Elinizde tuttuğunuz bu kitap, ilk baskısı 1998 yılında Ankara’da US-A Yayıncılık’tan çıkmış olan Hukukun Genel Teorisine Giriş başlıklı kitabımın ikinci baskısıdır.
1998’den bu yana tam 25 yıl geçti.
Şüphesiz bir kitabın çeyrek asırda ikinci baskı yapması bir başarı sayılamaz. Ancak bu kitabın benim için değeri bir başka. Bu kitap benim için çok özel bir kitap. Bu kitap benim Türkiye’de yayınlanan ilk kitabım. Türk doktrininde bu kitapla tanınmaya başlandım.
Bu kitabın birinci baskısı 25 yılda tükense de, bu kitap az sayıda satılmış olsa da, Türk doktrininde bir boşluğu belli ölçüde de olsa doldurdu. Bugün Türkiye’de hukukun genel teorisi alanında çalışan meslektaşlarımızın bir kısmı, hukukun genel teorisinin maddî varlık, normatiflik, hukukilik, geçerlilik, etkililik, adillik gibi bazı kavramlarını bu kitaptan öğrendiklerini söylüyorlar. Kitap, bu 25 yıl boyunca Türk literatüründe az ya da çok atıf da aldı.
Yardımcı doçentlik kadrosuna ilk defa Ağustos 1997’de atandım. Öğretim üyesi olarak ilk yayınladığım kitap, Nisan 1998’de bu kitap olmuştur. Öğretim üyeliği kariyerimde ilk kitabımın bu kitap olması çok da isabetli olmuş. Böylece bir hukukçunun çalışmalarında ihtiyacı olan teorik kavramları bu kitapta hakkıyla inceleme ve açıklama imkanına elde ettim. Vakıa, bu kitapta incelediğim kavramlar ve oluşturduğum teorik çerçeve, bana diğer çalışmalarımda da rehberlik etti.
Hukukun anayasa ve idare hukuku gibi diğer alanlarında yaptığım çalışmalarda karşılaştığım problemleri, hep bu kitapta incelediğim kavramların ve geliştirdiğim teorik çerçevenin ışığında çözmeye çalıştım. Bu da bütün çalışmalarıma teorik ve metodolojik bir tutarlılık ve kolaylık getirdi. Anayasa ve idare hukuku kitaplarım eğer Türk doktrininde bir etki yaratmışsa, bu etki, söz konusu kitaplarımın temelinde elinizde tuttuğunuz Hukukun Genel Teorisine Giriş başlıklı bu kitabın bulunmasındandır. Hukukun genel teorisi kavramlarına hâkim olmasaydım, anayasa ve idare hukuku kitaplarım ve makalelerim şu an doğurdukları etkiyi doğuramayabilirlerdi.
Özetle 1998 sonrası yayınladığım bütün kitap ve makalelerim, teorik temelleri ve metodolojik bakış açıları bakımından elinizde tuttuğunuz bu kitaba borçludurlar.
İyi ki önce bu kitabı yazmış; iyi ki önce hukukun genel teorisi kavramlarını sindirmişim; iyi ki anayasa ve idare hukuku çalışmadan önce hukukun genel teorisi alanında kendi teorimi, kendi bakış açımı oturtmuşum. Bu şekilde hukuk yazarlığına doğru bir yerden başlamaktan dolayı kendimi çok şanslı addediyorum.
* * *Bu kitabı 1998’de yayınladığımda 32 yaşında idim. 32 yaş bir akademisyen için herhâlde gençlik yaşı olarak kabul edilebilir. Yani bu kitap benim bir oeuvre de jeunesse’im olarak görülebilir.
Elinizde tuttuğunuz bu ikinci baskıda da bu kitabın bir oeuvre de jeunesse olarak kalmasını istedim. O nedenle ona esas itibarıyla dokunmadım. Bu ikinci baskı, birinci baskının çok büyük ölçüde bir tıpkı baskısıdır. İçeriğe asla dokunmadım. Bugün içerik olarak farklı düşündüğüm bir iki nokta olsa da onlarda da bir değişikliğe gitmedim. İstedim ki, bu kitap benim 32 yaşındaki düşümce sistemimi olduğu gibi yansıtsın.
1998’den beri hukukun genel teorisi gerek dünyada, gerekse bizde gelişimine devam etti. Bu alanda yeni eserler yayınlandı. Günümüzde Türkiye’de de hukukun genel teorisi literatürü, 1998’de yazdığım kadar fakir değil. Dolayısıyla bugün, bu kitapta yazılan konular, güncel yerli ve yabancı literatür doğrultusunda zenginleştirilerek ve geliştirilerek tekrar yazılabilirdi. Ben yukarıda açıkladığım sebeple bunu yapmadım. Elinizde tuttuğunuz bu ikinci baskı, birinci baskı gibi, hukukun genel teorisi alanında 1998 öncesi literatürü yansıtır.
İkinci baskıda sadece yazım yanlışı gibi bazı yanlışları düzelttim. Diğer yandan atıf usûlleri bakımından bugün yanlış olarak gördüğüm bazı hususları da değiştirdim. Örneğin birinci baskıda Fransızca kitapların künye bilgilerini verirken kullandığım vol., édition, sous la direction de gibi ibarelerin yerlerine bu kitapta bunların Türkçe karşılıklarını kullandım. Çünkü Türkçe bir kitapta atıflarda künye bilgilerinin, yazar adı, kitap başlıkları, yayınevi isimleri dışında Türkçe verilmesi gerektiği kanısındayım. Bunun sebeplerini Alıntı ve Atıf Usûlleri (Bursa, Ekin, 2023, s.963-965) başlıklı kitabımda etraflıca açıkladım. 1998’deki birinci baskının dizgisi ve sayfa düzenini de ben yapmıştım. Elinizde tuttuğunuz bu ikinci baskıda dizgi ve sayfa düzenine ilişkin olarak, paragraflar arasında 6 nokta boşluk vermek ve dipnot paragraflarını da asılı paragraf biçimine dönüştürmekten başka bir değişiklik yapmadım.
* * *Birinci baskının diline ve üslûbuna da dokunmadım. 25 yılda üslûbumun çok da değişmediğini gördüm. Kelime tercihi bakımından bazı küçük farklılıklar gözlemledim. Bugün artık kullanmadığım bazı kelimeleri ilk baskıda kullandığımı fark ettim. 1998 deki durumu yansıtması için bu kelimelere de dokunmadım.
İlk baskıdaki imlâya da bilerek dokunmadım. Örneğin 1998’de “nispet i”lerini düzeltme işareti, yani şapka koymadan yazıyormuşum. Sonraki yıllarda nispet i’lerine düz ara düzeltme işareti koymaya başladım. Aynı şey bazı a ve u’lardaki düzeltme işaretleri için de geçerli. Hangisi daha doğrudur; onu bilemiyorum. Ama bu benim bilinçli bir tercihim değil. Zamanla öyle bir ihtiyaç hissetmişim.
* * *Birinci baskının bölüm planına da dokunmadım. Kitap iki kısımdan oluşuyor. Birinci kısım kendi içinde altı bölüme, ikinci kısım da kendi içinde iki bölüme ayrılmış. İkinci kısımdaki bölümler de tekrar birden başlatılarak numaralandırılmış. Daha sonraki kitaplarımda bu uygulamadan vazgeçtim. Kitaplarımı kısımlara, kısımları da kendi içinde bölümlere bölüyorsam, ikinci ve sonraki kısımlarda, bölümleri birden başlatarak değil, önceki kısımdaki son bölümden devam ettirerek numaralandırıyorum. Buna göre bu kitapta ikinci kısmın birinci bölümü, şimdi benimsediğim sisteme göre “yedinci bölüm” olarak isimlendirilmeliydi. Ama buna da dokunmadım.
* * *Okurken görüleceği gibi bu kitapta yoğun olarak yabancı literatür kullanılmıştır. Dolayısıyla kitapta yabancı yazarlardan çeviri yoluyla yapılmış çok sayıda alıntılar vardır. Yaptığım çevirilerin bir kısmının asla sadık çeviriler olduğunu, bir kısmının ise serbest çeviriler olduğunu gördüm. Asla sadık çevirileri aynen alıntı biçiminde, yani tırnak içinde ve üç satırdan uzun iseler girintili paragraf biçiminde vermişim. Serbest çevirileri ise mealen alıntı formunda vermişim. Günümüzde yabancı literatürden yaptığım alıntıları, genellikle, mealen alıntı formunda, yani sonunda kaynağını göstermek şartıyla tırnak içine almadan veriyorum. Zira bunların büyük ölçüde serbest çeviriler olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, çeviri asla sadık olsa bile, bir makine tarafından yapılmadığına göre hiçbir zaman gerçek anlamda bir “aynen alıntı” değildir ve dolayısıyla aynen alıntı formunda verilmesini gerektiren bir sebep yoktur. Belki Hukukun Genel Teorisi Giriş’i bugün yazsaydım, girintili paragraf biçiminde verilmiş bazı çeviri yoluyla yapılmış alıntıları ana metinde, normal paragraf içinde verirdim.
* * *İkinci baskıda birinci baskıdan farklı olan tek şey vardır: Kitabın sonuna biri Türkçeden Fransızcaya, diğeri Fransızcadan Türkçeye olmak üzere birer Hukukun Genel Teorisi Terimleri Sözlüğü ekledim. Hukukun genel teorisi alanında Türkçe terminoloji henüz tam olarak oturmamıştır. Bu sözlükler, terminolojinin oturmasını yardımcı olabilir. Keza hangi Türkçe terimi hangi Fransızca terim karşılığında kullandığımı veya hangi Fransızca terimi Türkçeye nasıl çevirdiğimi merak edenler bu sözlüklere bakabilirler.
* * *Hukukun genel teorisi, şüphesiz, hukuk biliminin en önemli temeli, hukuk biliminin evrensel özüdür. Hukukun genel teorisi, hukuk biliminin en kalıcı, en eskimeyen yanı. Genel teori, hukuk biliminin en entelektüel kısmıdır. Hep genel teori çalışmak istemişimdir. Kitap yazarlığına hukukun genel teorisiyle başlamış olsam da bunu devam ettiremedim. Meslek hayatımda anayasa ve idare hukuku çalışmak zorunda kaldım. Bunun şüphesiz pek çok nedeni var. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmem, ama içimde hep genel teori çalışamamanın pişmanlığı ve hüznü var.
* * *Kitabın birinci baskısının düzeltmesini İsmail Duru ve Serkan Bilgin yapmıştı. Kendilerine 25 yıl sonra tekrar teşekkür ediyorum. İkinci baskının düzeltmesini de sevgili eşim Ürküş Gözler yaptı. Kendisine müteşekkirim.
10 Ekim 2023, K.G.
- Hukuk olgusuna değişik yaklaşım olanakları nelerdir?
- Hukuk olgusuna felsefe açıdan yaklaşmanın yararı nedir?
- Hukuk olgusuna sosyolojik açıdan nasıl yaklaşılır?
- Hukuk olgusuna yaklaşım biçimleri arasındaki ilişki nedir? Bunlar birbiriyle çatışır mı? Bunlar birbirini dışlar mı?
- Hukuk olgusuna neden hukukî açıdan yaklaşılmalıdır?
- Hukuk olgusuna hukukî açıdan yaklaşımın kaç biçimi vardır?
- Hukuk dogmatiği neyi inceler?
- Hukukun genel teorisi neyi inceler?
- Hukuk dogmatiği ile hukukun genel teorisi arasında ne fark vardır?
- Türkiye’de hukukun genel teorisine Zeki Hafızoğulları’nın yaptığı katkı nedir?
- Hukukun genel teorisi terimi yerine İngilizce, Fransızca ve Almancada kullanılan terim nedir?
- “Hukukun genel teorisi” terimi ile “hukuk teorisi” terimi arasında bir fark var mıdır? bunlardan hangisi tercih edilmelidir?
- Hukukun genel teorisinin gelişimi üzerinde “Viyana Çevresi”nin etkisi nedir?
- Tüm bilimler için, bu arada hukuk bilimi için de, geçerli bir mantık syntax’ı, bir biçimsel dil, bir “birleştirilmiş bilim dili” geliştireli bilir mi?
- Hukukun genel teorisinin inceleme konuları nelerdir?
- Hukuk analizi nedir? İnceleme konuları nelerdir?
- Hukukun genel teorisinin genelliğinden maksat nedir?
- Hukukun genel teorisinin amaçları nelerdir?
- Hukukun genel teorisi ile hukuk felsefesi aynı şeyler midir? Bunların arasında fark var mıdır?
- Hukukun genel teorisinin biçimselliği nedir?
- Hukukun genel teorisi ile hukuk dogmatiği arasında ne fark vardır?
- Hukukun pozitivist genel teorisinin temel tercihleri nerelerdir?
- Hukukun pozitivist genel teorisi ile “Viyana Çevresi” arasında ne ilişki vardır?
- “Hume Kanunu (Hume's law)” nedir?
- “Hukuk” ile “hukuk bilimi” arasında ne fark vardır?
- Değerlerin bilinemezliği ilkesi nedir? bu ilkenin temelinde yatan tezler nelerdir?
- Hukukun pozitivist teorisinin bilim anlayışının özellikleri nelerdir?
- Bilim ile bilimin konusunun birbirinden farklı şeyler olması ne anlama gelir?
- Hukukun genel teorisini saflığı ile kastedilen şey nedir?
- “Yöntem bağdaştırmacılığı (syncrétisme)” nedir? Hukukun genel teorisi buna neden karşıdır?
- Bir işlemin “maddi varlığı” sorunu nedir? Bir işlemin maddî varlığı nasıl tespit edilir?
- Bir işlemin “normatifliği” sorunu nedir? Bir işlemin normatif nitelikte olup olmadığı nasıl tespit edilir?
- Yaptırmalı önermeler ile bildirmeli önermeler arasında ne fark vardır? Hukuk biliminin önermeleri yaptırmalı mı, yoksa bildirmeli önermeler midir?
- Pozitivist teoriye göre normun konusu nedir?
- İnsanları süsüp öldüren öküzün ölüm cezasına mahkum edilmesine öngören bir norm bir hukuk normu olabilir mi? Neden?
- Sahibi köpeğe “otur” emrini vermiş; köpek de oturmuştur. Bu emir bir hukuk kuralı mıdır? Neden?
- Bir çoban köpeğinin koyunlara havlayarak verdiği emir bir hukuk kuralı olabilir mi? neden?
- Nihayet bir köpeğin yolun başında durup, yoldan geçen insanlara havlayarak onlara yoldan geçmemelerini emretmesi durumunda ortaya bir hukuk kuralı çıkar mı?
- Bir kuralın belirsizliği onun normatif niteliğini ortadan kaldırır mı?
- Bir kuralın hukukiliği ne demektir? Bir norma “hukuki” olma vasfını veren şey nedir?
- Bir normatif düzenin hukukiliği ne demektir? Normatif düzenin hukukiliğinin kriteri nedir?
- Hukuk düzeni ile diğer cebir düzenleri arasında fark nedir? Bunlar birbirinden nasıl ayrılır?
- Aziz Augustinus, De Civitae Dei’nin Dördüncü Kitabının Dördüncü Bölümünde şöyle yazmaktadır: Büyük İskender, yakalanan bir korsana “niçin denizi kötü niyetle tuttuğunu sorunca, korsan onu gururlu bir atılganlıkla şöyle cevaplandırmıştı: ‘Ya sen niçin bütün dünyayı eline geçiriyorsun: Ama ben bu işi küçük bir gemiyle yaptığım için bana haydut deniyor, sen aynı işi büyük bir filoyla yapınca imparator diye anılıyorsun’”. Korsanın cevabına göre bir devlet ile bir haydut çetesi arasında ne fark vardır?
- Bir hukuk düzeninde müeyyidesiz hukuk normları olabilir mi?
- Jean Dabin’in “eksik hukuk (droit imparfait)” olarak nitelendirdiği şey nedir?
- Bağımlı normlar nedir? Bunlar ne gibi bir fonksiyon ifa ederler?
- Birincil ve ikincil normlar nedir? Hukukun genel teorisinde bunlar nasıl bir fonksiyon ifa ederler?
- Aksiyolojik geçerlilik anlayışı nedir? Bu anlayışta bir normun geçerliliği nasıl bir kriterle tespit edilir?
- Adillik hukuk normunun geçerliliğinin kriteri olabilir mi?
- Maddi geçerlilik anlayışı hangi akımı vücut vermiştir?
- Maddi geçerlilik anlayışında normun geçerliliği hangi kriterle tanımlanır?
- Bir normun etkililiği ile efektifliği arasında nasıl bir ilişki vardır?
- Maddi geçerlilik anlayışı hangi hukuk akımına veya akımlarına vücut vermiştir?
- Etkililik ikilemi nedir?
Biçimsel geçerlilik anlayışında hukuk normlarının geçerliliği hangi kriterle tanımlanır?
- Biçimsel geçerlilik anlayışı hangi akıma vücut vermiştir? BU anlayış hangi teori mensubu yazarlarca savunulmuştur?
- Bir normun biçimsel geçerliliği ile etkililiği arasında bağıntı var mıdır?
- Pozitivist teoride metrukiyet nasıl tanımlanır?
Hukuk normun hukuki geçerliliğinin asıl (per quam) koşulu nedir?
- Hukuk normun hukuki geçerliliğinin ek (sine qua non) koşulları nedir?
- Bir normun geçerliliği için bu normun ait olduğu globol hukuk düzeninin etkililiği şartı neden gereklidir?
- Bir normun minimum etkililiği nedir? Nasıl tanımlanır? Minimum etkililik geçerliliğin bir koşulu mudur?
- Bir hukuk normunun geçerliliğinin koşullarına aykırılığın müeyyideleri nelerdir?
- Anayasallık denetiminin olmadığı bir sistemde anayasaya aykırı kanunların geçerliliğinin temeli nedir?
- Örf ve âdet hukuku kurallarının geçerliliğinin temeli nedir?
- Örf ve âdet kurallarının “maddi varlığı” nasıl ihdas edilir?
- Örf ve âdet kurallarının geçerliliğinin per quam koşulu nedir?
- Uluslararası hukuk normlarının geçerliliğinin şartları nelerdir?
- Uluslararası hukuk düzeninin uyguladığı cebir, müeyyide niteliğine sahip midir?
- Misilleme ve savaş, müeyyide tanımına uyar mı?
- Uluslararası hukukun temeli “ahde vefa (pacta sunt servanda)” ilkesi midir?
- Klasik yorum teorisine göre neden hakimin hükmü yeni bir şey ortaya koymaz?
- Realist yorum teorisine göre, gerçek kanun koyucu kimdir?
- Hukuk normu kanunun metni midir, yoksa bu metnin anlamı mıdır?
- Yorumun konusu nedir? Kural mı yorumlanır? Metin mi?
- Yorumun kaçınılabilirliği konusunda klasik yorum teorisi ile realist yorum teorisi arasında ne fark vardır?
- Bir hukuki metin birden fazla norm içerebilir mi?
- Metinler kendi kendilerini yorumlayabilirler mi?
- Yorum, yorumcunun serbest iradesinin ününü olabilir mi?
- Yorum, tanıma işlemi yoksa, irade işlemi midir?