sayısında ve yine bu fakültelerdeki öğretim elemanı sayısındaki olağan üstü artışı gözler önüne sermiştim.

Türkiye’de ilâhiyat eğitiminde sadece lisans eğitimi düzeyinde olağan üstü şeyler olmuyor; lisans üstü düzeyde, yani yüksek lisans ve doktora düzeyinde de benzer şeyler oluyor. Bu makalemde ilâhiyat eğitiminde yüksek lisans ve doktora düzeyinde neler olduğunu göstermeye çalışacağım. Yine bunu istatistiksel veriler yardımıyla yapmaya gayret edeceğim.

Bu makalede de YÖK’ün ve ÖSYM’nin yayınladığı istatistiklere dayanacağım. Çalışmaya başlarken bazı sorunları açıklamak ve bunlar hakkında bilgisi olmayanlar için ön bilgiler vermek uygun olacaktır. Ben bunları burada değil, makaleye eklediğim eklerde yapmayı uygun gördüm. Şöyle: YÖK ve ÖSYM’nin istatistiklerindeki “eğitim ve öğretim alanları sınıflaması” sorunu için EK-1’deki açıklamaya, Türkiye’de yüksek lisans ve doktora eğitiminin kurumsal yapısı (sosyal bilimler enstitüleri ve bunların içindeki anabilim dalı şeklindeki örgütlenmeye) ilişkin EK-2’deki açıklamaya ve Türkiye’de YÖK Ulusal Tez Merkezindeki anabilim dalı ve bilim dalı sınıflamasındaki problemlere ilişkin olarak EK-3’teki açıklamaya bakılabilir.

İncelememi “yüksek lisans” ve “doktora” olmak üzere ikiye ayırıp yapacağım.

I. YÜKSEK LİSANS

Önce ilâhiyat alanında yüksek lisans öğrenci sayılarını, sonra da bu alanda savunulan yüksek lisans tez sayılarını vereceğim.

1. Yüksek Lisans Öğrenci Sayıları

İlâhiyat alanında yüksek lisans öğrenci sayıları yıllara göre aşağıdaki tablo üzerinde gösterilmiştir.

Kaynaklar:
(1), (2) ve (3) için bkz.: EK-4.
(4) ve (5) için bkz.: EK-5.
(6) için bkz.: EK-7.
(7) ve (8) için bkz.: EK-6.
(9) için bkz.: EK-8.

Görüldüğü gibi “ilâhiyat” (“din”, “din ve din bilimleri”) alanında (eğitim alanı sınıflaması için EK-1’e bakınız) yüksek lisans programlarına her yıl kayıt yaptıran öğrenci sayısı, 2008-2009 öğretim yılından itibaren çok hızlı bir şekilde artmıştır. 2008-2009 öğretim yılında 1026 olan yeni kayıt sayısı, 2013-2014 öğretim yılında 1449’a, 2018-2019 öğretim yılında ise 2977’ye çıkmıştır. 10 yılda ilâhiyat alanında yüksek lisansa başlayan öğrenci sayısı yaklaşık üçe katlanmıştır. Bu hâliyle çok yüksek bir artıştır.

Mezun öğrenci sayısında da şu şekilde bir artış vardır: 2007-2008 öğretim yılında 448 mezun olurken, 2012-2013 öğretim yılında 289, 2017-2018 öğretim yılında 900 öğrenci mezun olmuştur.

2. Yüksek Lisans Tez Sayıları

Sosyal bilimler enstitülerinde ilâhiyat alanında “felsefe ve din bilimleri anabilim dalı”, “İslam tarihi ve sanatları anabilim dalı” ve “temel İslam bilimleri anabilim dalı” olmak üzere üç temel anabilim dalı vardır (Sosyal bilimler enstitüleri ve bunların içindeki anabilim dalları hakkında açıklama için EK-2’ye bakınız). Bu anabilim dallarında savunulmuş tezlere ilişkin sayıları bir tablo yardımıyla gösterelim:

Kaynaklar:
(1) Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Yüksek Lisans” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
(2) İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Yüksek Lisans” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
(3) Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Yüksek Lisans” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
Tarama, 7.11.2019 tarihinde tarafımızdan yapılmıştır. Bu üç anabilim dalındaki toplam tez sayıları için bkz.: EK-9.

Görüldüğü gibi başlangıçtan (ilâhiyat alanında YÖK Ulusal Tez Merkezine kayıtlı ilk yüksek lisans tezi 1987 tarihlidir) 2009 yılına kadarki 22 yıllık dönemde Türkiye’de savunulmuş 4148 yüksek lisans tezi var iken izleyen beş yıllık dönemde (2010-2014) 2376 yüksek lisans tezi ve onu izleyen beş yıllık dönemde (2015-2019) de 4288 adet yüksek lisans tezi savunulmuştur. Toplamda sayı 2019 yılı itibarıyla 10812’ye ulaşmaktadır.

1987-2009 döneminde yıllık ortalama tez sayısı 188 iken, 2010-2014 döneminde yıllık ortalama tez sayısı 475’e, 2015-2019 döneminde yıllık ortalama tez sayısı 858’e çıkmıştır (Belirtelim ki 2019 yılı daha tamamlanmamıştır). Yıllık ortalama tez sayılarındaki artış muazzamdır.

Belirtelim ki Türkiye’de aynı dönemde (1987-2019), 2822’si kamu hukuku ve 2546’sı özel hukuk anabilim dallarında olmak üzere toplam 5368 adet hukuk yüksek lisans tezi savunulmuştur (Bkz. EK-11). Yani Türkiye’de savunulan ilâhiyat yüksek lisans tezi sayısı, hukuk yüksek lisans tezi sayısının yaklaşık iki katıdır.

II. DOKTORA

Önce ilâhiyat alanında doktora öğrenci sayılarını, sonra da bu alanda savunulan doktora tezi sayılarını vereceğim.

1. Doktora Öğrenci Sayıları

Şimdi ilâhiyat alanında doktora öğrenci sayılarını yıllara göre verelim.

Kaynaklar:
(1), (2) ve (3) için bkz.: EK-4.
(4) ve (5) için bkz.: EK-5.
(6) için bkz.: EK-7.
(7) ve (8) için bkz.: EK-6.
(9) için bkz.: EK-8.

Görüldüğü gibi “ilâhiyat” (“din”, “din ve din bilimleri”) alanında (alan sınıflaması sorunu için EK-1’e bakınız) doktora programına her yıl kayıt yaptıran öğrenci sayısı hızlı bir şekilde artmıştır. 2008-2009 öğretim yılında 260 olan yeni kayıt sayısı, 2013-2014 öğretim yılında 316’ya, 2018-2019 öğretim yılında ise 664’e çıkmıştır. 10 yılda ilâhiyat alanında doktoraya başlayan öğrenci sayısı yaklaşık üç kat artmıştır. Hâliyle bu artış olağanüstü bir artıştır.

Mezun öğrenci sayısında da şu şekilde bir artış söz konusudur. 2007-2008 öğretim yılında 125 mezun olurken, 2013-2014 öğretim yılında 76 öğrenci, 2018-2019 öğretim yılında 183 öğrenci mezun olmuştur.

2. Doktora Tezi Sayıları

Sosyal bilimler enstitülerinde ilâhiyat alanında üç temel anabilim dalı olan “felsefe ve din bilimleri”, “İslam tarihi ve sanatları” ve “temel İslam bilimleri” anabilim dallarında (SBE’ler ve bunların içindeki anabilim dalları hakkında EK-2’deki açıklamaya bakınız) savunulmuş tez sayıları şöyledir:

Kaynaklar:
(1) Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Doktora” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
(2) İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Doktora” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
(3) Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalındaki sayılar, YÖK Ulusal Tez Merkezi Detaylı Tarama (tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp) menüsünde “Anabilim Dalı Seç” > “Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı” + “Tez Türü Seç” > “Doktora” + “Yıl Seç” sırasıyla “1987-2009”, “2010-2014” ve “2105-2019” yıl aralıkları seçilerek oluşturulan listelerdeki toplam sayılardır.
Tarama, 7.11.2019 tarihinde tarafımızdan yapılmıştır. Bu üç anabilim dalındaki toplam tez sayıları için bkz.: EK-10.

Görüldüğü gibi başlangıçtan (ilâhiyat alanında YÖK Ulusal Tez Merkezine kayıtlı ilk doktora tezi 1989 tarihlidir) 2009 yılına kadarki 20 yıllık dönemde Türkiye’de savunulmuş 1117 adet doktora tezi var iken izleyen beş yıllık dönemde (2010-2014) 662 doktora tezi ve onu izleyen beş yıllık dönemde (2015-2019) 1010 adet doktora tezi savunulmuştur. Toplamda 2019 yılı itibarıyla ilâhiyat doktora tezi sayısı 2789’a ulaşmaktadır.

1989-2009 döneminde yıllık ortalama doktora tezi sayısı 56 iken, 2010-2014 döneminde yıllık ortalama doktora tezi sayısı 132’ye, 2015-2019 döneminde yıllık ortalama tez sayısı 202’ye çıkmıştır (Belirtelim ki 2019 yılı daha tamamlanmamıştır). Yıllık ortalama doktora tez sayısındaki artış olağanüstüdür.

Belirtelim ki Türkiye’de aynı dönemde (1987-2019), 648’i kamu hukuku ve 562’si özel hukuk anabilim dallarında olmak üzere toplam 1210 adet hukuk doktora tezi savunulmuştur (Bkz. EK-11). Yani Türkiye’de aynı dönemde savunulan ilâhiyat doktora tezi sayısı, hukuk doktora sayısının 2,3 katıdır.

III. İLAHİYAT İLE DİĞER ALANLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Yukarıda ilâhiyat alanında savunulan yüksek lisans ve doktora tezi sayısının hukuk alanında savunulan yüksek lisans ve doktora tezi sayısından iki kat fazla olduğunu söyledik.

İlâhiyat alanında savunulan doktora tezi sayıları ile diğer alanlarda savunulan doktora tezi sayılarını karşılaştırdığımızda hep aynı şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. İlginçtir ki, sosyal bilimler enstitülerimizin “felsefe anabilim dalı”nda 1989’dan günümüze 422 adet doktora tezi kabul edilmiş iken (bkz. EK-15), sosyal bilimler enstitülerimizin “felsefe ve din bilimleri anabilim dalı”nda 1992’den beri 864 adet doktora tezi kabul edilmiştir. Ülkemizde genel felsefe alanında 422 adet doktora tezi var iken “felsefe ve din bilimleri” alanında 864 doktora tezi vardır!

Sayılar Türkiye’nin yolunu şaşırdığını gösteriyor. Yolunu şaşırmaya YÖK Tez Merkezinden daha pek çok örnek verebiliriz: Arap, Fransız ve Alman dilleri bilim dallarında [1] savunulan tez sayıları aşağıda karşılaştırmalı olarak verilmiştir.

Kaynaklar (1-8) için bkz.: EK-12.

Tablo bize neyi gösteriyor? Arap dili ve belagati bilim dalında 473 adet yüksek lisans tezi savunulmuş iken Fransız dili ve edebiyatı bilim dalında 65, Alman dili ve edebiyatı bilim dalında 82 adet yüksek lisans tezi savunulmuştur. Devam edelim: Arap dili ve belagati bilim dalında 97 adet doktora tezi savunulmuş iken Fransız dili ve edebiyatı bilim dalında 18, Alman dili ve edebiyatı bilim dalında 33 adet doktora tezi savunulmuştur.

Türkiye’de Arap dili ve belagati bilim dalında yılda ortalama 23 adet yüksek lisans veya doktora tezi savunulurken, Fransız dili ve edebiyatı bilim dalında yıllık ortalama 2, Alman dili ve edebiyatı bilim dalında ise yıllık ortalama 4 yüksek lisans veya doktora tezi savunuluyor.

Dikkatli okuyucular, “iyi güzel de, sizin, Fransız ve Alman dili ve edebiyatı bilim dallarını, Arap dili ve belagati bilim dalı ile değil, Arap dili ve edebiyatı bilim dalı ile karşılaştırmanız gerekmiyor mu” diye soracaklardır. Haklılar. Zaten ben de yukarıdaki tablonun birinci satırında “Arap dili ve belagati bilim dalı”ndaki sayıları verdikten sonra ikinci satırında “Arap dili ve edebiyatı bilim dalı”ndaki sayıları verdim.

Tez sayısı bakımından Arap dili ve edebiyatı, Fransız dili ve edebiyatı ve Alman dili ve edebiyatı bilim dalları arasında bir fark yoktur. Arap dili ve edebiyatında savunulan yüksek lisans ve doktora tezi sayısı da, Fransız ve Alman dillerinde olduğu gibi düşüktür.

Oysa “Arap dili ve belagati bilim dalı”nda savunulan yüksek lisans ve doktora tezi sayısı (570 adet), “Arap dili ve edebiyatı bilim dalı”nda savunulan yüksek lisans ve doktora tezi sayısından (149 adet) yaklaşık dört kat fazladır. Bu ne anlama geliyor? Bunun sebebi nedir? Neden benzer iki bilim dalı arasında böylesine büyük bir fark var?

Bunun sebebini anlamak için “Arap dili ve edebiyatı bilim dalı” ile “Arap dili ve belagati bilim dalı” arasında ne fark olduğuna bakmak gerekir. Fark şu: Sosyal bilimler enstitülerindeki “Arap dili ve edebiyatı bilim dalları”, üniversitelerin edebiyat fakültelerinin (ve AÜDTCF’nin) “Arap dili ve edebiyatı anabilim dalları”na denk gelmektedir. Yani SBE’lerdeki Arap dili ve edebiyatı bilim dallarının hocaları edebiyat fakültelerinin (ve AÜDTCF’nin) Arap dili ve edebiyatı anabilim dalı hocalarıdır. Öğrencileri de edebiyat (filoloji) öğrencileridir.

Oysa sosyal bilimler enstitülerindeki “Arap dili ve belagati bilim dalları”, ilâhiyat fakültelerinin “Arap dili ve belagati anabilim dalları”na denk gelmektedir. Yani SBE’lerdeki Arap dili ve belagati bilim dallarının hocaları ilâhiyat fakültelerinin hocalarıdır. Öğrencileri de ilâhiyat öğrencileridir. Görüldüğü gibi Arap dili ve belagati bilim dallarındaki yüksek lisans ve doktora tez sayısındaki yükseklik bu “ilâhiyat etkisi” ile açıklanabilir.

Bu ülkede “ilâhiyat”ın elinin değdiği her alan sihirli bir şekilde gelişmektedir.

Bu iki anabilim dalı arasındaki “ilâhiyat etkisi” hâliyle sadece yüksek lisans ve doktora tezi sayısında değil, bu alanda çalışan öğretim elemanı sayısında da kendini göstermektedir. Arap dili ve edebiyatı ile Arap dili ve belagati anabilim dallarında öğretim elemanı sayıları aşağıda tabloda gösterilmiştir.

Kaynaklar:
(1) Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı için bkz.: EK-13.
(2) Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı için bkz.: EK-14.

Görüldüğü gibi Türkiye’de “Arap dili ve edebiyatı anabilim dalları”nda görev yapan toplam 74 öğretim elemanı var iken, “Arap dili ve belagati anabilim dalları”nda toplam 713 öğretim elemanı vardır. Arada yaklaşık on kat fark vardır. Şaşıranlara “Arap dili ve edebiyatı anabilim dalları”nın edebiyat fakültelerinde, “Arap dili ve belagati anabilim dalları”nın ise ilâhiyat fakülteleri bulunduğunu hatırlatalım.

“Arap dili ve edebiyatı” ile “Arap dili ve belagati” anabilim dalları arasındaki öğretim elemanı sayısı farkı, sihrin “Arap dili”nden değil, bu dilin öğretildiği “fakülte”den kaynaklandığını göstermektedir.

Ülkemizde ilâhiyat fakülteleri, akademik bir gerekçeyle izah edilemeyecek bir şekilde gelişmekte ve yayılmaktadırlar.

3 Kasım 2019 tarihinde yayınladığımız “İlâhiyat Nereye Gidiyor?” başlıklı makalemizde, ilâhiyatta gerek öğrenci, gerekse öğretim elemanı sayısındaki büyük artışın bir rastlantı olamayacağını açıklamıştım. Burada yüksek lisans ve doktora eğitimine ilişkin aynı soruyu soralım: İlâhiyat alanında yüksek lisans ve doktora eğitimi alanında böylesine büyük bir gelişme akademinin kendi dinamikleriyle ortaya çıkmış veya rastlantıyla açıklanabilecek bir gelişme olabilir mi? Olsaydı edebiyat fakültelerinde bulunan “Arap dili ve edebiyatı” anabilim dallarında da, ilâhiyat fakültelerinde bulunan “Arap dili ve belagati” anabilim dallarındaki gibi bir muazzam gelişmenin olması gerekmez miydi?

SONUÇ

3 Kasım 2019 tarihinde yayınladığımız “İlâhiyat Nereye Gidiyor?” başlıklı makalemizde ilâhiyat fakültelerinde lisans eğitimine ilişkin ulaştığımız sonuçların çok benzerlerine, burada ilâhiyat alanında yüksek lisans ve doktora eğitimine ilişkin de ulaşıyoruz. İlâhiyat alanında gerek yüksek lisans ve doktora öğrenci sayısı, gerekse bu alanda kabul edilen yüksek lisans ve doktora tez sayısı oldukça yüksektir ve bu sayılar her yıl hızla artmaktadır. Başka alanlarda eşine benzerine rastlanmayan böylesine büyük bir artışın akademinin kendi dinamikleriyle izah edilmesi mümkün değildir.

.
8 Kasım 2019

EKLER
EK-1: Yükseköğretim İstatistiklerinde İlahiyat Alanının Sınıflanması Problemi
EK-2: Türkiye’de Yüksek Lisans ve Doktora Eğitiminin Kurumsal Yapısı Hakkında Açıklamalar (Sosyal Bilimler Enstitüleri ve Bunların İçindeki Anabilim Dalları)
EK-3: YÖK Ulusal Tez Merkezinde Sınıflama Sorunları
EK-4: 2008-2009 Öğretim Yılı “İlahiyat” Alanı Yüksek Lisans ve Doktora Öğrenci Sayıları
EK-5: 2013-2014 Öğretim Yılı “Din” Alanı Yüksek Lisans ve Doktora Öğrenci Sayıları
EK-6: 2018-2018 Öğretim Yılı “Din ve Din Bilimleri” Alanı Yüksek Lisans ve Doktora Öğrenci Sayıları
EK-7: 2012-2013 Öğretim Yılı “Din” Alanı Yüksek Lisans ve Doktora Mezun Sayıları
EK-8: 2017-2018 Öğretim Yılı “Din” Alanı Yüksek Lisans Ve Doktora Mezun Sayıları
EK-9: YÖK Ulusal Tez Merkezinde İlâhiyat Yüksek Lisans Tez Sayıları (7.11.2019)
EK-10: YÖK Ulusal Tez Merkezinde İlâhiyat Doktora Tez Sayıları (7.11.2019)
EK-11: YÖK Ulusal Tez Merkezinde Kamu Hukuku ve Özel Hukuk Yüksek Lisans ve Doktora Tez Sayıları (7.11.2019)
EK-12: Arap, Fransız ve Alman Dilleri Alanında Savunulmuş Yüksek Lisans ve Doktora Tez Sayıları (7.11.2019)
EK-13: Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Elemanı Sayıları (7.11.2019)
EK-14: Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı Öğretim Elemanı Sayıları (7.11.2019)
EK-15: Felsefe Anabilim Dalı Doktora Tezi Sayısı (7.11.2019)

DİPNOTLAR
(Geri dönmek için dipnot numarasının üzerine tıklayınız).
[1] Dikkat! Bunlar sosyal bilimler enstitülerinde birer “anabilim dalı” değil, birer “bilim dalı”dır. Sosyal bilimler enstitülerinde “anabilim dalı” ile “bilim dalı” arasındaki ayrım konusunda EK-2’ye bakınız.



İSTATİSTİKSEL VERİLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA.- Bu çalışmada sayısal verilerin hepsi YÖK’ün ve ÖSYM’nin yayınladığı istatistiklerden alınmıştır. Tablolarda verdiğimiz sayıların hepsinin kaynağı ayrıca tablonun altında ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Verdiğim sayıların doğruluğu https://istatistik.yok.gov.tr den ve tez.yok.gov.tr/...tarama.jsp den kontrol edilebilir. Her iki istatistik tabanına da günlük olarak veri girilebilimektedir. Dolayısıyla sayılarda zamana bağlı olarak oynamalar olabilir. Bizim çalışmamızda veriler 6.11.2019 tarihindeki durumu gösterir.

İSTATİSTİKSEL VERİLERE İLİŞKİN FİKRÎ HAKLAR UYARISI.- Bu çalışmada toplam 6 tablo vardır. Bu tablolarda verilen rakamların hepsi YÖK ve ÖSYM tarafından yayınlanmış istatistiklerden alınmış olsalar da bu tablolar birer fikrî eserdir. Bu tablolar YÖK’ün veya ÖSYM’nin sitesinde yoktur. Bunları yüzlerce sayfalık istatistikleri tarayarak veya istatistik veri tabanlarından adım adım filtreleyerek ben oluşturdum. Keza bulduğum istatistikte, yüzlerce satırlık bir tablonun içinden bir iki satırı seçtim. Bunların arasında karşılaştırma yaptım. Bu bir fikrî çalışma ve bunun sonucunda ortaya çıkan ürün de bir fikrî eserdir. Çalışmada oluşturduğum tabloların bana usûlüne göre atıf yapılmadıkça başkaları tarafından kısmen veya tamamen iktibas edilmesine rızam yoktur.
Keza bu çalışmada söz konusu tabloların dayanağını oluşturan istatistikler ekte sunulmuştur. Bu eklerdeki listelerde yer alan bütün rakamlar, YÖK ve ÖSYM’den alınmış olsalar da bu listeleri bu hâliyle ben oluşturdum. Bunların hemen hemen hepsi daha büyük listelerin ilgili satırları elle seçilerek veya filtrelenerek tarafımdan oluşturulmuş listelerdir. Çalışmamın eklerinde yer alan listelerin hiçbiri aynen YÖK’ün veya ÖSYM’nin sitesinde yoktur. Dolayısıyla eklerde yer alan verilerin sahibi YÖK ve ÖSYM olsa da bunlar benim tarafından düzenlenmiş ve işlenmiş verilerdir ve dolayısıyla burada benim korunması gereken fikrî emeğim ve eserim vardır. Çalışmamın eklerinde yer alan listelerin bana usûlüne göre atıf yapılmadıkça başkaları tarafından kullanılmasına rızam yoktur. Bana atıf yapmak istemiyorsanız, çalışmamın ekindeki listelerdeki verilere YÖK’ün ve ÖSYM’nin sitesinden kendiniz ulaşabilirsiniz. Ancak bu durumda dahi benim kaynak ve filtreleme göstermemden yararlanmış olacaksınız.



(c) Kemal Gözler, 2019.

İKTİBAS KONUSUNDA UYARI:
Makalemin tam metin olarak başka internet sitelerinde, gazete veya dergilerde yayınlanmasına rızam yoktur. Makalemden ancak miktar olarak yarısını aşmamak, ismimin zikredilmesi ve www.anayasa.gen.tr/ilahiyat-yl-doktora.htm adresine link verilmesi şartıyla alıntı yapılabilir.

BU MAKALEYE AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE ATIF YAPILMASI ÖNERİLİR:
Kemal Gözler, “İlâhiyat Nereye Gidiyor? (2) İlahiyatta Yüksek Lisans ve Doktora Sayıları Hakkında Gözlemler”, www.anayasa.gen.tr/ilahiyat-yl-doktora.htm (Yayın Tarihi: 7 Kasım 2019).

BU MAKALEYE ŞU MAKALENİN DEVAMIDIR:
Kemal Gözler, “İlâhiyat Nereye Gidiyor? Hukukun Sefaleti ve İlahiyatın Zenginliği Üzerine Gözlemler (Bırakın Sayılar Konuşsun!)”, www.anayasa.gen.tr/hukuk-ilahiyat.htm (Yayın Tarihi: 3 Kasım 2019).

BU MAKALE İLGİNİZİ ÇEKTİYSE İZLEYEN MAKALELERİM DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
1. Kemal Gözler, “Anadolu Hukukta Neler Oluyor? Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Bir Hukuk Felsefesi Hocasının Görevine Son Verilmesi ve Hukuk Felsefesi Dersini Vermekle Bir İlahiyat Fakültesi Hocasının Görevlendirilmesi Hakkında Bir Eleştiri”, www.anayasa.gen.tr/anadolu-hukuk.htm (Yayın Tarihi: 7 Ekim 2019).
2. Kemal Gözler, “Yalova Üniversitesi SBE Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programı Hakkında Eleştiriler”, www.anayasa.gen.tr/yalova-yl.pdf (Yayın Tarihi: 9 Ocak 2014).
3. Kemal Gözler, “Hukukçu Olmayan Hukuk Dekanları: Türkiye’de Bazı Hukuk Fakültelerine Hukukçu Olmayan Dekan Atanması Hakkında Eleştiriler”, www.anayasa.gen.tr/dekanlar.htm (Yayın Tarihi: 12.10.2019).
4. Kemal Gözler, “Hukukçu Olmayan Hâkimler Sorunu-1: Hukuk Fakültesi Mezunu Olmayan Anayasa Mahkemesi Üyeleri”, www.anayasa.gen.tr/aym-h-o-uyeler.htm (Yayın Tarihi: 21.10.2019).
5. Kemal Gözler, “Hukukçu Olmayan Hâkimler Sorunu-2: İdarî Yargıda Hukukçu Olmayan Hâkimler”, www.anayasa.gen.tr/idari-yargi-hakimleri.htm (Yayın Tarihi: 24.10.2019).


Copyright ve Sorumluluk
İktibas (Alıntı) Koşulları
Atıf (Kaynak Gösterme) Usulleri

Editör: Kemal Gözler
E-Mail:
twitter.com/k_gozler
Ana Sayfa: www.anayasa.gen.tr
Bu Sayfa: www.anayasa.gen.tr/ilahiyat-yl-doktora.htm
İlk Yayın Tarihi: 8 Kasım 2019, Saat 14:30
Düzeltme/Ekleme/Değişiklik Tarihi: