Geçtiğimiz günlerde ilki 14 Eylül 2023, sonuncusu 20 Eylül 2023 tarihlerinde olmak üzere hukukta bilimsel yazma ve atıf usûlleri konusunda dört ayrı makale yayınladım. Birinci makalemde, hukuk fakültelerinde bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri dersine ihtiyaç olduğunu yazdım [1]. İkinci makalemde, kamu hukuku ve özel hukuk yüksek lisans programlarında “bilimsel araştırma yöntemleri”nin değil, öncelikle “bilimsel yazma, alıntı ve atıf usûlleri”nin öğretilmesi gerektiğini açıkladım [2]. Üçüncü makalemde, yüksek lisans ve doktora programlarında “tez yazım kılavuzu” sorununu açıkladım ve bu soruna çözüm önerdim [3]. Dördüncü makalemde hukuk dergilerinde “makale yazım kuralları” sorununu gözler önüne serdim ve bu sorunun nasıl çözülebileceğini tartıştım [4]. Bugün, bilimsel yazma ve atıf usûlleri konusundaki beşinci ve son makalemde ülkemizde yayınevlerinde bilimsel yazma ve atıf usûlleri kurallarının belirsizliği sorununu inceleyecek ve bu soruna çözüm önereceğim.
Türkiye’de hukuk yayıncılığı taş devrinde yaşıyor. Yayınevlerimiz, bilimsel yazma, yayınlama ve atıf usûlleri açısından üniversitelerimizden de, üniversitelerimiz tarafından yayınlanan akademik dergilerden de çok daha geride.
Yukarıdaki makalelerimizde şiddetle eleştirsek de, Türkiye’de sosyal bilimler enstitülerinde yüksek lisans ve doktora tezleri için bilimsel yazma ve atıf usûlleri konusunda birliği sağlayan tez yazım kılavuzları var. Tez yazacak bir yüksek lisans veya doktora öğrencisi, bilimsel yazma ve atıf usûlü kurallarının –bu kurallarının önemli bir kısmını biz eleştiriyor alsak da– ne olduğunu biliyor. Bu hiç yoktan iyi bir şey. Keza hukuk fakülteleri tarafından çıkarılan akademik dergilerde o dergi için saptanmış “makale yazım kuralları” var. Bu kuralları biz bir önceki makalemizde şiddetle eleştirmiş olsak da, bu dergilere makale gönderecek bir yazar, uyacağı stil ve usûl kurallarının neler olduğunu genel olarak biliyor. En kötü kural bile kuralsızlıktan iyidir.
Ülkemizde hukuk kitap yayıncılığı alanında ise tek kelimeyle kuralsızlık hüküm sürüyor! Bilimsel yazma ve yayınlama stili ve keza atıf usûlleri bakımından yayınevleri arasında çok büyük farklar var. Bırakınız yayınevleri arasındaki farkları, aynı yayınevinin yayınladığı kitaplar arasında bile muazzam farklar var.
Türkiye’de hukuk alanında kitap yayınlayan büyük yayınevleri var. Her biri her yıl yüzlerce kitap yayınlıyor. Bir istatistiğe sahip değilim; ama Türkiye’de hukuk yayıncılığının yayınlanan kitap sayısı bakımından Avrupa ülkelerinden geri olduğunu hiç sanmam.
Türkiye’de yayınlanan hukuk kitapları da, kitapların fizikî kalitesi bakımından oldukça iyi. İleri teknoloji baskı ve ciltleme makinelerine sahip matbaalarımız var. Keza yine ileri teknoloji dijital yayıncılık sistemlerine sahibiz. Kitaplarımız pırıl pırıl kağıtlara, güzel bir şekilde basılıyor ve güzel bir şekilde ciltleniyor ve hızlı bir şekilde satışa arz ediliyor.
Ancak bu teknik başarılara rağmen yayıncılık sektörümüzde bilimsel yazma ve yayınlama stili bakımından tam bir bilgisizlik hüküm sürüyor. En büyük yayınevlerimizden biri yayınladığı kitapların “ön kısım (front matter)”larında bulunan sayfaları Arap rakamlarıyla numaralandırıyor. Bir diğeri, sayfaların altında dipnot ayıraç çizgisini soldan girintiyle başlatıyor. Pek çok yayınevinin kitaplarında dipnotlarda dipnot numarası ile dipnotun ilk kelimesi arasında gereğinden çok fazla boşluk bulunuyor.
Pek çok kitapta “yarım başlık (half title)” sayfası yok. Türkiye’de “künye sayfası (copyright page)”nın ise ön kısımda nereye konulacağı konusu bir muamma. Zaten bu ülkede künye sayfası bile olmayan meşhur hukuk kitapları var! Ülkemizde recto ve verso’nun ne olduğunu bilmeyen yayıncılar var. Vakıa Türkiye’de fresh recto kuralını hayatında duymayan bazı kişiler yayıncılık yapıyor.
Türkiye’de artık neredeyse yayınlanan bütün kitaplarda iç kenar boşluklarıyla dış kenar boşlukları aynı. Yayıncıların ve matbaacıların bir kısmı bir kitapta iç kenar boşluklarının dış kenar boşluklarından daha geniş olması gerektiği kuralından habersiz [5].
Türkiye’de kitap yayıncılığı alanında en bilinmeyen ve en üzücü şeylerden birisi de dizin meselesi. Türkiyede yayınlanan hukuk kitapların en az yarısında dizin bulunmuyor. Dahası dizinsiz kitap yayınlayan bu yayınevleri kendilerinin ciddi ve hatta uluslararası nitelikte yayınevleri olduklarını iddia ediyorlar. Hatta bazıları web sitelerinde kendilerinin uluslararası yayınevi olduklarına ilişkin belgeler yayınlıyorlar. Bazı yayınevlerinin yayınladığı kitaplarda da göz boyamak için yapılmış birkaç sayfalık uyduruk dizinler var. Türkiye’de dizin yapmanın kurallarını bilen çok az kişi var. Dizin yapmak çok zordur ve uzmanlık gerektirir. Dizin yapmanın fevkalade ayrıntılı kuralları vardır. Bilimsel Yazma ve Yayınlama: Bir Stil Kılavuzu (Bursa, Ekin, 2. Baskı, 2023, s.509-568) başlıklı kitabımın “Dizin” yapmanın kurallarının açıklandığı 19’uncu bölümü 59 sayfa uzunluğundadır.
Yayınevlerinin yukarıda sayılan konularda ve keza bunlara benzer daha pek çok konuda uymaları gereken birtakım stil ve usûl kuralları vardır. Aşağıda açıklayacağımız gibi, Batı ülkelerinde bu stil ve usûl kurallarını belirleyen kitaplar vardır. Yayınevleri ve matbaalar bu kurallara uyarlar. Yazarlardan da bu kurallara uymalarını isterler. Bizde de yapılması gereken şey budur. Bu konuya ileride biraz daha ayrıntılı bir şekilde değineceğim. Ama önce bu sorunun Batıda nasıl çözüldüğünü görelim.
Batıda bilimsel yazma ve yayınlamanın stil kuralları, çok uzun zamandan beri belirlenmiştir. Bu kuralları belirleyen ve açıklayan genellikle her biri bin sayfa civarında olan çeşitli “stil kitapları (manuals of style)” vardır. Bunlardan en çok kullanılan ikisi New Oxford Style Manual ve The Chicago Manual of Style’dır. Her ikisi hakkında da kısaca bilgi verelim.
İngiltere’de yazma ve yayınlama usûlleri konusunda en çok izlenen kitap, Oxford University Press tarafından yayınlanmış bulunan New Oxford Style Manual (Oxford, Oxford University Press, 3. Baskı, 2016, 928 sayfa) başlıklı kitaptır. Bu kitabın temelinde Oxford University Press’in yöneticisi olan Horace Hart’ın Yayınevinin yayınlayacağı kitaplarda uyulması gereken kuralları belirlemek amacıyla 1893 yılında yayınladığı ve 2002 yılına kadar toplam 39 baskı yapmış olan Hart’s Rules for Compositors and Readers at the University Press başlıklı kitap bulunur [6].
Genellikle İngiltere’de yayınlanan kitapların ezici çoğunluğunda stil kuralları bakımından New Oxford Style Manual’a uyulur.
ABD’de bilimsel yazma ve yayınlama stili konusunda kendisine yaygın olarak uyulan kitap şudur: The Chicago Manual of Style, Chicago, The University of Chicago Press, 17. Baskı, 2017, 1146 sayfa. Bu kitabın ilk baskısı 1906 yılında yapılmıştır. Chicago Üniversitesi Yayınevi tarafından hazırlanır ve yayınlanır. En son 2017 yılında 17’nci baskısı yapılmıştır. Toplam 1146 sayfadır. Bu kitap fevkâlâde yaygın bir kitaptır. Kitabın web sayfasına göre kitap şimdiye kadar bir buçuk milyon adetten fazla satmıştır [7].
ABD’de yayınevleri genellikle yayınlayacakları kitap ve dergiler için kendilerine gönderilen manuscript’lerde The Chicago Manual of Style’in son baskısındaki kurallara uyulmasını isterler. Bunu yaparken de çoğunlukla bu kuralları, kendileri açıklamazlar, sadece, adı geçen Manual’a yönlendirmede bulunurlar. Bunu çoğunlukla web sayfalarında “instructions to authors (yazarlara talimat)” başlığı altında şu cümlelerden birini kullanarak yaparlar:
- “Manuscripts should conform to The Chicago Manual of Style, 17th edition (Manüskriler The Chicago Manual of Style’ın 17’nci Baskısına uygun olmalıdır)”.
- “Style should conform to The Chicago Manual of Style, 17th edition (Stil The Chicago Manual of Style’ın 17’nci Baskısına uygun olmalıdır)”.
- “The Press uses The Chicago Manual of Style, 17th edition (Yayınevi The Chicago Manual of Style’ın 17’nci Baskısını kullanır)”.
Hâliyle ABD'de metin içindeki “yazma stili (style of writing)” bakımından The Chicago Manual of Style’a uyulduktan sonra, hukuk kaynaklarına atıflarda “atıf sistemi (system of citation)” olarak The Bluebook: A Uniform System of Citation’a uyulur.
Bazı Yayınevleri stil kitaplarından birini benimsemek ve yazarları o kitaba yönlendirmekle yetinmezler; ayrıca kendilerinde kitap yayınlamak isteyen yazarlara yol göstermek için manüskrileri hazırlarken uymaları gereken kuralları ayrıca açıklarlar. “Resources for Authors”, “Manuscript Preparation Guidelines” gibi başlıklar altında yazarlara yönelik yol gösterici açıklamalar yaparlar [8]. Onların hizmetine, başlık stili, paragraf stili, dipnot stili ve benzerlerine ilişkin kitaplarında kullanabilecekleri “şablon (template)”lar sunarlar. Böylece yazarlar, yayınlanacak kitabı çok daha kolay bir şekilde hazırlarlar. Yayınevleri de bu şekilde hazırlanan kitabı çok daha hızlı bir şekilde baskıya gönderirler.
Yukarıda Türkiye’de yayınevlerinin yayınlayacakları kitaplar için stil ve usûl kuralları tespit etmediğini söylemiştik. Genellikle yazarlar yayınevlerine gönderecekleri kitapların manüskrilerini kendi bildikleri, çoğunlukla kendi hocalarından görüp öğrendikleri stil ve usûl kurallarına uyarak hazırlar. Bu manüskrileri anlaştıkları yayınevine Word belgesi olarak gönderirler. Yayınevinde dizgi ve sayfa düzenini yapan personel yazardan gelen metni yayınevinin kitaplarda kullandığı sayfa düzenine dönüştürür. Sayfa boyutu, satır uzunluğu, satır aralığı, punto büyüklüğü gibi ölçülere müdahale eder. Ancak metnin kendisindeki stillere müdahale etmez veya edemez. Zaten dizgiyi yapan personel de bu konuda bilgisizdir. Örneğin yazardan gelen metinde vurgu için bold kullanılmış ise basılacak kitapta da bold kullanılır; italik kullanılmış ise kitapta da italik kullanılır. Yazardan gelen metinde atıflarda yazar soy isimleri büyük harfle yazılmış ise basılacak metinde büyük harfle yazılır. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Aynı yayınevinin aynı hafta yayınladığı diğer bir kitapta ise bunların tam tersi olabilir.
Bu nedenle Türkiye’de sadece farklı yayınevleri tarafından yayınlanmış kitaplar arasında stil ve usûl bakımından çok büyük farklılıklar yoktur; aynı zamanda aynı yayınevi tarafından yayınlanmış kitaplar arasında da stil ve usûl bakımından farklar vardır.
Yukarıda İngiltere’de uyulan New Oxford Style Manual’ın kaynağında bulunan Hart’s Rules for Compositors and Readers at the University Press başlıklı kitabın ilk baskısının 1893, ABD’de izlenen The Chicago Manual of Style’ın ise ilk baskısının 1906 yılında yapıldığını yazmıştım. Bu makalenin başında da “Türkiye’de hukuk yayıncılığı taş devrinde yaşıyor” diye bir cümle kurmuştum. Hâliyle bu bir bilinçli abartı. Gerçeği ise şu: Türkiye’de hukuk yayıncılığı, İngiltere’den en az 130 yıl; ABD’den ise en az 117 yıl geridedir. İngiltere’de 130 yıl, ABD’de 117 yıl önce çözülmüş bir sorunu biz hâlâ çözmüş değiliz.
Hukuk kitabı yayınlayan yayınevlerine sesleniyorum: Gelin bu sorunu çözelim. Yayınevinizin yayınlayacağı kitaplarda uyulması gereken bilimsel yazma ve yayınlama stili ve atıf usûlleri kurallarını önceden belirleyiniz ve yazarlardan size gönderilecek manüskrilerde bu kurallara uymalarını isteyeniz.
Hâliyle bu kurallar, New Oxford Style Manual ve The Chicago Manual of Style gibi bin sayfa civarında yer tutan kurallardır. Bunları sizin tek başınıza belirlemenizin imkân ve ihtimali yoktur. Bu nedenle, bu işi kendinizin yapması yerine bu konuda daha önce yazılmış kitaplardaki kuralları benimseyerek ve yazarları bunlara yönlendirerek yapmanız daha doğru olacaktır.
Yukarıda açıklandığı gibi Batıda da yerleşik uygulama budur. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. ABD’de yapılanı bizim de burada yapmamız gerekir.
Bu açıdan bilimsel yazma ve yayınlama stilleri açısından benim Bilimsel Yazma ve Yayınlama: Bir Stil Kılavuzu (Bursa, Ekin, 2. Baskı, 2023, 32+848 s.) başlıklı kitabımı, atıf usûlleri bakımından da Alıntı ve Atıf Usûlleri (Bursa, Ekin, 2023, 48+1662 s.) başlıklı kitabımı incelemenizi ve değerlendirmenizi tavsiye ederim. Uygun görürseniz, yayınevinizden kitap yayınlamak isteyen yazarlardan benim bu kitaplarımdaki stil ve usûl kurallarına uymalarını isteyebilirsiniz.
Bu önerim benimsenirse, yukarıda bahsettiğim sorunlar, Türkiye’de İngiltere’den 130 yıl, ABD’den 117 yıl sonra da olsa, nihayet çözülmüş olacaktır [9].
Türkiye’de hukuk kitabı yayınlayan yayınevleri, yayınlayacakları kitaplar için bilimsel yazma ve yayınlama stili ve keza alıntı ve atıf usûlü için kurallar belirlemiyorlar. Bunun yol açtığı pek çok sakınca vardır. Türkiye'de aynı yayınevinin yayınladığı kitaplar arasında dahi stil ve usûl bakımından bir birlik yoktur. Medenî dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yayınevlerinin yayınlayacakları kitaplar için bilimsel yazma ve yayınlama stili ve keza atıf usûlü kurallarını önceden belirlemeleri ve ilân etmeleri gerekir. Bu kurallar oldukça hacimlidir; bunlar, New Oxford Style Manual ve The Chicago Manual of Style örneklerinde olduğu gibi, 1000 sayfa civarında yer kaplar. Bu kuralları yayınevlerinin tek başına belirlemeleri mümkün değildir. Bu nedenle yayınevlerinin bu kuralları kendileri belirlemek yerine bu alanda yazılmış kitaplara atıf yoluyla belirlemeleri uygun olur.
K.G., 22 Eylül 2023