3 Aralık 2022 Cumartesi günü “Altılı Masanın Anayasa Değişikliği Önerisi Güçlendirilmiş Parlâmenter Sistem mi, Yoksa Yarı-Başkanlık Sistemi mi Getiriyor?” başlıklı kısa bir makale yayınladım [1]. Dün değerli meslektaşım Tolga Şirin’in T24’te “Altılı Masa Anayasa Değişikliği Taslağına Eleştiriler” başlıklı makalesinde bana cevap verdi [2]. Ben de dün Tolga Şirin’in cevabına cevap veren küçük bir yazı yayınladım [3].
Bugün Tolga Şirin, T24’te “Altılı Masa'ya Sorular ve Kemal Gözler'in Yazısı Üzerine Düşünceler” başlıklı bir makale yayınladı [4].
Değerli meslektaşım Tolga Şirin de, tonu farklı da olsa, hükûmet sistemi bakımından Altılı Masanın Anayasa Değişikliği Önerisini yanlış buluyor ve eleştiriyor. Bu açıdan Altılı Masaya pek çok soru yöneltiyor. Tolga Şirin’in yönelttiği soruları doğru ve yerinde buluyorum. Kendisiyle hemfikirim. Bu makalede Sayın Şirin’in sadece şu cümlelerine cevap vermek isterim:
“Kemal Gözler ile olan fikir ayrılığımız,… ‘parlamentarizm’ ve ‘yarı başkanlık’ kavramlarının anlamıyla ve tanımın nereye kadar uzandığıyla ilgili, ‘öğreti içi’ bir meseledir. Bu konuda sayfalarca yazabiliriz. Bu ayrı bir konu. Fakat benim de yazımda risklerine dikkat çektiğim ve hemfikir olduğum şey şudur:
Eğer analizimizde ‘yarı-başkanlık’ kategorisini kullanacaksak, evet! Altılı Masa'nın Anayasa Önerisi bir ‘yarı başkanlık’ önerisidir” [5].
Dünkü Tolga Şirin’e cevap yazımın son paragrafını şu cümlelerle bitirmiştim:
“İzleyen sözüm Tolga Şirin’e yönelik değil; ama yeri geldiği için şunu da söylemek isterim: Altılı Masanın Anayasa Değişikliği Önerisini savunanların yakında “yarı-başkanlık sistemi” diye bir sistemin zaten mevcut olmadığını iddia edeceklerinden korkuyorum” [6].
Yanılmışım. Bu yargımdan Sayın Şirin’i muaf tutmamın bir gereği yokmuş. Zira kendisi benim bu cümleleri yayınladığım gün,
“Eğer analizimizde ‘yarı-başkanlık’ kategorisini kullanacaksak, evet! Altılı Masa'nın Anayasa Önerisi bir ‘yarı başkanlık’ önerisidir” [7]
cümlesini yazabilmiştir.
Demek ki, analizimizde “yarı-başkanlık” kategorisini kullanmak zorunda değiliz ve bu kategoriyi de kullanmazsak da “Altılı Masa'nın Anayasa Önerisi bir ‘yarı başkanlık’ önerisi değildir” sonucuna ulaşabiliriz. Yani o zaman, Altılı Masanın önerdiği hükûmet sisteminin, iddia edildiği gibi, “parlâmenter sistem” olduğu söylenebilir!
Analiz yaparken istediğimiz kategoriyi kullanmak, istediğimiz kategoriyi ise diskalifiye etmek gibi bir hakkımız olabilir mi?
Bir akıl yürütmede istediğiniz sonuca ulaşmanızı engelleyen bir delil varsa, o delili saf dışı edersiniz olur biter! “Eğer analizimizde ‘yarı-başkanlık’ kategorisini kullanacaksak” demek, “akıl yürütmemizde bizim işimize gelmeyen delil varsa, bu delili kullanmayabiliriz” demekten başka bir şey değildir.
Hâliyle böyle bir akıl yürütme, mantıksal anlamda safsatadan başka bir şey değildir.
Altılı masanın üyeleri yıllardır “güçlendirilmiş parlâmenter sistem”e geçeceklerini söylemiyorlar mı? Hükûmet sistemi kavramını kullanan onlar değil mi? Yaptıkları anayasa değişikliğine “Güçlendirilmiş Parlâmenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi” ismini veren onlar değil mi? Yıllardır “güçlendirilmiş parlâmenter sistem”e geçeceklerini söyleyenlere, önerdikleri sistemin gerçekten parlâmenter sistem mi, yoksa başkanlık sistemi mi, yoksa yarı-başkanlık sistemi mi oluğu sorusunu sorarlar ve bunu tartışmaya açarlar. Dolayısıyla tartışma hiç de “öğreti içi” bir tartışma değildir. Bu tartışma doğrudan doğruya uygulamayla ilgili bir tartışmadır ve bu kavramları ortaya atan da Altılı Masanın kendi üyeleridir.
Tam da bu noktada sayın Tolga Şirin’e olan ikinci cevabıma geçeyim: Tolga Şirin, “Kemal Gözler ile olan fikir ayrılığımız,… ‘parlamentarizm’ ve ‘yarı başkanlık’ kavramlarının anlamıyla ve tanımın nereye kadar uzandığıyla ilgili, ‘öğreti içi’ bir meseledir” diye yazıyor [8].
Hayır! Sayın Tolga Şirin ile bu konuda olan “fikir ayrılığımız”, “‘parlamentarizm’ ve ‘yarı başkanlık’ kavramlarının anlamıyla ve tanımın nereye kadar uzandığıyla ilgili, ‘öğreti içi’ bir mesele” değildir. Çünkü bu meselenin tartışıldığı bağlam ve zemin doktrinin bağlam ve zemini değildir. Bu mesele altı siyasî partinin önerdiği bir Anayasa Değişikliği Önerisinin eleştirisi vesilesiyle ortaya çıkmıştır. Kaldı ki bu tartışma bir akademik dergide de cereyan etmemektedir. T24, ne zamandan beri bir “doktrin dergisi” oldu?
Hükûmet sistemine ilişkin olarak Altılı Masanın Anayasa Değişikliği Önerisi konusunda değerli meslektaşım Tolga Şirin ile benim aramda aslında bir fikir ayrılığı yoktur. Tolga Şirin de ben de bu Anayasa Değişikliği Önerisini eleştiriyoruz. Tolga Şirin’in ve benim yönelttiğimiz eleştiriler arasında esas itibarıyla bir üslûp farkı vardır. Bir de Sayın Şirin’in yazdıklarının, Altılı Masaya arkasına sığınabilecekleri bir savunma oluşturabileceğine ve eleştirilerden kaçmaları için bir açık kapı bıraktığına da işaret etmek gerekir.
Yanlış, yanlıştır. Yanlışın yanlış olduğunu kesin, açık ve etkili bir dille söylemek gerekir.
K.G., 7 Aralık 2022, Saat 10:50